Sanrı ile Samir abinin çalıştığı karargahın önündeydik.
Neden mi?
Çünkü dün Samir abi eve geldiğinde yanına bir kaç kıyafet alıp bir aylık uzun bir göreve çıktığını ve Sanrı'yı bana emanet ettiğini söylemişti.
Sanrı buna inanmadığı için sabah erkenden soluğu karargahta almıştık.
"Yok Üst Teğmenim her hangi bir görev yok olsa ben bilirim, Samir komutan dün gelip albay ile konuştu 1 aylık ücretsiz izin almış hatta bana giderken arada sizi kontrol etmemi istedi" dedi asker çocuklardan biri
"Anladım, tamam teşekkür ederiz" deyip oradan ayrıldık.
"Bu adam bir şeyler çeviriyor ve kötü bir şey olduğuna adım kadar eminim" dedi Sanrı camdan dışarı bakarken
"Bence de başka bir şey"
"Nereye gitti acaba?"
"Kars'a gitmiş olmasın" dedim
"Oradaki evi kapattı yani orada hiç bir şeyi kalmadı neden gitsin ki?"
"Bilmiyorum bir de Zerrin abla ile konuşalım belki bir şey biliyordur"
"O zaman bürosuna gidelim"
--------
"Biz en son sen vurulmadan önce konuştuk Sanrı, sana dürüst olacağım aramızda bir şeyler geçti ama olmadı o günde bana seninle aramızdaki her şey bir hataydı dedi bu son görüşmemiz dedi ondan sonrada konuşmadık"
"Kesin bir şey oldu abim böyle bir insan değil"
"Tehdit falan ediliyor olmasın?"
"Koskoca Binbaşı tehditten mi korkacak?" dedi Zerrin abla
"Bilmiyorum olabilir aslında asıl soru şimdi ne yapacağımız?"
"Bence bir süre bekleyelim belki gerçekten bizden yani benden uzaklaşmak istedi" dedi Zerrin abla üzgün çıkan sesi ile
"Bu gün akşam bende toplanalım olur mu? Herkesten fikir alırız, sende canını sıkma Sanrı ben abine bir şey olduğunu düşünmüyorum"
"Bilmiyorum Zerrin abla neyse akşam görüşürüz" dedi Sanrı ve bürodan ayrıldık
"Şimdi ne yapalım aşkım?" diye sordum
"Canerler nerede?"
"Onlar sinemaya gideceklerdi"
"O zaman biz dondurma yemeye gidelim mi?"
"Olur aşkım nasıl istersen"
"Sen baya hanımcısın" dedi gülerek
"Ben halimden memnunum sevgilimi mutlu etmek için her şeyi yaparım"
"Sevgilin seni yiyecek şimdi"
"Şuan araba kullanmıyor olacaktım var ya" dedim söylenerek
Sanrı ise kahkaha atarak gülüyordu
Bu kadın çok güzel gülüyor...
Dondurmacının önü gelince arabadan indik.
"Neyli istiyorsun bakalım?"
"Çilekli ve vanilyalı"
İkimizinde dondurmasını alınca elinden tutup biraz uzaktaki banklara doğru yürüttüm.
Elini tutmak bile kalbimin küt küt atmasına sebep oluyordu.
Banka oturunca ellerimiz ayrılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARDAN AYDINLIK
Historia Corta"Öpecek misin artık?" dedi Sanrı "Öpeyim mi?" "Bir zahmet" Dudaklarım ile dudakları arasında bir milim mesafe vardı. "Ez evîndarê te me jinikê" (sana aşığım kadın) KİTAP SEZON FİNALİ OLMUŞTUR.
