13. Kibrin Çalıntı Çok Değerli Bir Şeyin Üstünü Örtüyor!

11 2 0
                                    

Muazzez Hanım daha fazla azarlanmaya dayanamamış ve çekip gitmişti. 

"Bu magandalar evinde olmadığında görüşelim tatlım. Belli ki ev doluyken eğitime devam edemeyeceğiz!" demişti. Muazzez Hanım gidince de eski yemek yeme şeklime geri dönmüştüm. Sofrada Claire kılıklı Lara olduğu için keyifle yemek yiyebildiğim de söylenemez tabi. Doktor erken dönünce de dayanamayıp hemen kalktım sofradan. 

"Nereye doydun mu ki?" diye çıkıştı hemen. 

"Doydum, size afiyet olsun!" deyip merdivenlere ilerledim. Penguen gibi yürüyordum Muazzez Hanım'ın tabiri ile. Hazır onlar yemekteyken gidip Işık'ı sevdim biraz. Boynum yüzünden kucağıma da alamadım. Yatağın hemen yanına çekmişler beşiği, yatağa yaslanarak yere oturdum. Orada sızıp kalmışım ben! Beyin var beyin var işte. Sen adamdan kaç sonra onun odasında uyuya kal! Olacak iş mi bu! Asla değil! 

Üstüne bir de çok rahat uyudum. Ağrılar yüzünden uzun zamandır uyuyamıyordum. Uyandığımda boynum daha iyiydi. Yataktan kolayca doğrulduğumda yastıklarla her yanıma destek atıldığını fark ettim. Nasıl yapıldığını hemen çözmeye çalıştım. Kendi odamda da böyle yaparak uyuyabilirdim. Etrafta doktorun olduğuna dair hiç bir işaret yoktu. Beşikte uyanmış halde uslu uslu bekleyen Işık'ı görünce şaşırdım. Normalde mutlaka ağlardı. Ağlamaması da bir tuhaftı. 

Fadik gelip doktorun evde olmadığını söyledi. Muazzez Hanım beni aşağıda bekliyormuş. Yine çok yorucu bir gün geçirdik. Doktorun gelme vaktine yakın da gitti Muazzez Hanım. Ben de odama geçmiştim. 

***

Mesafeyi olabildiğince koruyarak geçirmiştim günleri. Boyunluğum sonunda çıktığında Mahir Bey beni evine kahveye çağırdı sonunda. Evlendiğimden beri ilk defa karşılıklı oturduk. Beni tebrik etti. Neyi tebrik etti anlamış da değildim ama tebriklerini kabul ettim. 

Bir sürü taktik vermeye başladı sonra. Doktoru kendime bağlayabilmek için neler yapmam gerektiğini sıralamaya başlamıştı. 

"Ben kendi tekniğimle onu kendime gayet güzel bağlıyorum Mahir Bey, sizin taktiklerinize ihtiyacım yok!" diyerek de lafımı sokmuştum. 

"Bana ne zaman baba diyeceksin sen kızım?" dedi sonra. Öz babam da şerefsizin önde gideni olduğu için ona baba demekte bir sakınca görmedim. Böylece yılların patronu "babam" oldu. 

Akşam yemeğini Mahir Beylerde yedik. Doktor babasının yanında bana çok daha yakın davranmıştı. Tabağıma yemekleri sıralamış, çekinmememi söylemişti. Tensel temasta bulunup durmuştu. Babasına her şeyin onun istediği gibi gittiğini göstermeye çalışıyordu ama çok tuhaftı. Olup bitenlere çok öfkeli olduğu halde babasını bütün bunlara inandırmaya çalışmasında ne gibi bir çıkarı vardı. 

"Baba, karım için üniversiteye hazırlık için özel bir ders programı hazırlamışsın diye duydum!" dediğinde doğruldum. Mahir Bey bana bundan bahis etmemişti. 

"Sürpriz yapacaktım gelinime oğlum." 

"Neresi sürpriz. Yıllardır kazanamamış sınavı, bu sene mi kazanacak. Yorma karımı, onun anneliğe çalışması gerekiyor. Kızıma baksın yeter!" Yine benim adıma konuşup karar veriyorlardı sinir oluyordum. Sakin kalmaya çalışarak yemeğime devam ettim. 

Doktor artık düşünceli kocadan çok, karısını küçümseyen, karısına köle gözüyle bakan magandalara dönüşmeye başlamıştı. Hakarete kaçan laflar ederek babasına karşı beni küçük düşürmeye çalışıyordu. 

"Size afiyet olsun ben lavaboya gideceğim izninizle!" diyerek kalktım ve lavabo bahanesi ile karşı villaya geçtim. Merdivenleri çıkarken Doktorun odasından Yusuf çıkınca ödüm koptu. 

DİLHUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin