Eda

7 2 0
                                    

Uçak penceresinden baktım en son 11 yıl önce uçağa binmiştim Fransa'dan Türkiye'ye gelirken. O günde çok üzgündüm ailemden ayrı yaşayacaktım 15 yaşında bi ergen için bu çok fazlaydı. Yaşadığım olay yüzünden, şahit olduklarım yüzünden büyüdüğüm yerden ayrılmak zorunda kalmıştım. Şimdide tarih yine tekerrür etmiş yine onca emekle kurduğum hayatımı geride bırakıyordum ama bu sefer yalnız değildim sevgilim yanımdaydı bütün içtenliği ve samimiyetiyle sarıp sarmalamıştı beni. Döndüm yanımda oturuyordu, gözlene baktım minnetle. Aklımdan geçenleri anlamış gibi tebessüm etti tuttuğu elimi öptü "merak etme her şey çok güzel olacak güven bana" dedi. İç çektim "hiç bilmediğim bir şehirde yeni bi hayat kuracağım biraz korkuyorum" dedim dürüstçe. "Ben varım yanında birlikte kuracağız yeni hayatını" dedi. Devam etti "istediğin zaman yine geliriz Antalya'ya tamam mı bana güven" dedi. Pilotun sesi duyuldu kalkış için bilgi veriyordu. Hakan derin bi nefes aldı içkisinden bir yudum içti elimi sıkıca tuttu sanki her an kaçıp gidecekmişim gibi. Arkasına yaslandı gözlerini yumdu uçak hızlanmaya başladı sonra büyük bi sarsıntıyla havalandık Hakan'nın gözleri hala kapalıydı uçak havalandığında elinin titrediğini hissettim uzanıp koluna sarıldım ve başımı omuzuna yasladım. Gözlerini açmadan "tırmanma bitince kendime gelirim korkma sen" dedi. Gülümsedim "korkmuyorum ki korkan sensin ama sorun değil sevgilim bundan sonra uçman gereken her seyahatinde yanında olacağım ve uçmaktan korkmaman için bunu eğlenceli hale getireceğim tamam mı" dedim. Başını yana doğru çevirdi ve yan gözle bana baktı Selim'in bizi duymaması için eğilip kulağıma fısıltıyla "aklıma edepsiz şeyler geliyor uçarken sevişirsek korkumu yenebilirim haklısın sevgilim ama daha büyük yataklı bi jet almalıyım sanırım"dedi muzip bi tavırla. Gülümsedim başımı omuzundan kaldırıp bi şaplak attım kokuna "eğlenceden kastım bu değildi" dedim. Yüzüne seksi bi gülüş yayıldı tanrım bu gülüşü beni deli ediyordu. Hep böyle gülsün istedim dayanamayıp o kusursuz seksi dudağından öptüm. Yine fısıltıyla "yapma kız tahrik etme beni" dedi. Dudaklarımı ısırdım "tamam tamam uslu duruyorum aman tahrik olma" dedim aynı fısıltıyla. Yine omuzuna yasladım başımı huzurla iç çektim. Mutluluk sardı her hücremi Allahım bu adamı çok seviyorum ben dedim içimden. Saat neredeyse gece yarısı oluyordu Hakan'ın verdiği huzurla yumdum gözlerimi uykunun beni teslim almasına izin verdim.

