Sevde: Ne diyorsun ya?
Sevde: Sen beni mi takip ediyorsun?Pars: Aaaa kırılıyorum ama
Pars: Ben senin içn neler yapıyorum senin dediğine bakSevde: Pars bi' dur
Sevde: Ben 6 aylık Pars kotamı aldım şükürPars: Kız ayıptır günahtır
Sevde: Sen bilir miydin ayıp falan ya?
Pars: Senle de konuşulmuyor
Pars: İnsan dinler ne diyo bu diyeSevde: Of
Sevde: Niye gelcenPars: Benim arkadaşın orada mekanı var
Pars: Gece partileri için yardım istiyor
Pars: Bir haftalığına oradayım büyük ihtimalle
Pars: İş yatmazsa yaniSevde: Sen gelme
Sevde: Zehra gelsinPars: Neyse
Pars: Kırıldım ama bir şey demiyorumBunları yazıp çevrim dışı oldu Pars ve Sevde öylece kendi kendine kaldı. Telefonunu kendine bastırıp yatakta uzandı. Pars'ın gelmesi onun için işleri karıştırırdı. Demir ve Pars arasındaki gerginliği bildiği için olurdu bu karışıklık. Demir'in bakışlarını görmüştü ve şimdi, hayatında birazcık huzur istiyordu.
Belki de gelmezdi. Gelse bile Demir çoktan gitmiş olurdu belki. Sahi, ne zaman Türkiye'ye döndüğünü sormamıştı ona. Sabah sorabilirdi belki. Sosyal medyaya girdi ancak bir şeye bakmadan çıktı. Telefonunu komodinin üzerine koydu ve uykuya daldı.
***
İşin aslı Demir tüm hafta boyunca buradaydı ve Pars haber verdikten iki gün sonra gelmişti. Şimdiyse dört kişi toplanmış, kahvaltı yapmaya çalışıyorlardı.Pars yumurta kırmaya çalışırken Demir özenle domatesleri doğuyordu. Gülünç bir ciddiyetle yapıyorlardı bunu. Sevde ve Sevgi'yse oturmuş öylece onları izliyorlardı. Sessizlik bulundukları ortamı öyle geriyordu ki, herkesin sinirleri bozulmuştur.
Sonunda sessizliği dağıtmak için "Pars, yardım istemediğine emin misin?"diye sordu Sevde. Pars hiç de yumurta kırabiliyormuş gibi gözükmüyordu.
Önce Demir'den yana ters bir bakış atıp omuz silkti. "Hayır, iyiyim böyle."
Sevde, yanında oturan arkadaşıyla bakıştı. Sevgi ayaklarını masaya uzatarak kafasını sağa sola salladı. Sonra dayanamayıp "Neyin sidiğini yarıştırdığınızı anlamadım bir türlü."dedi.
İki adam da birkaç saniyeliğine duraksadı ve birbirlerine baktı. Yüzlerine yayılan hınzır gülümsemeden sonra Demir, Pars'ın omzunu sıvazladı.
"Ne diyorsun be?"dedi Pars karşılığında Demir'in sırtına vururken. "Gayette güzel anlaşıyoruz, değil mi Demir?"
Demir kafasını aşağı yukarı salladı ve doğramayı bitirdiği domatesleri masaya yerleştirdi. Pars'a döndü.
"Tabak çıkarayım mı?"
Pars elinde tuttuğu havluyu omzuna attı. "Yok, gerek yok. Ben hallederim sen otur şuraya."dedi ve Sevgi'nin yanındaki sandalyeyi işaret etti.
Demir gözlerini devirdi ve Sevde'nin yanına oturdu. Sevgi ayaklarını masadan aşağı indirdi ve dudaklarını birbirine bastırarak arkadaşına baktı. Genç kız, Sevgi'yi takmadan Demir'e baktı. Genç adam ellerinin üzerine yatmış, bal rengi gözleriyle etrafı izliyordu boş boş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Hava Yolları
RomanceHayatta spontane seçimler insanı en beklenmedik anda yakalar. Bu seçimler yeni bir hobi edinmek kadar basit de olabilir, o anda, bir uçağın koltuğunda oturmuş kulaklıklarından yayılan müziğe mırıldanarak eşlik eden genç kızın arkadaşı sayesinde verd...