Tek taraflı bir aşk hikayesidir, iki kişi istenmeyen bir evliliğe mahkumdur, 3 yıl boyunca güzel şeyler değişir ve sonuna gelindiğinde duyguları değişir.
"DEĞİŞECEK, DEĞİŞECEK Seni özgür kılacak, beni bu inanılmaz acıdan kurtaracak" gözyaşları yanağ...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jemre banyo ziyaretinin ardından onu aramak için merdivenlerden indi. Evden, yalnızca oturma odasından gelen klasik Türk şarkılarının melodileri ve mutfaktan yayılan hareketliliğin uğultularıyla noktalanan bir huzur yayılıyor. Rollerin keskin bir şekilde tersine dönmesine rağmen, kulübede birlikte geçirdikleri önceki zamanların bir deja vu'su gibiydi.
Oturma odasının eşiğinde dururken, hafif müzik ve şarkıcının yankılanan sesi odaya rahat bir ortam katarken, pencerenin dışında yaklaşan yağmurun habercisi olan toplanan gri bulutları görebiliyordu.
Jemre, Jenk'in onun geleneksel Türk müziğine olan tutkusunu bildiğini hiç düşünmemişti. Kendisi türün ateşli bir tutkunuydu, ancak bir zamanlar onu "sıkıcı müzik" olarak nitelendirdiği için onun huzurunda bu türe düşkünlükten kaçındı.
Jemre mutfağa doğru ilerlerken Jenk'in telefonda hararetli bir konuşma yaptığını duyabiliyordu; neşeli tavrı açıkça görülüyordu. İçeri girdiğinde onu sobanın yanında sırtı ona dönük dururken buldu.
Tavanın cızırtısı havayı dolduruyor, lezzetli bir şeyin pişirildiğini gösteriyordu ve ilahi aroma Jemre'nin açlığını harekete geçiriyordu. Birden fazla görevi yerine getiren Jenk'in telefonda konuşurken tabletindeki yemek pişirme videosunu dikkatle izlediğini gözlemledi.
Bir kez daha bir deja vu duygusu onu sarstı ama bu kez ona bakan, önceki rollerini tersine çeviren Jenk'ti.
"Sorun değil, halledebilirsin, bunu kendi başına yapabilirsin... Hayır," Jenk'in sesi, yaklaşan ayak seslerinin konuşmasını bölmesiyle azaldı. Arkasını döndüğünde Jemre'nin kapının yanında durduğunu gördü, büyük boy uyku tişörtü giymişti, bakışları meraklıydı, bir kedinin dikkatli bakışlarını anımsatıyordu.
"Geri dönmeyeceğim" dedi Jenk, gözleri onun üzerinde oyalanırken dudaklarında bir gülümseme belirdi. Yumuşak sütlü kalçalarına kadar uzanan tişörtünün içinde çekici görünüyordu. "Belki bir hafta! Duruma göre değişir." o devam etti.
Onun kıyafetlerini giydiğini görmek o ana sıcak bir yakınlık kattı. "Artık gitmem gerekiyor. Hoşçakal." Jenk mırıldandı ve aramayı sonlandırdı, bakışları sırıtarak onun üzerindeydi.
Jemre, Jenk'i gözlemlerken onun Melissa'yla telefonda olduğu düşüncesinden kurtulamadı. Yeni duş almış, yeni kıyafetler giymiş ve yeni temizlenmiş saçlarıyla görünüşünü fark ettiğinde, lacivert kazağı ve açık mavi kot pantolonuyla yakışıklı bir çekicilik yayıyordu.
Bununla birlikte, kendisine ait hiçbir şeyi olmadığı halde, yeni kıyafetlerin lüksünün ve canlandırıcı bir banyonun tadını çıkarabilme yeteneği nedeniyle Jenk'e karşı bir kıskançlık hissinden kendini alamıyordu. "Elektrik ne zaman geldi?" Şimdilik diğer konuları bir kenara bırakarak sordu.
"Sana da günaydın" diye onu pürüzsüz, kadifemsi bir ses ve sırıtışla selamladı. Jenk, yorumlarına hoşnutsuz ifadelerle tepki gösterince, "Elektrik konusuna gelince, sadece birkaç saat önce geldi" diye ekledi, çok da büyütülecek bir şey olmadığı için kayıtsız bir şekilde yanıt verdi.