Alnımdaki sıcak buseyle araladım gözlerimi. "Ne oldu geldik mi?" Dedim doğrulup Hakan'a baktım. "Evet sevgilim geldik"dedi elleriyle yüzüme düşen saçlarımı düzeltti. "Uyumuşum affedersin" dedim mahçup bi tavırla. "Evet canım horul horul uyudun eğlenceden kastın buydu galiba" dedi şaka yollu. Yine koluna şaplak attım "uğraşma benimle"dedim. "Tamam tamam elin çok ağır zaten kolumu hissetmiyorum neyle beslediler seni"dedi gülümsüyordu. "Bak hala uğraşıyorsun"dedim emniyet kemerini çözerken. Etrafıma bakındım "Selim nerde?" Dedim merakla. "Çıktı o bir saattir arabada bekliyor bizi"dedi. "Nasıl neden?" Saatime baktım sabahın üçü olmuştu neredeyse. Dönüp elimi tuttu "çok güzel uyuyordun uyandırmak istemedim"dedi. Mahçup olmuştum üzgün bir şekilde "uyandırmalıydın Hakan bu sıcakta, bu kadar insan beni mi bekledi aşk olsun lütfen bir daha yapma çok utandım şimdi" dedim gerçekten çok utanç vericiydi. Pilotlar ve hostesler bile evlerine gidememişti. Kapıdan geçerken üzgün bir şekilde yüzlerine baktım. "Özür dilerim sizi bu saate kadar bekletmek istemezdim" dedim. Hakan elimi sıktı yüzüne dönüp baktım gülümsüyordu. Hosteslerden biri "İstanbul'a hoş geldiniz Eda hanım" dedi yüzündeki sevecen tavırla. İndik uçaktan bizi bekleyen araca bindik hala suratım asıktı Hakan bana bakıp "işleri bu bunun için para alıyorlar üzülme artık" dedi. Omuz siltim "umrumda değil ne için para aldıkları ama ben böyle şeylere alışık değilim utandım"dedim. "Tamam hata benim özür dilerim oldu mu"dedi. "Evet oldu"dedim sinirli bir şekilde. Selim bizi çıkışta bekliyordu bana bakıp "hoşgeldiniz Eda hanım"dedi. "Hoşbulduk Selim bu saate kadar bekletmiş oldum seni de kusura bakma"dedim. Hakan sinirli bir şekilde yüzüme baktı. Hiç aldırış etmedim arka koltuğa yerleştim böyle yapması tuhafıma gitmişti evet onlar çalışanlardı ama ben alışık değildim ve bence haksızlıktı bu Hakan kibarlık etmiş bile olsa benim bunu mazur görmemi bekleyemez. Yol boyu hiç konuşmadık çok yorgundum acaba yol ne kadar sürüyor diye geçirdim aklımdan. Dönüp baktım Hakan'a telefonuyla uğraşıyordu sanırım kızmıştı bana. Şimdi bununla uğraşamayacaktım en iyisi hiç konuşmamak diye düşündüm arkama yaslandım yumdum gözümü ama bu sefer uyumamak için direndim. Yol bitmiyordu nerde oturuyor bu adam dağda mı diye geçirdim aklımdan sonra telefonu çıkardım çantamdan açtım önce dedeme mesaj çektim sonrada Sema'ya yarın arayacağım sizi yazdım. Şehirden baya uzaklaşmıştık etraf karanlıktı ama görebiliyorum ormanlık yoldan geçiyorduk sonra dayanamayıp sordum "daha çok var mı?" Dedim. Dönüp elimi tuttu "biliyorum yoruldun ama az kaldı" dedi. Oda yorgun görünüyordu güldüm içtenlikle "keşke şehir içinde bi otelde kalsaydık düşünemedim canım" dedi. "Hayır önemli değil çokta yorgun değilim uyudum ya uçakta iyiyim" dedim gülümseyerek. Başımı önüme eğdim sanırım bu yüzden beni uyandırmamış yol uzun olacak dinleneyim diye şimdi yine mahçup oldum. Döndüm yine camdan baktım hava aydınlanmaya başlamıştı son yarım saatlik bi yolculuktan sonra araba yavaşladı önümüzde duran koyu kahve rengi ahşaplı iki kanatlı devasa kapı açıldı. Bahçe