17. Eksik Parçaların Şoku Adına

9 3 0
                                    

Kiraz biraz sonra normal kıyafetler ile çıktı girdiği odadan ve gelip yine bana sarıldı.

"Aşkım saçlarını kurulamalısın! Hasta olacaksın!" diyerek İsa havlu getirdi Kiraz'a. Hayretler içinde onları izliyordum. 

"Sen de benden habersiz evlenmiştin umarım darılmazsın!" dedi.

"Evlendin mi?" dediğimde gülerek başını aşağı yukarı salladı.

"Bedir ne oldu peki?"

"Bedir kim?" dedi. Şaşkın bir şekilde baktım yüzüne. "Artık öyle biri yok!"

"Nasıl yok? Yurt dışına yerleşecekmişsiniz? Öyle dedi evindeki adam?" Kiraz derin bir nefes aldı.

"Ben sizi yalnız bırakayım. Evde abur cubur kalmamıştı, bir şeyler alayım!" diyerek geri çekildi İsa. Cüzdan anahtar alıp çıktı evden. Arkasından baktım şaşkınca. Sonra da Kiraz'a baktım. Kiraz derin bir nefes aldı. Üzgün görünüyordu şimdi de.

"Yurt dışına yerleşmek isteyen Bedir'di. Ben çok öfkeliydim, kızgındım, ona duyduğum nefretin haddi hesabı yoktu. Bebeğimizin ölümünden dolayı onu suçlamaktan kendimi alamıyordum. Ona olan zaafımı kullanarak kendi bebeğimden beni vazgeçirmeye çalıştı resmen. Ben... Çok aklı başında değildim o zamanlar. Biraz kafayı yedim..."

"Ne oldu anlamadım?" dedim anlamaya çalışırken.

"Her şeyi ben hazırlamak istedim. Yurt dışına yerleşme işlemleri yapıyoruz diyerek anlaşmalı boşanma davası açtım. Tüm mal varlığını bana bıraktığına ve yurt dışına gittiğine dair bazı belgeleri imzaladı." Ağzım açık kaldı. Ne diyeceğimi bilemedim.

"Uçağa girdiğimizde de lavaboya gidiyorum dedim uçaktan indim. Valizlerimizi bebek kıyafetleri ile doldurmuştum. Onun kimliği, pasaportu, her şeyi bendeydi. Şu an ne yapıyor bilmiyorum. Avustralya'dan buraya... Dönebileceğini... Sanmıyorum!"

"İsa ile nasıl evlendin sen?" dediğimde derin bir nefes aldı. Kapıya doğru baktı. Sonra bana baktı.

"Nasıl olduysa öğrenmiş! Belgelerde sahtecilik yaptığımı, kocamı dolandırdığımı, kocamın parasını harcadığım yerleri... Bedir geri dönmeye çalışıyormuş doğal olarak. Bedir dönerse ben tutuklanacaktım, hapse girecektim... Umurumda değildi aslında... Ama ben paraları hep bağışlamıştım. Yardım kurumlarını da dolandırıcılıktan kapatırlar dedi. Korktum. Benim yüzümden hiç bir şeyden haberi olmayan onlarca dernek falan kapatılacak diye... İsa onunla evlenirsem yaptıklarımın üzerini örteceğini söyledi!"

"Seni tehdit mi etti yani?" dedim korkuyla. "Aşk değil bu hastalık! İnanamıyorum. Biri biter diğeri başlar bu ne?"

"Hayır, hayır öyle biri değil!" diye çıkışarak ellerimi tuttu.

"İsa'nın ailesi yurt dışında çok saygın bir aileymiş. Diplomaside lafları sözleri geçiyormuş. İsa benim suçumu üstlendi. Bedir'i birlikte dolandırmışız gibi gösterdi. Ailesi de bu yüzden mecburen bu yaptığım şeylerin üzerini örtmek zorunda kaldı. Ama bu göstermelik evlilikti. Yani... İsa bana hiç yaklaşmadı. Gerçekten. Ben başlattım bu ilişkiyi. O sadece benim yaptığım salaklıkların üzerini örtebilmek için uğraştı. İsa beni çok seviyor! Ben hiç böyle sevildiğimi hissetmemiştim!"

"Ne bu peki? Sevilmeyi sevdiğin için mi onunla birliktesin. İsa seni gerçekten seviyor... Ama sevdiği kadar sevilmeyi hak etmiyor mu?"

"Ben de onu çok seviyorum. Gerçekten çok seviyorum. Ben aklımı kaybetmiştim Zühre... Kendimde değildim. İsa olmasaydı bana ne olurdu bilmiyorum. Kızdın mı bana?"

DİLHUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin