Sen şu an Lady Bone Demon'un yanındaydın. Fener Şehrindeki son halkayı almaya Macaque yalnız gitmişti. Lady Bone Demon, bunu öğrendiğinde ilk başta tereddüt etmişti ama sonra Macaque'ı denemeyi kabul etmişti.
Lady Bone Demon Savaş Şefi ile konuşuyordu. Sen ise Bone Mech'in bir kenarında yerde oturmuş meditasyon yapıyordun.
Lady Bone Demon, Savaş Şefi'yle konuşmayı bırakıp sana döndü.
"Buzun Savaşçısı, buraya gel." dedi insanın içini donduran sesiyle.
Sen hemen ayağa kalkıp Lady Bone Demon'un önüne geldin ve onun önünde eğildin.
"Emrinizdeyim Leydim." dedin sakin bir sesle.
Lady Bone Demon, elini senin saçlarının arasına götürdü ve saçlarını karıştırdı.
Bu Lady Bone Demon'un çok nadir yaptığı ve genelde iyi bir iş başardığın zaman yaptığı birşeydi.
Sen sakince onun önünde eğilmiş bir şekilde dururken gözlerini kapattın. Lady Bone Demon bir süre sonra elini çekti ve sana her zamanki uğursuz ve soğuk gülümsemesiyle sırıttı.
"Görevlerinin hepsi için çok çalıştığın belli. Savaş Şefi, bana nasıl çalıştığını anlattı." dedi Lady Bone Demon.
Pozisyonunu değiştirmeden Savaş Şefi'ne baktın. Sana birazcık içten olan gülümsemesiyle sırıtıyordu. Teşekkür edercesine gözlerini açıp kapattın. Savaş Şefi ise başını hafifçe salladı. Lady Bone Demon katı ve soğuk biriydi ve bu yüzden Savaş Şefi ve sen birbirinizi az da olsa koruyordunuz.
Yavaş yavaş doğruldun ve Lady Bone Demon'a baktın, Lady Bone Demon ise karanlık ve insanın omurgasından aşağıya bir soğukluk inmesine neden olan gözleriyle senin buz mavisi gözlerine baktı.
"Senden bir isteğim var." dedi Lady Bone Demon her zaman ki soğuk sesiyle sırıtırken.
Sen hemen omuzlarını kaldırıp göğsünü şişirdin ve dikleştin.
"Sizin isteğiniz benim için emridir leydim." dedin onun gözlerine büyük bir soğuk kanlılıkla bakarak.
"Altı Kulaklı Macaque'ı izlemeni istiyorum. Ne yaptığına, nerede olduğuna, kiminle iltibat kurduğuna dikkat edeceksin." dedi Lady Bone Demon.
Sen başını önüne eğdin ve gözlerini kapattın.
"Sizin hayal kırıklığına uğratmayacağım." dedin ve Lady Bone Demon'un önünde eğilip buz mavisi bir dumana dönüştün ve Fener Şehrine doğru süzüldün.
Macaque'ın en ufak bir yanlış hareketinde seninde başının belaya gireceğini biliyordun. Bu yüzden, Macaque'ın yanından ayrılmamalıydın.
Fener Şehri'ne geldiğinde yavaşça bir ara sokakta duman formundan çıkıp insan formuna büründün ve lacivert bir pelerin takıp sokaklarda yürümeye başladın.
Samadhi Ateşinin son halkasının nerede olduğunu az çok biliyordun, şehrin içindeki büyük fenerde olmalıydı. Büyük ihtimalle Macaque'ta oradaydı.
Oraya doğru yol alırken aklında Macaque'ın neler yapıyor olabileceği vardı. Kaçma istediğini sezebiliyordun. Eğer Macaque kaçacak olursa, bu senin başına patlardı. Çünkü şu an Macaque senin himayendeydi.
Sokakta yürürken rüzgarda sana doğru süzülen bir kağıt broşür görünce havada tutup ne olduğuna baktın. Kısacası ödüllü bir şarkı yarışmasıydı ve ödül olarak Samadhi Ateşi Halkası veriliyordu. Bunu saçma bulmuştun, çünkü bu kadar önemli bir halkanın nasıl bir yarışmayla bedelsiz olarak verilebileceğini anlamamıştın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Sadık" Leydi
FantasíaLady Bone Demon ailenizi öldürdükten sonra sizi manipüle ederek en sadık savaşçısı yapıyor. Yıllar sonra tüm kahramanların hepsini büyük bir zorlukla manipüle ettikten sonra tüm Metropolis'e hakim oluyor. Sen ele geçirilmiş olsanda hâla nazik bir ki...