kapısından girdik eve baktım siyah duvarları olan büyük kısmı cam üç katlı bi yapıydı oldukça modern ve şık duruyordu. Araba durunca indik Selim önden koşup evin kapısını açtı nihayet evdeydik. Elimi tuttu Hakan oldukça uzun aydınlık bi hole adımımızı attık. Duvarda siyah beyaz tablolar asılıydı. Selim arkamızdan bavulları girişe bırakıp başıyla selam verdikten sonra kapıyı kapattı ve gözden kayboldu. Hakan bana dönüp sıkıca sarıldı "hoşgeldin evimize sevgilim" dedi. Gülümsedim "Hoşbulduk sevgilim" dedim. "Evi gezdirmemi ister misin yoksa gidip uyuyalım sonra bakarız"dedi. İkimizde çok yorgunduk "gidip uyuyalım sonra gezdirirsin"dedim. Elimden tutup cam tırabzanlı merdivenden yukarı çıktık etrafıma göz gezdirdim bir kaç oda vardı. Holün başındaki odada durdu Hakan kapıyı açtı içeri girdik. Oldukça büyük ve düzenli yine devasa camları olan bi odaydı. Yatağa baktım siyah çarşaflar serilmiş gördüğüm en büyük yataktı. "Duş almak ister misin?" Diye sordu üzerindeki tişörtü çıkarırken. "Evet lütfen"dedim. Odanın içindeki kapıya yöneldi bende arkasından onu izledim. Banyoya girdik oldukça şık büyük bir banyoydu duş kabinini açıp suyun ısısını ayarladı. Üzerindekileri çıkardı bana bakarak "hadi soyun"dedi. Ben hala etrafı inceliyordum. "Tamam deyip bende şortumu ve tişörtümü çıkardım. Ben soyunurken o çoktan duşun altına girmişti bile. İç çamaşırlarımdan da kurtuldum hemen yanına gittim. Henüz bavulumu boşaltmadığım için onun şampuanını alıp yıkanmaya başladım. İşimiz bittiğinde Hakan dolaplardan birini açıp temiz havlu çıkarıp beni sardı sonra kendi içinde bir tane alıp çıktık banyodan. Yine banyonun yanında duran giyinme bölümüne geçti "benim tişörtlerden vereyim sana" dedi. Hiç itiraz etmedim şimdi aşağı kata inip bavulumdaki pijamayı çıkarmak zülüm olacaktı. "Çok iyi olur"dedim. Elinde beyaz bi tişört ve kendi iç çamaşırından bana uzattı. Hızlıca giyindim. Oda giyinme odasından çıkınca giyinmiş olduğunu gördüm. Yanıma yaklaştı "dudağıma küçük bi öpücük kondurdu "çok yakıştı"dedi yerdeki havluları alıp banyoya doğru ilerledi. Ben hala ayakta bekliyordum. Döndüğünde onu beklediğimi görünce elimden tutup yatağa yöneldi "neden beni bekliyorsun hadi yat dinlen benim banyoda bir kaç işim var sonra gelicem yanına" dedi. Yatırdı beni yatağa uzanır uzanmaz ömrümde yattığım en rahat yatak olabilir diye düşündüm sanki bulutların üzerinde gibi hissettim "aaa tanrım Hakan bu yatak çok rahat"dedim. Gülümsedi "keyfine bak geliyorum şimdi tamam mı"dedi. "İyi de ben ıslak saçla uyuyamam"dedim. Kalktım tekrar yataktan banyoya gittim oda beni takip ediyordu. Çekmecelerden birinden kurutma makinası çıkarıp fişe taktı ve saçlarımı kuruladı. "Tamam bitti böyle iyi mi?"dedi. "Evet teşekkür ederim"dedim. Arkamı dönüp banyodan çıkacakken dönüp ona bi bakış attım aynanın önünde duran bir kaç kremi alıp yüzüne sürmeye başladı gülümsedim "bakımlı erkeğim benim" dedim. Dönüp bana baktı "otuzundan sonra seni de görürüm" dedi gülümsüyordu. Koşarak yatağa attım kendimi sonra uykuya teslim oldum yine.

Yakamoz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin