Baya bölüm atlayacağız çünkü diğer yerler aynı zaten o yüzden direkt Kral, Prens Ve Savaşçı başlayacağız. İyi okumalaaarrr..
Lady Bone Demon, Bone Mech'i oluşturmuştu. MK ve ekibi Droncopter ile kaçmıştı. Artık leydin, Sun Wukong'un altın asası ve MK'in güçlerine sahipti.
Sen, Savaş Şefi, Lady Bone Demon ve Macaque, Bone Mech'in tepesinde duruyordunuz. Metropolis'i her tarafı buzlarla kaplanmıştı, insanlar buzların içine hapsolmuştu.
Lady Bone Demon'un arkası size dönüktü. Onun hemen arkasında sen vardın, senin arkanda ise Macaque ve Savaş Şefi duruyordu.
Lady Bone Demon, bir süre buzlar içinde kalmış olan Metropolis'i izledikten sonra sana döndü.
"Buzun Savaşçısı, onların peşinden gitmenizi istiyorum. Bana Sun Wukong'u ve onun halefini getirin. Macaque ve sen." dedi sana uğursuzca sırıtarak.
Sen leydinin önünde eğildin ve Macaque'a baktın. Macaque siniri bozulmuş ve tedirgin görünüyordu.
"Hadi." dedin ve onun bileğinden tutup jet uçağına bindiniz ve Droncopterin peşine düştünüz.
Jet uçağı sen sürüyordun, sürerken konuştun.
"Dikkatli ol." dedin önüne bakarak.
"Anladım." dedi Macaque sadece.
Sen jetten Droncopterin üstüne atladın ve bir elini beline koyup onlara baktın.
"Merhaba Sun Wukong. Eskisi kadar güçlü görünmüyorsun, hırpalanmış gibisin. Çocukta öyle." Wukong'a gözlerini kısıp tehdit dolu bir bakış atarak.
Sen ve Sun Wukong, eskilerden beri savaşıyordunuz. Sen leydin için, Sun Wukong ise keşiş Tang Sanzang için.
Sun Wukong karnındaki yarayı tutarak sana sinirle baktı.
O sırada Macaque sırıtarak yanına atladı.
"Merhaba evlat, beni özledin mi?" dedi ve kıkırdadı Macaque.
MK sana elindeki tahta sopayla saldırmaya çalıştı ama sen onun boğazını tuttun. Macaque ise Sun Wukong'u gölge klonlarıyla yere sabitledi.
"İkinizde perişan haldesiniz." dedi Macaque sinirle Sun Wukong'a bakarak.
"Leydimin sizi neden tekrar istediğini bilmiyorum ama onun emirlerini uygulamam gerekiyor." dedin MK'in boğazını sıkarak.
Bir anda senin ve Macaque'ın ortasından yeşil bir ışın geçti, sen MK'i bırakıp bedenini sola çevirdin. Macaque ise kendini geriye itti ve Droncopterin kenarında yürüdü.
Başını yeşil ışının geldiği yere çevirdiğinde Mei'in elindeki Ejderha Kılıcını size doğrultuğunu gördün ve gözlerini kıstın.
Sun Wukong ve MK Mei'in arkasına geçmişti. Mei size sinirlice bakıyordu.
"Maymunlarımı almak istiyorsan önce beni geçmelisin!"
"Ah. Sen şu hakkında çok az şey duyduğum Ejderha Kız olmalısın." dedi Macaque ve Droncopterin kenarından senin yanına atladı.
Mei sinirle tekrar yeşil bir ışın size doğru gönderdi Macaque arkaya doğru eğilerek kurtulurken sen sadece kenara bir adım attın.
Mei, tam tekrar saldıracakken MK onun önüne geçer. Elinde tahta sopası vardı.
"Şey bilirsin, omlet yapmak için önce yumurtaları kırmalısın." dedi.
Sen çocuğa anlamaz bir ifadeyle gözlerini kısarken Macaque'ın yüzüde aynı seninki gibiydi.
"Eee.. Ne?" dedi Macaque.
"Eee.. Bilmiyorum! Havalı olr sanmıştım!" dedi çocuk ve elindeki tahta sopayı sana fırlattı.
Sen sola doğru çok hafif eğildin ve elini belinde tuttun.
"Tamam, bunu beklemiyordum çocuk." dedin.
Tahta sopa Droncopterın pervanelerinden birine çarpar ve bir patlamaya neden olur. Patlama yüzünden Droncopter yan yatar ve Macaque aşağıya düşer. Sen ise tutunmayı başarırsın ama Macaque'ın düştüğünü fark edince jet uçağı çağırıp jet uçağa binerek Macaque'ın peşinden aşağıya doğru uçarsın.
Macaque'ı denize düşmeden son anda kolundan yakalayıp havaya atıp onun jet uçağa düşmesini sağlarsın.
Macaque doğrulurken sen hızla denize düşen Droncoptere bakıp kaşlarını çatarsın. Bu iş burda bitmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Sadık" Leydi
FantasyLady Bone Demon ailenizi öldürdükten sonra sizi manipüle ederek en sadık savaşçısı yapıyor. Yıllar sonra tüm kahramanların hepsini büyük bir zorlukla manipüle ettikten sonra tüm Metropolis'e hakim oluyor. Sen ele geçirilmiş olsanda hâla nazik bir ki...