Hakan

128 1 0
                                    

Hakan ve Selim otele varmışlardı. Hakan yarım kalan Şevki yüzünden sinirli bir şekilde yatakta uzanmış geceki kızı aklından çıkaramıyordu. Yarım kalan işleri sevmezdi nasıl olsa cehennemin dinine bile girmiş olsa Selim o kızı bulacak bana getirecekti ona uygun bir ceza verecektim bu hayatı zindan edecektim. Bu düşüncelerle uykuya daldı. Sabah 7 gibi Selim Hakan'ın odasında onu uyandırmak için aldığı talimatı yerine getiriyordu. "Hakan uyan" diye seslendi. Hakan sese karşılık vererek göz kapaklarını araladı. Geceden kalma olduğu için başı zonkluyordu. Neyseki Selim bunu bildiğinden baş ucuna ağrı kesici ve su bırakmıştı. Hemen doğrulup hapla birlikte suyunu yudumladı. Biraz kendine geldiğini anlayınca yataktan kalkıp Selim'in günaydın demesine başıyla onay vererek banyoya doğru ilerledi. Soğuk bir duş aldı bu onu kendine getiren tek şeydi. Hızlıca oturma odasına ilerledi üzerindeki bornozla. Hazır duran sebzelerden sıkılmış yeşil içeceğini içti. Dünü düşününce yine sinirlenmeye başladı " kızı buldun mu?" Dedi. Selim " evet pek iyi haberlerim yok ama bu moralini alt üst edebilir sabahın bu saatinde kötü haberi almak istediğinden emin misin?" Hakan sert bi bakış atıp "zaten alt üst olmuş durumdayım gevelemeden doğruca anlat yoksa evlimi?" Dedi. Selim derin bi nefes aldı ve kız hakkında öğrendiklerini Hakan'a anlatmaya başladı. " adı Eda Yılmaz 11 yıldır Kemerde yaşıyor daha öncesinde Fransa'da ailesiyle birlikte yaşıyormuş. O 15 yaşındayken büyük annesi ve dedesiyle burda yaşamaya başlamış ve o günden beri burda, üniversiteyi de Antalya'da özel bi okulda okumuş yani tüm dünyası Kemer. Şu sıralar başka bir otelde müdürlük yapan Sema adında bir kızla yaşıyor." Selim biraz durakladıktan sonra sözüne devam etti. "Kendiside bizim otelde halkla ilişkiler müdürü" deyip sustu. Hakan biraz düşünceli bir şekilde " bu kız benim patronu olduğumu biliyor mu" dedi. Selim " hayır Sait beyi biliyor ama onun bi oğlu olduğundan bile haberi yok ne yapmamı istersin hemen çıkışını sağlayayım mı" Hakan hayır diye başını salladı ve " onunla işim bitince Selim hadi sen çık ben hazırlanayım bir an önce tanışalım otel personelleriyle." Selim odandan çıkıp kapının önünde beklerken Eda için üzüldü çünkü hiç bilmeden olsada bi tanrıyı sinirlendirmişti ve tanrı sinirlenince gazabı fena oluyordu. Hakan özünde şevketli, merhametli ve bağışlayıcı iyi bir insandı ama sinirlendirmek istemezsiniz  Hakan'ı çünkü bi kaplan olup fena  pençeliyordu inşallah sinirini yatıştır yoksa Eda'nın sonu fena olacaktı. Araştırdığım kadarıyla kimse onun hakkında kötü bir şey söylememiş aksine yardım sever iyi kalpli diye tanımlamışlardı ne yapmıştı da Hakan bu kadar sinirlenmişti anlamamıştım Hakan da bir şey anlatmamıştı. Selim'in bu düşünceleri Hakanın odadan çıkması ve asansöre yönelmesiyle son buldu. Hemen önden koşar adım ilerleyip asansörü çağırdı birlikte asansöre binip resepsiyon katına indiler. Onları otel müdürü Alper ve bir kaç resepsiyon görevlisi karşıladı. " sizi burda görmek çok güzel Hakan bey tekrar hoş geldiniz geceniz nasıl geçti" dedi otel müdürü Alper. " teşekkür ederim gayet iyiydi bende burda bulunmaktan hoşnutum sizinle daha sonra otelin kar marjı ve diğer sıkıcı parasal konular için muhasebe müdürünüz ile ofisinizde konuşalım şimdi personelle tanışıp otele bi göz gezdirmek istiyorum" dedi. Alper " tabi Hakan bey konferans salonunda sizi bekliyorlar şu taraftan" diyerek yol gösterdi. Onu göreceğim için garip bir heyecan kapladı içimi müdür babamın sağlık durumunu sorunca kısa cevaplar verip onu savuşturuyordum. Konferans salonuna girince özellikle   Edanın olduğu yöne bakmadım onu görmemiş