Nil Özer Anlatımıyla
Bir silah sesiyle kulaklarımın biri tarafından kapatıldığını hissettim ama ikinci silah sesini duymama engel olmamıştı. Çok yüksek bir sesti ve beni rahatsız etmişti ama ben bunu önemsememiştim kimin vurulduğunu merak ediyordum ama kimin vurulduğuna bakamıyordum.
Arkamdaki kişinin kokusundan bile kim olduğunu anlayabileceğim kadar tanıdığım Deniz olduğunu anladım o vurulmamıştı...
Peki kimler vurulmuştu?
Kafamı kaldırdığımda Gökhan'ın silahını almaya çalışan Ekrem olduğunu gördüm. Diğer kişinin kim olduğuna baktığımda çığlıma engel olamamıştım...
Onu kaybedemezdim...
Ayşe Yüksel Anlatımıyla
İki el silah sesi...
Silah sesiyle olduğum yerde sıçradım. O silah sesinin kimi benden aldığını bilmek veya görmek istemiyordum ama buna dayanamazdım en azından ölmemiş olsunlardı yoksa gerçekten olduğum yere düşe kalka geldiğim gibi hiç farkında bile olmadan yere çakılabilirdim de...
Kafamı bomboş baktığım yerden kaldırdığımda ağzımdan çıkan çığlığa engel olamadım...
O olmamalıydı...
Barlas'ın Ağzından
Silahın sesiyle yerimde çakılı kaldım ama kafamı kaldırdığımda gördüğüm manzara beni bile dehşete sürüklemişti. Yanımda Nil'in kulaklarını kapatan Deniz'e döndüğümde bana gözlerini inanamazcasına açmış bakıyordu.
Kafamı Baran'a çevirdiğimde yerde yatan bedene kilitlenmişti ve şuan bizimle değil gibiydi. Ayşe ve Nil kendini yere bırakıp ağlamaya başladıklarında her şeyi daha da net algılamaya başladım.
Vurulan Larendi...
Benim sevdiğim kız...
Yıllardır hislerimi belli etmeye çalıştığım ama onun anlayıp anlamadığını bilmediğim kız...
Şuan gözlerimi yerde yatan bedene doğru kaydırdığımda yanına ışık hızında vardım.'' Laren bak bana, bende kal tamam mı sakın kapatma gözlerini sakın, bak sen bizim için çok önemlisin tamam mı bırakma beni lütfen!'' Gözlerimden düşen yaşları görmezden gelmeye çalışıyordum ama olmuyordu. Bıraksalar hıçkırarak ağlardım. Deniz'e dönüp arabaya taşımamız gerektiğini söyledim o da beni onaylayıp hemen yardım etti ve arabaya bindik.
Baranı Ayşe sakinleştirip arabayla arkamızdan geleceklerini söylediği için onları orada Baran'ın arabasıyla bıraktık. Nil yanımda Laren'in vurulduğu bölgeye kan kaybetmesini önlemek için bulduğu bez parçasıyla bastırırken ona bizimle kalmasını ve bizim ona ihtiyacımız olduğunu söylüyordu.
Araba yavaşlamaya başladığında geldiğimizi anlayıp Laren'i Deniz ile beraber taşıdık. Doktorlar hemen Laren'i ameliyata alırken biz ameliyathanenin önünde beklemeye başladık.
Duvara çökmüş neden onun yanında olup onun yerine benim vurulmadığımı sorguluyordum...
Baran'ın Anlatımıyla
Ben onu kaybedemezdim...
O bana abimin emanetiydi, ona sahip çıkamamıştım. Ayşe yanımda bana sakinleştirmeye çalıştığını belirten sözler sıralarken kafamı kaldırıp gözlerine baktım. ''Gitmez dimi ? o da beni bırakıp gitmez giderse ben yaşayamam Ayşe, gerçekten yaşayamam çünkü fazlasıyla yoruldum o da yorulmuştur dimi ama yorulduğu için beni bırakmaz dimi bırakmasın lütfen '' Ayşeye sanki onunla konuşabilecekmiş gibi kelimeler sarf ederek onunla konuşmaya devam ederken o bir anda benim sözümü kesti.
''Baran! bak bana suratıma bak şimdi beni iyi dinle madem onu çok seviyorsun ve kaybetmek istemiyorsun yanında olmalısın hadi kalk hastaneye gidelim yalnız bırakmayalım onu'' dediğinde ona hak verdim ve arabaya doğru yürümeye başladım. O da peşimde geliyordu arkamdan gelen ayak seslerinden bunu tahmin edebiliyordum.
Arabaya atladım ve Ayşe de benim yanımdaki yerini aldı. Arabayı son sürat kullanırken Ayşe bana dönerek'' Laren'in ailesine haber vermek senin görevin biliyorsun değil mi?'' sorusuna kafamı olumluca sallayarak yanıt verdim. Geçen gün Kuzey Bey'in numarasını aldığımdan dolayı numara araştırmak zorunda kalmadan arabaya bağladığım telefonda konuşmaya başladım.
''Alo kiminle görüşüyorum''
''Merhaba Kuzey Bey, Baran ben '' dediğimde sesimi olabildiğince sakin tuttum.
''Aa evet hatırladım oğlum nasılsın'' dediğinde endişelendirmemek için sakince cevap vermeye devam ettim.
''İyiyim Kuzey Bey ben size bir haber vermek için aradım.''
İç Ses : GERÇEKTEN HİÇ ENDİŞELENDİRMEDEN KONUYA GİRDİN TEBRİK EDİYORUM SENİ AFERİN diyen iç sesime de bir güzel sövüp konuşmaya devam ettim.
'' Tabi oğlum buyur seni dinliyorum.''
'' Kuzey Bey şimdi size söyleyeceğim şey ile telaşlanmayın.'' Ben kime diyorsam sanki telaşlanmayacak bir şey
'' Bir sorun mu var Baran Larene bir şey mi oldu?''
'' Laren vuruldu kuzey bey hastaneye gidiyoruz eğer sizde gelmek ist-'' derken sözümü kesen Kuzey bey oldu.
''Hangi hastane?'' dediğinde hemen hastanenin adını verdim onlarda hemen geleceklerini söyleyip telefonu kapattılar. Hastaneye geldiğimde bizim çocuklar dağılmıştı. Bizde Ayşeyle bir köşeye geçtiğimizde hemen ardımızda koridor başında Taşkın ailesi görüldü.
2 saat sonra
Hepsinin saçı başı dağılmıştı. Lavinya Hanım ağlamaktan helak olmuş ve uyuya kalmıştı Kuzey beyin omzunda. Hepimiz aynı haldeydik sadece ameliyathanenin kapısının açılıp doktorun güzel haber vermesini umut ediyorduk.
Bir süre sonra açılan kapıyla oturan herkes ayaklanıp doktorun yanına gitti. Saçları kırlaşmış ve bu işin ehli gibi duran adam yılların vermiş olduğu tecrübeyle konuşmaya başladı.
''Laren Hanımın yakınları sizler olmalısınız çok uzatmadan konuya gireceğim kurşun yumurtalıklara denk gelmiş yani kısaca Laren Hanımın çocuğunun olma ihtimali çok az bu hafta ağrıları fazla olur iyi bakılması gerekli sizden istediğim psikolojisi bu haberleri aldıktan sonra darmaduman olacak pek üstüne gitmemenizi tercih ederim bir de sizden bir ricam daha olacak Laren Hanımın sinir sistemi hızlı çalışıyormuş gözlemlediğim kadarıyla bu nedenle onu pek sinir kriz eşiğine getirmemeye çalışın aksi takdirde kötü sonuçlar alabiliriz şimdi normal odaya alınacak geçmiş olsun '' deyince arkasına bakmadan gitti biz ise yerimizde kaldık.
Larenin yani benim küçük kardeşimin bir çocuğu olmayacaktı.
********
Ayyy güzel bir bölüm oldu oy ve yorum bırakmayı unutmayın💕💕💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Perisi/ Gerçek ailem
Teen FictionBu kitap okuduğunuz bütün Wattpad kitaplarının karışım haline gelmiş şekli.... ....... GÜZEL BİR KİTAP TAVSİYE EDERİM OY VERİP YORUM BIRAKMAYI UNUTMAYIN:))