Kapıyı ardına kadar açmış, omzunu kapıya yaslamıştı. Kollarını göğsünde birleştirmiş, kol kasları da ben burdayım dercesine bağırıyordu.
Yanına yaklaştığım da durdum.
Telefondakinden daha sert mizaçlı görünüyordu.
Esmerdi. Sert, kemikli yüz hatları...
Dolaplar beyaz renkteydi. Tezgah ise siyah ile gri karışımı bir renkti. Mutfak büyük olduğu için fazlasıyla dolabı da vardı. Bunlar anneme yeter de artar cinstendi.
Mutfak Temsili👇🏻
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-"Mutfak gördüğünüz gibi bu şekilde. Tezgah yaptırılacak, konuşmuştuk zaten. Siz gittikten sonra ustaları çağıracağım. Başlayacaklar."
Anladım dercesine başımı sallarken konuşmaya devam etti.
-"Küçük de olsa bir de balkonu var."
Balkona girmesiyle peşinden ilerledim.
Balkon Temsili👇🏻
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Küçük dediği balkon gayet de büyüktü.
Yanından geçerek korkuluklara kolumu koydum. Aşağıya bakarken konuştum.
-"Gayet güzel. Bir de küçük masa konursa buraya şahane olur."
Ben balkonda bakmaya devam ederken duyduğum koku ile arkamı dönüp ona baktım.
Balkon kapısını kapatmış, nereden bulduğunu bilmediğim sandalyeye oturmuştu. Bir bacağını diğer bacağının üzerine atarak rahat bir pozisyon almıştı.
Kemikli parmaklarının arasında olan sigarasını yüzüme bakarak dudaklarına götürdü. Derin bir nefes çektikten sonra yavaşça üfledi.
Hemen önüme dönüp derin bir nefes aldım.
Niye gerilmiştim ki şimdi ben?
Aniden telefonumun zil sesinin çalmasıyla doğruldum. Onun bakışlarının bende olduğunu bilerek çantamdan telefonumu aldım.
Şahane.
Annem arıyordu.
Telefonu açıp kulağıma götürdüm.
-"Efendim güzellerim güzelim." Bir anda onun varlığını unutup rahat bir şekilde konuşmaya başlamıştım.
-"Kızım neredesin sen? Geldim yoksun? Bir evde dur Allah aşkına ya. Her gün bir yerdesin."
-"Ne yapayım anne? Asosyal asosyal evde mi oturayım? Onu mu istiyorsun? Sevinsene işte. Ne güzel, sosyal kızım var, geziyor eğleniyor diye."
-"Ay aman iyi iyi. Bir şey denmiyor sana da." Galibiyetle gülümserken konuşmaya devam etmesiyle derin bir nefes aldım.
Telefonu kapatıp hemen rehberden Irmağın numarasını bulup ara tuşuna bastım. Çok geçmeden aramayı cevaplamasıyla hemen konuştum.
-"Irmak! Bak ben eve bakmaya geldim şuan. Annem eğer seni ararsa beraberiz tamam mı? Oturuyoruz bir kafede dersin."
-"Taramalı tüfek gibisin anasını satayim. Neyse tamam tamam. Söylerim öyle. Bende gelecektim bir de seninle güya."
-"Boşver geldim işte ben."
-"Tamam dikkat et kendine. Görüşürüz sonra."
-"Sende balım. Görüşürüz."
Telefonu kapatıp çantama koyarken derin bir oh çektim.
Güzelce ayarlamıştım her şeyi çok şükür.
-"Ailenden habersiz mi ev tutup oturacaksın?"
Aniden duyduğum sesle irkilerek arkamı döndüm.
Aynı şekilde sandalyede oturuyordu. Göz temasımızı kesmeden paketten bir sigara aldı. Yavaşça dudaklarının arasına götürdü. Sigara dudaklarının arasındayken cebinden çıkardığı siyah, altın yaldızlı zipposuyla sigarasını tutuşturdu.
