Boş arazide dört dönüyordum. Helikopter ile buraya ineceğini söylemişlerdi. Yağız ile toprak arazide bekliyorduk içimdeki korku ile.
Ya şehitlerden biri oysa...
"Abla sakin ol"
"Nasıl olayım hem Sanrı nerede haberi yok mu onun"
"Hayır yok Enis biliyor onun yanında helikopter inene kadar yani kesin bir sonuç alana kadar söylemeyeceğiz"
"Tamam" dedim. Şimdilik bilmemesi iyiydi.
Ne kadar dakika geçti bilmiyorum gelen yoğun rüzgar sesi ile kuru gözlerim tekrar nemlendi
"Abla geldi helikopter" dedi Yağız
Ayağa fırladım, Akan göz yaşlarımla helikopterin inmesini bekledim.
Yavaşça yere inen helikoptere doğru koşmaya başladım. Helikopterden aşağı askerler iniyordu ama o yoktu...
Yere çöktüm bağıra bağıra ağlıyordum artık
"Hayır hayır gitmedi gitmedi"
Biri omzuma dokunmuştu Yağızdır diye umursamadım. Ta ki onun sesi duyulana kadar
"Zerrin"
Sese doğru hızla döndüğümde o tam dibimdeydi. Samir... yaşıyordu
"Yaşıyorsun" dedim zorlukla
"Yaşıyorum" dedi gülümserken
Başından beri tek yapmak istediğim şeyi yaptım sımsıkı sarıldım ona
"Çok korktum" dedim ağlamalarımın arasında
"Ağlama iyiyim bak bir şeyim yok" dedi oda bana sarılırken
"Geçmiş olsun Samir abi" diyen Yağızın sesi ile ayrıldık
"Teşekkür ederim Yağız , Sanrı nerede biliyor mu?" dedi Samir
"Hayır Enis kesin bir şey olmadan söylemek istemedi"
"Çok iyi yapmış, Bu çocuk benden daha çok düşünüyor kardeşimi" dedi fısıltı ile
"Gidelim mi yoksa burada put gibi dikilmeye devam edecek miyiz?" dedi Yağız
"Benim ekiple gitmem lazım bana emanetler" dedi Samir
"İyi biz gidelim o zaman hadi abla"
Hala Samir'e sinirliydi
"Gidelim" dedim. Son kere Samir'e baktım "Konuşacağız" diye fısıldadı.
ENİS DESTAN ANLATIMI İLE (2-3 saat sonra)
"Ya oğlum neyi anlamadın" dedim telefondaki salak kuzenime
"Olum nasıl ya o gün kardeşini almak için eve gelen kız şimdi senin komutanın mı? Kadere bak"
Askeriyenin bahçesinde oturmuş kuzenime rapor veriyordum.
Hani şu ilk bölümde sadece 2 replik verilip sonra bir anda yazar tarafından yok edilen kuzenim.
"Demi ya bu kız benim kaderim ya ben sana başka bir şey diyeceğim"
"Heh söyle dinliyorum"
"Şimdi biz Sanrı karı koca gibi olduk baya yakınlaştık ya"
"Evet sadece sarıldınız eee"
"Her neyse şimdi ben bu kıza evlenme teklifi edeyim mi?"
"Yok Enis direk nikah günü al kardeşim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARDAN AYDINLIK
Kurzgeschichten"Öpecek misin artık?" dedi Sanrı "Öpeyim mi?" "Bir zahmet" Dudaklarım ile dudakları arasında bir milim mesafe vardı. "Ez evîndarê te me jinikê" (sana aşığım kadın) KİTAP SEZON FİNALİ OLMUŞTUR.
