12• Jungkook'dan, Jeongguk'a Kalan

782 130 252
                                    

Merhaba, sabah şekeriniz olmaya geldik

Dün bölüm beklemiş bazıları 🥺 vaktim yoktu hiç. Sabah buradan ve instagramdan yazanları görünce hemen yazayım bir bölüm dedim.

Ben, baba Taehyung yazmayı çok sevdiğimi fark ettim bu arada. Fetişim çıktı ortaya bu fic yüzünden, imdat

Kendisi gibi çocukları da bıcır bıcır zaten 🥹🤏 4'ünü bir mideme sokup mide fesadı geçiresim geliyor 🫠

Neyyyyse umarım seversiniz bölümü

Keyifli okumalar 💜

"Baba."

Sabahın erken saatlerinde hazırlanan Taehyung, gömleği elinde iken duyduğu sesle kafasını çevirdi ve kapının önündeki Siwoo'yu gördü. "Bebeğim, bir şey mi oldu?" Kendisi hazırlandıktan sonra onları da hazırlayacaktı ama oğlu çoktan uyanmış, kısık gözlerle kendisine bakıyordu.

"Ben gitmek istemiyorum bugün okula."

Kaşları çatıldı Taehyung'un ve elindeki gömleği yatağa bırakıp kapının önünde sağa sola sallanarak duran ve asılmış dudakları ile kendisine bakan oğluna yaklaştı. Karşısında tek dizi üzerine çöktüğü zaman göz göze geldi minik çocukla ve belini tutup kendine doğru çekti.

"Neden peki?"

"Bir sebebi yok, istemiyorum sadece."

Bir sebebi olduğu fazlasıyla belliydi. "Hasta mısın?" Yumuşacık bir sesle, ilgiyle sorduğu zaman kafasını iki yana salladı Siwoo. "Değilim." Okula gitmemek için hasta numarası yapmayı da düşünmüştü ama kendisine fırsat kalmadan bunu Jiwoo yaptığı ve şu an odada babasını beklediği için, Siwoo da direkt gitmek istemediğini söyleme kararı almıştı.

"Ama evde durursan sıkılabilirsin. Öğretmenin Bay Jung kim bilir bugün nasıl güzel etkinlikler hazırlamıştır sizin için."

Minicik ellerini kaldırıp babasının üzerinde gömlek olmadığı için çıplak olan omuzlarına yaslayarak birde boynundaki kolyenin kenarıyla usulca oynadı Siwoo. Yüzüne bakmadı bu sırada Taehyung'un ve asık suratı ile omuz silkti.

"Yine de istemiyorum gitmek."

Kafasını kaldırdı bu kez ve masum bakan gözlerini Taehyung'un gözlerine dikti. "Lütfen evde durayım bugün baba. Lütfen." Taehyung derin bir nefes aldı ve küçük bedenin etrafına kollarını dolayıp kendine doğru yaslayarak saçlarını öptü.

"Tamam ama benim bugün izin alma şansım yok, anneanne ile duracaksın. Ona zorluk çıkarmayacağına dair söz vermen gerekiyor."

Yoongi'nin anneannesi, hepsinin anneannesiydi.

Taehyung'un üç çocuğu da ona anneanne diye hitap ediyordu. Siwoo kafasını aşağı yukarı sallayıp onayladı ve izin verdiği için parlayan gözleri ile baktı genç adama.

"Çok uslu dururum, hiç üzmem anneanneyi. Söz veriyorum."

"En son böyle söz verdiğin zaman Yoongi'nin odasına girip, dolabında uyumuşsun Siwoo. Saatlerce seni aramış yaşlı başlı kadın."

Siwoo'nun az önce odaya geldiği zamanki hâlinden eser yoktu şimdi. Modu anında yükselmişti ve şu an mutluydu. Bu sebeple de Taehyung'un dediği şey üzerine minicik ellerini çekti babasının omuzlarından ve kendi dudakları üzerine yaslayıp tatlı tatlı kıkırdadı.

"Yunkiii bulmuştu beni."

Evet Yoongi bulmuştu o gün Siwoo'yu. Birde sağ bacağından tutup ters şekilde sallandırarak, her yerde onu arayan, korkudan kafayı yemiş olan Taehyung'un yanına götürmüş, "Oğlun donlarımın arasına karışmış." diyerek kollarına bırakmıştı.

In Lak'echHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin