2• Güzel Bir Sürpriz

635 111 88
                                    

Yeni fic heyecanı, hızlı geldik

Keyifli okumalar, umarım seversiniz bölümü 💜

Seul'de gece yarısı olan saat, Kalifornia'da sabah 08:00'i gösteriyordu.

Harabe mahallenin orta yerindeki küçük evin hâlâ ışığı yanarken bir yemek masasında oturuyordu Taehyung. Dirseklerini masaya yaslamış, ellerini de yüzü arasına gizlemişti ve sessizdi.

Önlerindeki tabaklar tertemiz bir hâlde beklerken, tenceredeki yemeklere el bile değmemişti. Kafasını kaldırdı ve masada karşısında oturan bedene baktı.

Büyük kızı Minji kafasını masaya yaslamış uyuyordu.

Gözleri doldu o anda. Bu kez kafasını çevirdi ve köşedeki kanepede birbirine sarılarak uzanmış uyuyan ikizlerine baktı. Daha da berbat hissederken titredi dudakları ve dişlerini alt dudağına geçirip kendisine hakim olmaya çalıştı.

Saat 20.00'de onlar her şeyi hazırlayıp oturmuştu masaya ve Jungkook'un gelmesini beklemişlerdi. Taehyung çocuklara söylemişti babalarının akşam geleceğini ve bu yüzden üçü de akşama kadar heyecanla geçirmişti günü.

Saat 21.00 olunca biraz düşmüştü çocukların  modları ve Taehyung da sürekli Jungkook'a ulaşmaya çalışmış; ulaşamamıştı. Telefonu çalıyordu ama açan yoktu. Endişe etmiyordu başına bir şey mi geldi diye. Şu an nerede, ne yaptığını tahmin etmek zor değildi.

Saat 22.00 olduğunda minik oğlu dudaklarını büzüp; "Acıktım, babam ne zaman gelecek?" demeye başlamıştı. Taehyung ise içindeki yoğun sızıya rağmen samimi olmaya gayret göstererek gülümsemiş, çocukların üçüne de babalarının geç gelebileceğini, işinin çıktığını söyleyip yemeklerini yemelerini istemişti.

Ama hiçbiri ağzına tek lokma bile sürmemişti.

İlla Jungkook'u bekleyen çocukları ile Taehyung dolu gözleri ile izlemişti onları ve ikizler masada oturmaktan yorulduğu için kanepede oturmaya giderken; Minji kafasını masaya yaslamıştı. Ve saat gece yarısına gelmişken, iki küçük çocuk kanepede, Minji ise masada babalarını beklerken uyuyakalmıştı.

Arkasına yaslandı Taehyung ve sessizce izledi çocuklarını. Onları biraz annesinin yardımı ile evlat edinebilmişti. Durumları bu kadar içler acısı değildi zaten o zamanlar ve birde babasından gizli kendisine yardım eden annesinin maddiyat açısından zenginliği, o araya girince biraz torpil görmelerini sağlamıştı.

Annesi öldüğü zaman kendisine bıraktığı en değerli şeylerdi üç çocuğu.

Bir erkek ile evlendiği için kendisini aileden uzaklaştıran babasından gizli ne kadar yardım edebildiyse, o kadarını yapmıştı annesi. Sonra zaten annesinin ölümü ile tek dayanakları da yok olmuştu.

Jungkook'un ailesi ise...

Onlar zaten tüm aile silip atmıştı Jungkook'u. İki aile de böyle bir şeye asla sıcak bakmıyordu ve onlar birbirlerini o kadar çok seviyordu ki her şeyi geride bırakmışlardı; birbirleri için.

Uzun bir süredir Jungkook'un tavırları ile baş etmeye çalışırken, her şeyi silip atamaması biraz da çocukları içindi. Hiçbir zaman Jungkook'un yanlışlarını, hatalarını ve ilgisizliğini çocuklarına anlatmamıştı. Hep yalanlar söyleyip durumu idare etmiş, kocasını asla kötü göstermemişti.

Çocukları babalarını özleyebilirdi ama asla nefret etmemeliydi.

Taehyung da hep bunun için uğraşıyordu. İki babaları vardı ve her ne kadar onlara tek başına babalık yapmaya çalışsa da çocukları iki babaları olduğunu düşünmeye devam etsin istiyordu. Zaten bir anneleri yoktu, babalarını da ellerinden almak istemiyordu.

In Lak'echHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin