Eda

57 1 0
                                    

Eda alarmın sesiyle uyandı. Hakan'ın odada olmadığını anlayınca yataktan doğruldu. Telefonuna uzanıp alarmı kapattı ve kayıtlı olmayan bir numaranın mesaj gönderdiğini görünce okumaya başladı. Hakan'dı bu otele dönmesi gerektiğini yazmıştı. Eda gitmiş olmasına üzüldü ama bir yandan da gitmiş olmasının iyi olduğunu düşündü Sema'yla karşılaşmamaları şimdilik iyi bir şeydi. Hızlıca yataktan kalkıp dünkü havluyu yerden alıp üzerine sardı duş almak için banyoya doğru ilerledi. Odadan çıkınca etrafa bakındı Sema hala uyanmamıştı hızlıca banyoya girdi ve kapıyı kilitledi. Kendini ılık duşun altına bıraktı dün gece olanları düşündü yüzünde kocaman bi gülümsemeyle bir şarkı mırıldanmaya başladı. Hakan'la sevgili olmuşlardı bu rüya gibi geliyordu. Hakan Tarcan'la sevgiliyim, bunu düşündükçe kalbi daha hızlı çarpıyor içi kıpır kıpır oluyordu. Banyoda işi bitince çıkıp odasına girdi. Çıplak vücudunu  kremlerken Hakan'ın dokunuşları geldi aklına Allahım hiç aklımdan çıkmıyor aşk böyle bir şey mi sevdiğini her saniye hatırlamak ve aklından çıkartamamak mı bu hep böyle mi olacak Can'ı düşündü onulayken böylemiydi hatırlayamadı. Bugün şort tişört giymek yerime kısa beyaz üzerinde küçük mavi çiçekleri olan bi elbise giydi. Aynanın karşısına geçip hafif bir makyaj yaptı saçlarını at kuyruğu toplayıp odadan çıktı. Mis gibi kahve kokusu sarmıştı her tarafı hızlıca aşağıya inip mutfağa yöneldi Sema masada oturmuş kahvesinden bir yudum aldı ve muzip bakışlarla Eda'yı yanındaki sandalyeye gelmesi için gözüyle işaret yaptı. " çabuk anlat Hakan Tarcan'la aranızda ne var?" Eda gülümsedi derin bi iç çekti ve bütün olanları anlattı. Sema'nın yüzündeki mutluluk ve şaşkınlık duyduklarına inanamıyor gibi " gerçekten mi, öyle mi oldu sahiden" deyip sürekli konuşmamı bölüp heyecanlanması benimde daha fazla heyecanlanmamı sağlamıştı. "Bir rüyada gibiyim Sema hala inanamıyorum uzun süredir birine bu denli derin duygular beslememiştim çok heyecanlanıyorum onu görünce oteldekiler bu durumu fark ederlerse ne olacak kendime hakim olmam lazım bi akıl ver" dedim. "Kızım boş versene bu senin sorunun değil Hakan düşünsün otelin sahibi başkaları ne düşünecek diye aşkını bastırma yaşa insan ömründe kaç defa böyle bi aşka düşebilir ki" deyip biraz olsun beni sakinleştirdi. Saatime bi göz attım "geç kaldım gitmem lazım" deyip Sema'nın yanağından bi öpücük kondurup mutfaktan çıktım. Çantamı alıp evden çıktım ve arabama bindim. Otele vardığımda saat sekize geliyordu. Personel odasına gittim dolabımdan otel üniformamı çıkardım soyunma odasında üzerimi değiştirdim. Kahvaltı yapmak için yemekhaneye gittim canım pek bir şey istemesede küçük bir tabak hazırlayıp hızlıca kahvaltımı yaptım. Bugün yurt dışından yeni konuklar gelecekti ofise gidip gelen konuk listelerini kontrol ettim aralarında özel hizmet gerektiren önemli iş insanları vardı onları bizzat karşılaması ve otel sunumu yapması gerekiriyordu. Ayrıca otel reklamı için bazı tur ajanslarıyla telefon görüşmeleri yapmalıydı. Önündeki dostlara göz gezdirdi. Birkaç otel fotoğrafı ve bilgilendirme metinleri yazıp ajanslara mail gönderdi. Sonra tek tek arayıp bizzat konuşup anlattı bütün bu işleri tamamlaması bir kaç saatini aldı. Saatine baktı öğle arası zamanı gelmişti Hakan'nı düşündü acaba uyanmış mıydı mesaj göndersem mi diye düşündü ama sonra vazgeçti. Ofisten çıkıp resepsiyona gitti gelecek olan konuklar için bir kaç bilgi edindi uçakları inmiş otelin VIP aracıyla otele yaklaşmakta olduklarını öğrendi. Yanına bir kaç personel alıp gelecek olan önemli konukları karşılamak için giriş kapısına yöneldi. O sırada VIP aracı konukları indiriyordu gelen misafirler Fransa'dan gelmişlerdi onlara doğru ilerleyip Fransızca hoş geldin konuşması yapıp resepsiyona doğru yönlendirdim. Yaşları 65 üstü olan iki adam eşleri ve ergen yaşlarda iki erkek çocukları vardı. İki aile dostu tatil yapmak için buraya gelmişlerdi oldukça sevecen ve samimiydiler onlarla Fransızca konuştuğum için daha bi rahat hissetmişlerdi kendilerini onlara bir kaç bilgi verdikten sonra tekrar görüşmek üzere yanlarından ayrıldım. O sırada telefonuma bir mesaj geldi. Konuklarla konuşurken Hakan beni izliyormuş ve yanına gitmem için beni resepsiyonun oturma alanına çağırıyordu. Arkamı döndüm uzaktaydı ama bana baktığını gördüm kalbim hızlı bir şekilde çarpmaya başladı etrafıma bakındım benim bu heyecanlı halimi farkeden var mı diye göz gezdirdim. Herkes kendi halinde işiyle ilgileniyordu. Ağır adımlarla Hakan'a doğru ilerledim yaklaştıkça heyecanım dahada artıyordu. Başka bi koltukta oturan Selim beni görünce ayaklandı başıyla selam verip yanımızdan uzaklaştı. "Merhaba sevgilim bugün çok güzel görünüyorsun nasılsın" dedi. Kimse bizi duydu mu diye etrafa bakındım neyseki çoğu personel ve konuklar öğle arasında yemek yemek için etrafta yoktu. Gülümsedim "merhaba iyiyim biraz yoğun bir gün oluyor ama işi yarıladım sayılır sen nasılsın" dedim. "Benim içinde yoğun bir sabahtı erkenden telefon görüşmelerim vardı onları halletmek için gece zor da olsa yanından ayrılıp otele gelmem gerekti özür dilerim seni öylece bıraktığım için" dedi gözlerimin içine bakarak. Eridiğimi hissettim o derin bakışları içime işliyordu sanki. Bi ömür bana böyle bakmasını istedim. Başımı önüme eğerek kendimi toparlamayı denedim. "Sorun değil önemli bir iş adamısın bunlara alışmam gerekecek böyle ufak şeyleri sorun etmem" deyip başımı kaldırdım ve gözlerine baktım. Gülümsedi " akşam seni yemeğe götürmek istiyorum" dedi. "Tamam saat 9 sana uygun mu"dedim. Evet anlamında başını salladı. "Şimdi ne yapıyorsunuz Eda hanım hazır öğle arasıyken odamda bir kaç sorun var gelip yardım edebilir misiniz?" Gülümsedim "bu işlere ben bakmıyorum Hakan bey isterseniz size ilgili personeli yönlendireyim" dedim. "Gelecek olan personel sorunumu gidermez Eda hanım çünkü onu kollarıma alıp dudaklarından öpebileceğimi sanmıyorum" dedi çekici bir gülümsemeyle. Kalbim çok hızlı atmaya başladı. "Tamam sanırım benim gelip bizzat ilgilenmem gerek sizinle Hakan bey" diyebildim. Hakan hemen ayaklandı o önde ben arkada asansöre doğru ilerledik. Selim bizi uzaktan takip ediyordu ama bizimle asansöre binmedi. Asansör bizi kata çıkardı odaya doğru ilerledik Hakan oda kapısını açtı ve bana dönüp gülümseyerek elimi tuttu içeri girdik oturma alanına doğru yürüdük sonra bana dönüp yüzümü tuttu dudaklarımız buluştu beni kollarına aldı şehvetli bir şekilde öpüşüyorduk bir eli memelerime doğru ilerledi ve avuçlamaya başladı. Hızlı nefes alıp vermeye başladık. Bir yandan öpüp bir yandan bana "aklımdan hiç çıkmıyorsun hep yanımda olmanı görüş alanımdan çıkmamanı istemiyorum" diyordu. "Ben de seni hiç çıkaramadım aklımdan senden uzak kalmayı bende hiç istemiyorum" dedim. Penisi sertleşmişti hissedebiliyordum beni kendine sıkıca bastırdı. Islanmaya başlıyordum onu içimde istedim. Hızlıca soyunmaya başladık fazla vaktimiz yoktu. Bedenlerimiz çıplak bir birimizin her yerini öpüyorduk önce ıslak vajinama dokundu beni okşamaya başladı hala ayaktaydık beni yakın olan duvara yasladı bir bacağımı yukarı bel hizasına kaldırdı içime girdi. Onu içimde hissedince inlemeye başladım daha rahat sürtüne bilmesi için diğer bacağımıda kaldırıp beline doladım daha sert sürtünmeye başladı. Oda inliyordu sonra beni popomdan tutup yatağa doğru ilerledi birlikte yatağa uzandık hala içimdeydi boynumu öpmeye başladı. Bir yandan "seni seviyorum sana çok aşığım" diyordu. "Bende sana aşığım Hakan lütfen daha sert seni hep içimde istiyorum beni hiç bırakma" diye inliyordum. Beni hızlı bir hamleyle domalttı arkamdan içime girdi bir yandan da eliyle klitorisimi okşuyordu. "Evet devam et devam et sevgilim" diye inliyordum ve büyük bir hazla titreyerek boşaldım. Onun işi daha bitmemişti biraz daha sürtündükten sonra o da penisini çıkartıp sırtıma boşaldı. "Bu çok iyiydi seni çok seviyorum" dedi ve enseme bir öpücük kondurdu. Uzanıp peçete aldı ve beni temizledi. Yatağa uzandı ben saatime göz attım öğle arası bitmek üzereydi. "Vücudumu yıkayıp çıkmam lazım" dedim. Yataktan kalkıp banyoya yürüdüm duşa girip saçımı ıslatmadan vücudumu yıkadım işim bittiğinde hemen bi havluya sarılıp banyodan çıktım Hakan hala yataktaydı ve beni izliyordu. Arada göz ucuyla ona bakıp gülümsüyordum. Aynaya bakıp saçımı düzelttim. "Evet hazırım artık çıkmam lazım" dedim. "Buraya gel bi öpücük ver"dedi. Yanına yaklaştım ve dudaklarına küçük bi öpücük kondurdum. "Akşam yemek için sabırsızlanıyorum" dedim ve koşarak odadan çıktım.

Yakamoz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin