In Lak'ech

5• İlk Aşk

Keyifli okumalar 💜

•

17 yıl önce...

Kim Taehyung 18 yaşındaydı.

Doğum günü olan genç oğlan, yakın çevresinin kendisine bu akşam için düzenleyeceği partiyi şimdiden heyecanla hayal ediyordu.

Biraz şımarık yetiştirilmiş bir çocuktu. Her istediği olurdu. Yoktan anlamazdı. Anlaması hiç gerekmemişti. İstediği şey, ağzından çıktığı anda önündeydi.

İlgiyi çok severdi. Kendisi için birilerinin bir şeyler yapmasına bayılırdı. Kendi doğum günü için planlamalar yapan ailesinin pek âlâ farkındaydı. Bilmiyormuş gibi davranıyor, içten içe heyecanlanıyordu.

Şimdi de arkadaşları ile buluşacaktı. Şoförü ile gelmemişti çünkü biraz yürümek istemişti. Ama hava çok soğuktu ve yağan kar ile beraber bu soğuk hava birleşince yürüyerek gelmek istediği için küfür ediyordu kendisine. Titreyen bedeni ile hızlı adımlar atarak ilerliyordu gideceği kafeye doğru.

Elleri montunun ceplerindeydi. Siyah dalgalı perçemleri rüzgar ile sağa sola savruluyor, gözlerinin önüne geliyordu. Saçlarının üzerindeki limon sarısı beresi hafif kaymıştı geriye doğru. Her nefes verişinde kızarmış dudakları arasından havaya yükseliyordu buhar.

Uzaktan kafeyi görünce hızlandırdı adımlarını. Bu sırada gözüne, kafenin önündeki kaldırımda oturan küçük kız çocuğu takıldı. 7-8 yaşlarında olmalıydı. Üzerinde eski ve ince kıyafetler vardı. Kendisinin giymesi gereken yırtık ve ince hırkayı, kucağındaki kedinin etrafına sarmıştı. Kendisi tir tir titrerken kediyi ısıtmaya çalışıyordu. İçi titredi Taehyung'un ve bu kez soğuktan değildi.

Küçük kızın yanına gitmek için adımlarını hızlandırdı ve yaklaştığı sırada kafeden bir arkadaş grubu çıktı. Giyim tarzları zengin bir arkadaş gurubu olduğunu belli ediyordu. Hepsi ünlü markaların, pahalı parçalarını taşıyordu üzerlerinde.

Gülüşerek ilerledikleri sırada içlerinden biri küçük kızı fark etmişti. Birkaç veda cümlesi ile arkadaşlarını uğurlayan beden küçük kıza doğru yaklaşınca Taehyung adımlarını yavaşlatıp izledi sessizce.

Belki de milyon dolarlık montunu hiç düşünmeden hızlıca çıkarıp kaldırımda oturan çocuğun omuzlarına koyan beden ile tamamem durdurdu adımlarını. Yüzünde masum bir gülüş belirdi o anda.

İzlediği beden yağan karı umursamadan usulca küçük kızın yanına otururken Taehyung iki adım daha yaklaştı daha yakından bakmak için. Kendi yaşlarında olmalıydı.

Kocaman gözleri dikkat çekiciydi. Beyaz tenine çok yakışan siyah saçları vardı. Daha kafeden yeni çıktıkları hâlde hemen kızarıvermişti yanakları ve burnunun ucu. Yumuşacık görünen saçları ve kirpiklerine tutunuyordu beyaz kar taneleri. Küçük kız ile gülümseyerek konuştuğu için tavşan dişleri belli ediyordu kendisini.

Ve Kim Taehyung, büyülenmiş gibiydi.

Etraftaki tüm seslere kulakları sağır olmuştu birden. Koca bir uğultudan fazlası ulaşmadı kulağına. O ikili dışında her yer bulanıklaştı sanki. Karşısındaki iki beden normal hızla hareket ederken, çevresindeki tüm her şey ışık hızında gerçekleşiyor gibiydi.

Takılı kaldı Taehyung; hareket dahi edemedi.

Küçük kızın saçını okşayarak sohbet eden, kendi montunu ona sıkıca saran, hem küçük kızı hem de onun kucağındaki kediyi ısıtan, bir süre sonra yanlarından ayrılıp kısa zaman sonunda kedi ve minik kız için yiyecek bir şeyler almış şekilde geri dönen bedeni izlerken kalbi dolup taşmıştı daha önce hiç tatmadığı duygularla.