Tek taraflı bir aşk hikayesidir, iki kişi istenmeyen bir evliliğe mahkumdur, 3 yıl boyunca güzel şeyler değişir ve sonuna gelindiğinde duyguları değişir.
"DEĞİŞECEK, DEĞİŞECEK Seni özgür kılacak, beni bu inanılmaz acıdan kurtaracak" gözyaşları yanağ...
Küçük kızı göğsüne bastıran Cemre, yanağını yumuşak bir şekilde bebeğin kafasına bastırarak onun tatlı kokusunun tadını çıkardı. Sırtını hafifçe ovalayarak ve annesinin küçükken kendisine ve Ceren'e söylediği ninniyi sessizce söyleyerek onu rahatlatıyor.
Çocukları çok severdi ve onlarla arası iyiydi. O ve Ceren her zaman küçük bir erkek veya kız kardeş istiyorlardı ve anne ve babalarından bir tane olmasını istiyorlardı ama bu hiç olmadı.
Artık iki erkek kardeşleri var; Ancak Cemre uzak durdu ve Ceren onlarla bir ilişki geliştirdi. Yine de Cemre her zaman küçük kuzenlerine ya da annesinin arkadaşlarının çocuklarına bakmayı severdi.
Evlendiğinde çok yakında, en fazla iki yıl çocuk sahibi olmayı umuyordu. Hatta bazı isimleri bile seçti ve onların aynı yeşil gözlerle babalarına benzediklerini hayal etti.
Ne yazık ki rüzgarlar gemilerin arzularının tersi yönde esiyor.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zeynep'in anlattığına göre onu koridorda bebeği göğsüne bastırmış ve ona şarkı söylerken bulmuş. Manzara onu durdurdu, kalbinin her yerine bir sıcaklık yayıldı ve ağzında gerçek bir gülümseme belirdi.
Onun çocuklara olan sevgisini biliyordu ve her toplantıda en sevdiği teyzesiydi. Yine de onu şimdi Pınar'la görünce harika bir anne olacağını biliyordu. Mükemmel bir ailenin mükemmel bir fotoğrafıydı.
"Merhaba tatlım. Uykulu görünüyor." Cemre dönüp baktı ve onu yine kendi odasında, çok yakında durmuş, göğsündeki bebeğe bakarken buldu.
Sol tarafındaydı, göğsü neredeyse omzuna değiyordu. Sanki dünyada doğal bir şeymiş gibi onun sınırlarına müdahale etmeyi seviyor. 'Bu onun hakkıydı, değil mi?!'
Cenk, onu okşayan parmaklarıyla Pınar'ın yanaklarına dokundu. Ama havasında değildi ve Cenk'ten kaçmak için yüzünü diğer tarafa çevirdi. "Beni hatırlamadın mı? Ben senin amcanım! Bebeğim" dedi üzgün bir sesle ve gözlerini almaya çalıştı.
Bu da Cemre'yi gülümsetmişti. "Şu anda huysuz. Uyku vakti" onun bebeğin dikkatini çekmeye çalıştığını görmek güzeldi. Cenk'in çocuklarla arası kötü değildi; bazı durumlarda onu onlarla oynarken gördü.
"Onu biraz tutabilir miyim?" Cenk, büyüleyici gülümsemesiyle Cemre'ye daha çok baktı.
"En azından bir öpücük!" dedi son denemede. Cenk küçük çocuğu beğendi ve onu tekrar kucağına almak istedi. En son bunu yaptığında, onun kollarında olduğu hissini sevdi.
Cemre onun bu hevesine güldü. "Dene ama sana bir garanti veremem. Sorumluluğun sana ait!"
Pınar'ın yanağını öpmek için başının üzerine eğildi ve karısıyla göz teması kurmaya dikkat etti. Küçük bir gülümsemeyle iletişimi sürdüren Cemre'nin haberi olmadan eylem gerçekleşmedi.