hakkında hiç bir şey bilmemiş sanki bende onu gördüğüm için şaşırmışım gibi yapacaktım. Müdür yardımcısı Sibel hanımla selamlaştıktan sonra sıra Eda'ya gelince içimi bi ateş kapladı o güzel yüzü ve bakışları beni fazla etkiliyordu. İçimde ki bu hayranlığı belli etmeden uzattığı o narin elini sıkıca kavradım ve onu hatırladığımı bilmesini istediğim için özellikle dün ona hitap ettiğim küçük hanım demiştim. Rengi soluk ve bayılacak gibi duruyordu gerçekten beni gördüğüne şaşırmış buz kesmiş olmalı ki elleri titriyor ve dudak etlerini ısırıyordu utandığı da belliydi. Oteli bana onun gezdireceğini söylediklerinde cevap bile vermeden arkamı dönüp diğer personellere ufak bi motivasyon konuşması yapmaya başladım. Tam arkamda olduğunu ve beni patronu olduğum gerçeğini bilmesi zaten yeterince büyük bi ceza olmuştu. Düştüğü durum yeterince kötüydü ama yine de dün bana yaptığı hatadan dolayı kendimce başka cezalar uygulayacaktım   Sonra konuşmam bittiğinde arkama dönüp  "Eda hanım otel turu için sizi takip ediyorum lütfen önden buyurun"dedim. Eda önde bende bir adım arkasında konferans salonundan çıktık. Selim'e bizi yalnız bırakması uzaktan takip etmesi için işaret verdim hemen anlayacak ki yeteri kadar mesafe bırakarak bizi takip etmeye başladı. Bir süre hiç konuşmadan bir adım ötemden yürüyüşünü izledim akşam ki çok seksi vücudunu aklımdan çıkartamıyordum. Aklımda onunla ilgili edepsiz düşünceler geçerken Eda'nın konuşmasıyla kendime geldim. Arkasını dönüp yalvarır gözlerle bakıp " Hakan bey ben sizin siz olduğunuzu gerçekten bilmiyordum dün gece hiç yaşanmamalıydı..." hemen araya girdim " önce iş Eda hanım" dedim ve devam etmesi için işaret verdim sert bir bakışla. O hırsla arkasını dönerken sissice bi gülümseme yayıldı yüzüme. Hiç konuşmadan oldukça şık restoran kapısının önünde durdu ve anlatmaya başladı " burası birinci sınıf ziyaretçilerimize ayrılan bölüm şöyle önden buyurun içeriyi de tanıtayım menülere bakmak isterseniz onlara da bakalım" dedi. Hiç konuşmadım o devam etti restoran kapasitesi, çalışan personel sayısı, özel misafirler için ayrılmış bölüm, hepsini o baş döndürücü ses tonuyla anlattı bende dikkatlice dinledim gözlerinin içine bakarak ama hala gergin ve korkmuş görünüyordu istemsiz şekilde bu haline üzülmüş olmalıyım ki hatta bi ara şaka yapmış olmalıyım ki hafif gülümsemesini bile yakaladım. O konuşsun saatlerce dinlerim seyrederim o güzel yüzünü bu korkmuş ürkmüş hali ayrı bi güzellik katmıştı. İç mekanlarını bitirdikten sonra sahil kısmını anlatmak için dışarıya doğru yöneldi. Tam o esnadı kolundan tutup durmasını sağladım. Ani bir hamleyle arkasını dönüp baba baktı. " dışarı çok sıcak geri kalanını akşam yemeğinden sonra anlatırsınız küçük hanım" dedim. Şaşırmış bir şekilde "tabi nasıl isterseniz Hakan bey" dedi. Hala kolunu tutuyordum ve o titriyordu. Kokunu bıraktım ve arkamı dönüp gittim. Selim Eda dan uzaklaştığımı görünce koşar adım yanıma yaklaştı. " eee nasıl geçti" diye sordu merakından. Ona dönüp " evet dediğin gibi bilmiyormuş patronu olduğumu yani bi zengin avcısı değil gibi duruyor beni görünce girdiği tüm o hallerinden bunu anladım. Akşam yemeğinden sonra otelin geri kalanı için yeni bi tur yapmak istediğimi söyledim sonrasında odamda baş başa dersini vermeyi düşünüyorum yani gece uzun olacak neyse hadi gidip kahvaltı edelim" dedim Selim'i şaşırtarak. Hızlı adımlarla restorana ilerlerken Selim " sen kahvaltı yapmazsın ki" dedi. "Lezzetlerini de kontrol etmemiz gerek öyle değil mi?" Dedim keyifle. Evet keyiflenmiştim bütün o moral bozukluğu bir anda kaybolmuştu Eda'yı görmek ve sürekli görecek olmak beni heyecanlandırıyordu.

Yakamoz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin