21. Kader Bağı: Erenler (Sezon Finali)

13 2 0
                                    

Sevgili okurlar, yaklaşık 2 haftadır sezon finalini yayınlayamadığım için geçen bölümün son kesitini paylaşarak başlangıç yapayım dedim. Son kontrolü yapayım öyle yayınlayayım diye diye epey bir geç kaldığım için kusuruma bakmayın =)) iyi okumalar dilerim. 

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

"İnandın mı buna! Karşılıksız mı?" diye bağırarak üzerime gelmeye başlayınca geri gitmeye başladım. "Karşılıksız seni aileye alacaklar öyle mi? Çocuk musun sen? Neden sürekli aptalca şeyler yapıyorsun? Neden bu cehennemin ortasına atlayıp duruyorsun sürekli..."

"Beni bu cehenneme sürükleyen sensin! Mahir Bey beni senin yüzünden buldu! Seni cezalandırmak için beni oğlu ile evlendirmek istedi. Senin yüzünden ben buradayım! Yeterince pisliğe battım şimdi beni korumaya çalışıyormuşsun gibi davranma! Sen zaten bana en büyük kötülüğü yaptın. Bu kalabalığın içindeki en büyük cani sensin! Bana korumalık taslama. Sen beni koruyamazsın!" diye bağırdım sinirle. Şok olmuş bir ifade belirdi yüzünde. Neye şaşırdıysa.

"Benimle ne alakası var?" dedi net bir tavırla çıkışırken. Şaşkınlığına rağmen o kadar emin çıkıyordu ki sesi.

"Ben senin sadakat testinim. Zühre Yusuf'un sadakat testi. Böyle söyledi Mahir Bey. Bir açıklaman var mı? Benden geçebildin mi bari! Bence kaldın!" diye çıkışıp arabanın arka koltuğuna geçtim bu sefer kapımı da çok şiddetli bir şekilde çarptım!

***

Uzun bir süre gelmedi arabaya. Ben de dışarı çıkmadım. Etrafta dolandı, birileri ile konuştu telefondan sonra direksiyona geçti. Hiç konuşmadan arabayı sürmeye başladı. Ben de hiç ona bakmadan dışarı doğru baktım. Az önce söylediklerimi ona söylemeyi planlamamıştım. Söylemek de istememiştim. Altında yatan çok fazla saçma sapan anlam vardı. 

Ne diye bu kadar dert ediyorsam! Bana ettiği onca laftan sonra onun suratına bakmama gerek yoktu. Asıl onun benim yüzüme bakacak yüzü olamazdı. Terbiyesiz olan, ahlaksız olan, pislik olan oydu. Bana ettiği lafları ömrüm boyunca unutmayacaktım. 

"Aile terbiyesi almamış kadınlardan hoşlanmam!" cümlesi son zamanlarda yaptıklarından bin kat daha masum kalmıştı. 

Eve geldiğimizde hızlıca indim arabadan eve girdim. Işık'ın yanına geçmiştim. 

Işık uyurken odaya doktor girdi. Erken gelmişti. 

"Biraz konuşabilir miyiz?" diyerek dışarıya çıktığında içimde korku hüküm sürse de dışıma yansıtmadan dışarı çıktım. Belimi sardı ve beni aşağı götürdü. Mahir Bey de salonda oturuyordu. Yusuf ayakta dikilmiş, kapıya yakın duruyordu. Bir kaç koruma daha vardı etrafta. 

Doktor beni Mahir Bey'in karşı çaprazında kalan tekli koltuğa oturtmuş ve arkadan omuzlarıma dokunmuştu. 

"Yusuf bize bazı şeyler anlattı ve biz inanamadık duyduklarımıza kızım!" dedi Mahir Bey. 

"Benim hayatımı ilgilendiren şeyler olurken arkama yaslanıp sessizce durmamı bekleyemezsiniz. Defalarca kez ölümden döndüm ve nedenlerini öğrenmek benim hakkım." dedim sakin kalmaya çalışırken. Mahir Bey bir şey söylemedi. Samet ise soru bombardımanına tuttu beni:

"Ne konuştunuz o adamla. Seni öldürmeye vakti mi olmadı yoksa öldürmek istemedi mi? Babamın anlattıklarına bakılırsa çok vahşi ve tehlikeli bir mafya çetesi ile karşı karşıyayız biz!" Derin bir nefes alıp ofladım ve doktorun ellerini omuzlarımdan ittirdim. Elini tutup babasının yanına gitmesini işaret ettim. Geçti oturdu neyse ki. 

DİLHUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin