Bu kitaptan pek ümitli değilim ama arkadaşlarımın isteği üzerine yazma kararı aldım, umarım beğenilir. İyi okumalaaarrr..
Her taraf o gecenin karanlığında buz gibiydi. Her yerde buz dikitleri orantısızca sanki etrafa saplanmış gibi duruyordu. Etrafta, buzların içine hapsolmuş insanlar vardı.
Sen korkuyla etrafına bakıyordun, ailenin cesetleri gözünün önündeydi. Lady Bone Demon onları senin gözünün önünde öldürmüştü. Şu an ise tam senin karşında havada durup sana sırıtıyordu.
Sen o zamanlar küçük bir çocuktun, sadece korkudan ve aileni kaybetmenin üzüntüsünden ağlıyordun. Karşında duran ailenin katiline bakmak istemiyordun.
"Ah küçük çocuğum, aileni bu kadar küçükken kaybetmek çok acı değil mi?" dedi uğursuz ve insanın omurgasından aşağı bir ürperti inmesine neden olan soğuk bir ses tonuyla.
Lady Bone Demon sana sırıtırken sen hâla korkuyordun. Kaçmak istiyordun, burayı terketmek ve sadece ağlamak istiyordun ama o kadar büyük bir şokun etkisindeydin ki hareket bile edemiyordun.
"B-benden ne istiyorsun?" diye sordun korku ve üzüntü dolu bir sesle. Onun o kan kırmızısı gözlerine ve ölü bir insanın bedenininden bile daha soluk bir renkte olan yüzüne dolu gözlerle bakarak.
Lady Bone Demon uğursuz bir kahkaha attı ve senin önüne gelip indi ve elini saçlarında gezdirdi, bu seni dahada korkuttu.
"Merak etme küçüğüm, sana bir zarar vermeyeceğim. Ama artık benim olacaksın." dedi ve elini senin alnına doğru tuttu ve başında, alnına kadar uzanan buz mavisi bir taç oluştu ve herşey karardı.
Yıllar boyunca Lady Bone Demon tarafından ele geçirilmiş bir şekilde eğitildin ve onun emirlerine uydun.
Yakala dediğini yakaladın, hapset dediğini hapsettin, öldür dediğini öldürdün..
Lady Bone Demon Monkey King tarafından yenilgiye uğratıldığı zaman Lady Bone Demon'un senin üzerindeki hakimiyeti biraz zayıflasada sen hâla ona olan sadakatini koruyordun.
Lady Bone Demon hâla seninle iltibat kurabiliyordu, sana Macaque adında siyah kürklü bir maymunun onu serbest bırakacak olan anahtarla onu birlikte tek canlılar dünyasına gönderdiğini söylemişti.
Sen o zamanlar 23 yaşındaydın ve hem fiziksel hemde zihinsel gücün en az Lady Bone Demon kadardı.
Şu an Lady Bone Demon'un Macaque denilen maymunu göndereceği ormana doğru gidiyordun. Etraf sessiz ve sakindi.
Doğru yere geldiğini anlayınca ayakta hazır durup Macaque'ı beklemeye başladın.
Bir süre sonra karşında siyah kürklü bir maymun belirdi. Şaşkınca ve hafif bir korku hissiyle etrafa bakıyordu. Seni fark edince bir anlık korkuyla geriye bir adım attı. Sağ gözünün kör olduğunu fark ettin fakat çok umursamadan ona duygusuzca baktın.
"Leydimin kurtuluşu için gerekli olan anahtarı getiren Altı Kulaklı Macaque sensin demek hm?" dedin ona doğru yaklaşırken.
Macaque sana bir süre korku ve şaşkınlıkla baktı fakat sonra kendini toparladı.
"E-evet. Sen kimsin?" dedi titreyen ve hafif korkulu bir sesle.
Macaque'ın elinde tuttuğu anahtara bakarsın ve elini uzatırsın.
"Anahtar." dedin sadece soğuk bir ses tonuyla ve elini anahtarı almak için ona doğru uzattın.
Macaque ilk başta tereddüt etti ama sonra İskelet Anahtarını senin eline bıraktı.
Anahtarı elinde sıkıca tuttun ve önce İskelet Anahtarına sonra da Macaque'a baktın.
"Hadi, kurtarmamız gereken bir leydimiz var." dedin ve diğer elini yukarı kaldırıp buzdan asanı ortaya çıkardın, ardından buz asanın yere vurdun ve Macaque'la birlikte ışınlandın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Sadık" Leydi
FantasíaLady Bone Demon ailenizi öldürdükten sonra sizi manipüle ederek en sadık savaşçısı yapıyor. Yıllar sonra tüm kahramanların hepsini büyük bir zorlukla manipüle ettikten sonra tüm Metropolis'e hakim oluyor. Sen ele geçirilmiş olsanda hâla nazik bir ki...
