6.bölüm - Kıskançlık?

282 32 298
                                    

Herkese selamlar. Nasılsınız?

Sizin seçiminiz ile bu akşam yeni bölümde buluşuyoruz. Baya uzun bölüm oldu, İmam Salih'in ilk uzun bölümü diyebiliriz. Her çiftimizin sahnesi var. Her sahneyi beğeneceğinizi düşünüyorum. 🤭

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. Ne kadar çok yorum, o kadar erken bölüm dedik. Lütfen bunu göz ardı etmeyin. İyi okumalar. 💞

🌹

Aybüke Aytuğ

İki katlı olan evde biraz dolaşmış ardından hangi odaya neler konulacağını düşünmüştüm. Alınacak eşyaları da not almıştım. Kendi param ile almıyordum, bu beni rahatsız ediyordu ama çalışıp paramı ödeyeceğim aklıma geldiğinde biraz daha rahat hissediyordum.

Notlarımı alıp bitirdiğimde rahatça nefes aldım. İkinci katta benim odamın olduğunu söyledikleri odamın manzarasına bakıyordum. Manzara gerçekten güzeldi. Burada ne güzel yazılar yazılır, kitaplar okunurdu... Bunu her şeyden çok istediğimi farkettim. Huzurlu hissetmek istiyordum. Çok nadir hissettiğim duyguydu.

Kapının çaldığını duyduğumda hemen üzerime bol bir elbise geçirdim. Bu elbiseleri de Aylin abla dün getirmişti. Bu eve geleli iki gün oluyordu.

Başıma da eşarbımı taktığımda aynada kendime dikkat ederek birinci kata indim. Kapının önüne geldiğimde derin nefes aldım. Merdivenden hızlı hızlı indiğim için kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı.

Kapıyı açtığımda karşımda İmam Salih'i görmüştüm. Salih Bey gelmişti. Kalbimin atışı iki kata çıktığında nefes alışım da zor olmuştu.

"Aybüke?" diye sordu Salih Bey endişeyle. Endişeyle. "Yani, Aybüke Hanım. Ne oldu? İyi misiniz? Neden nefes nefese kaldınız?"

"Ben," Derin nefes aldım. "Merdivenden biraz hızlı indimde. Birisi geldi, bekletmek istemeyeyim diye." dediğimde Salih Bey'in kaşları çatıldı.

"Benden başka kim gelebilir?" diye sordu. "Yunus ve Aylin abla haber vermeden gelmez zaten. Bende haber verecektim ama vakit olmadı."

"Öyle demek istemedim. Yani, tabi ki sizden başka kim gelecek? Ama sizi de bekletmek istemem." dediğimde gülümsedi Salih Bey.

"Ama hâlâ kapının önünde bekliyorum. İçeri giremeyecek miyim?" diye sorduğunda yanaklarım kızardı. Kendi evim gibi davranmam bir yana dursun, birde kapıda bekletmiştim adamı... Utançtan hemen kapıdan çekildim.

"Buyurun." dedim kısık sesle. Utanmıştım.

"Mahçup ol diye demedim. Kızarma bu kadar." diyerek eve geçtiğinde daha da kızarmıştım.

"Ne için gelmiştiniz?" diye sordum.

"Seni iş görüşmesine götürmek istiyorum. Benim çalıştığım şirkette benim asistanım gibi bir şey olacaksın, eğer kabul edersen. Maaşın da normal olacak. Yeni çalışınca belki az gelebilir ama işinde iyi olduğun sürece zam yaparım." dediğinde kaşlarım çatıldı. Hâlâ kapının yanında olduğumu farkedip kapıyı kapattım. Salih Bey'in yanında bomboş olan salon odasına girdim.

"Sizin şirketiniz mi var? Ben sadece imamsınız sanıyordum." dediğimde Salih Bey yine gülümsedi. Bir yandan da odaya dikkatle bakıyordu.

"Sadece imam olsaydım şu an bu ev dahil beş tane evim olmazdı, Aybüke Hanım. İki tane arabam, bir tane motosikletim olmazdı. Ha birde iki tane mağazam var. Öyle yani." dediğinde dudaklarım şaşkınlıkla aralandı. Neler saymıştı öyle? Allah'ım...

İmam SalihHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin