20. Benden Geçebildin mi Bari?

15 2 0
                                    

Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu olsun <3

Haftaya Sezon Finali yapıyoruz sevgili Okurlar... Bu yüzden bu bölüm epeeeey uzun olduuu =)

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Kahvaltıda epey sessizdik. Samet ve Mahir baba hastane ile ilgili konuşmaya başlamışlardı. Samet bana seslenince başımı kaldırıp ona baktım. 

"Bizim hastanede çalışmanı istiyorum hayatım!" dedi bana. 

"Mahir Babamın otelinde çalışacağım ben. Çok önceden anlaşmıştık zaten!"

"Hastanede benim sana ihtiyacım var ama. Hani bağışlar toplayıp ailelere yardım ettiğimiz bir projem vardı ya... Çok beğenmiştin. Bize destek olursun..."

"Ne gibi mesela. Füzeli, silahlı adamları hastaneni yaksın diye peşimden getirmek gibi mi? Hastanenizi de yanmış insanlarla dolu bir harabeye çevirerek mi yardım edeceğim anlamadım!"

"Tamam kızım sakin ol. Kocan senin moralin yerine gelsin diye uğraşıyor!" diyen Mahir Bey ile:

"Özür dilerim baba! Ben çok iyi değilim de bugün!" diye mırıldanıp yemeğime döndüm. 

"Kızımızı da alıp pikniğe gidelim mi bugün!" dediğinde sinirle baktım Samet'e. 

"Tamam aldım ben cevabımı! Bir şey demedim." diyerek yemeğine döndü. 

"Oğlum ben diyorum ki biz gelinimle çalışacağı otele gidelim. Hem biraz kafası dağılır güzel kızımın!" dedi Mahir Bey. 

"İyi olur baba! Sizinle gelirim!"

"Olmaz!" diye çıkışan Samet'e baktım. O an anladım. Bilgisayarımı izleyerek benim yaptığım araştırmaları görmüştü. Babasını da takip ediyor olmalıydı. Babasının da işlerinden haberdardı. Belki de babası ile konuşmamı duymuştu. 

"Zühre. Bu gün biraz dinlensen iyi olur. Hem... Yani... Konuşacaklarımız var bizim." diye çıkıştı Samet. 

"Doğru. Baba, ben biraz rahatsızım ya... Fenalaşma riskim var tabi. Bir kaç gün dinlensem daha iyi olur izninizle." dedim. Başıyla onayladı beni. Belma güle oynaya geldi. Evdeki tek neşeli kadın oydu. Sütü kesilmesin diye ona olanları anlatmamışlar sanırım. Geldi bana sarıldı nasıl olduğumu sordu. İyiyim deyip geçiştirdim. 

Kahvaltıdan sonra Belma'nın tüm tekliflerini reddedip yatak odama geçip yattım. Biraz sonra Samet geldi odaya. Yanıma uzandı. Başıma bir öpücük kondurup:

"İyi misin?" diye sordu. 

"Deliriyorum. Düşünüyorum da acaba... Yurt dışına çıkacağız yalanı ile sana boşanma belgeleri imzalatıp tek kuruş bile bırakmadan, kimliğini de çalıp seni başka ülkeye mi yollasam. Orada mahsur kalsan da dönemesen geri falan. Ama işte senin kızın var. kızına üzülürüm..." 

"Bu saçma sapan fikirler nereden geliyor aklına senin?" 

"Ne zaman boşanacağız biz?"

"Hâlâ boşanmak istiyor musun?"

"Sakın benden boşanma. Boşanırsak yapacaklarımdan korkuyorum!"

"Neden ki?"

"Bilmem. Babanla yakın olmama izin verme, babanla yan yana tutma beni hiç! Beni babandan uzak tut!"

"O ne biçim laf öyle. Babam ne dedi sana, kötü bir şey mi söyledi!" diye çıkıştı. 

"Sorun baban değil. Benim. Kendimden ve öfkemden korkuyorum. Bir zamanlar yapmam dediğim o kadar çok şey yaptım ki öfkem yüzümden. Beni bırakma. Yapabileceklerimin sınırı yok!" dediğimde sarıldı bana. 

DİLHUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin