Tek taraflı bir aşk hikayesidir, iki kişi istenmeyen bir evliliğe mahkumdur, 3 yıl boyunca güzel şeyler değişir ve sonuna gelindiğinde duyguları değişir.
"DEĞİŞECEK, DEĞİŞECEK Seni özgür kılacak, beni bu inanılmaz acıdan kurtaracak" gözyaşları yanağ...
Geç kalıyorlardı ve Jemre duşta tatlı vakit geçiriyordu. Jenk bulaşıkları temizlemeyi çoktan bitirmiş ve iki fincan espresso içmişti, sabırsızlığı giderek artıyordu. Merdivenleri çıkarken "Jemre! Geç kalıyoruz, bitirdin mi..." diye seslendi. Gözleri karısına takılınca sesi kısıldı.
Jemre banyodan çıktı, saçları ıslak ve darmadağınıktı, hayal gücüne pek az yer bırakan küçük bir havluya sarılmıştı. Havlu kıvrımlarını sarıyor, göğüslerinin şişliğini ve belinin darlığını vurguluyordu. Su damlacıkları pürüzsüz, süt gibi teninde baştan çıkarıcı yollar çiziyor, kalçalarının yumuşak yükselişi ve bacaklarının tonlu çizgileri üzerinde gezinirken parlıyordu. Onu görünce Jenk'in nefesi boğazında düğümlendi; içinde tanıdık bir arzu heyecanı uyanıyor, onun vücudunun baştan çıkarıcı, dolu görüntüsüne bakarken tüm sinirlerini ateşliyordu.
Jemre gözleri onunkilerle buluştuğunda dondu, yanakları Jenk'in yüreğini sevgiyle dolduracak kadar pembe bir tona dönüştü.
"Hey," demeyi başardı Jenk, sesi alçak ve boğuktu, bakışlarını ondan ayırmayı başaramadı. Daha fazla yaklaşırsa kendini kontrol edemeyeceğini bilerek olduğu yerde kaldı.
"Jenk!" Jemre sesinde şaşkınlık ve eğlence karışımı bir ifade vardı. Havluyu çekinerek düzeltti, gözlerinde bir gerginlik parlıyordu. "Üzgünüm, ben... az önce bitirdim" dedi, ses tonu hafif ama utangaç bir tondaydı.
Jenk'in gözleri boynunun narin kıvrımını ve göğsünün iniş çıkışlarını izledi. "Nefes kesici görünüyorsun," diye mırıldandı kendi kendine, mesafeye rağmen arzusu açıkça görülüyordu.
Jemre dudağını ısırdı; bakışlarının yoğunluğu ve sözlerinin tadı birleştiğinde kendini çıplak hissediyordu. Vücudu bir beklenti ürpertisiyle karşılık verdi, aralarındaki hava dile getirilmemiş bir arzuyla doluydu. "Seni bekletmek istemedim," diye fısıldadı, hem kırılganlık hem de özlemle dolu gözleri onunkilere kilitlenmişti.
Jenk'in arzusu içinde kabardı, duyularını bunaltmakla tehdit ediyordu. Kontrolü sürdürmek için mücadele etti, ona ulaşma dürtüsüne direnmeye çalışırken nefesi kesik kesik çıkıyordu.
Jemre'nin tereddütünü hissedebiliyordu, korkusu aralarındaki havada hissediliyordu. Sakinleştirici bir nefes alarak kendini olduğu yere sabitledi; bir eliyle merdiven korkuluğunu tutarken diğer eliyle duvara bastırdı.
"Cemre," dedi usulca, özlemden boğuk bir sesle, istemsizce gözlerini başka tarafa kaydırıp içindeki dürtüyü bastırdı. "Hızlı bir şekilde değişmeniz gerekiyor" diye ısrar etti, sözleri aciliyet doluydu. Aralarında yanan ateşli tutkuya yenik düşmeden, artık onun yanında olacağına güvenemiyordu.
Bakışlarının yoğunluğu onu hem korkuttu hem de heyecanlandırdı, ruhunun derinliklerinde ilkel bir şeyi harekete geçirdi. Jemre'nin bakışları endişeyle kendisi ile yatak odası arasında gidip geldi, kalbi göğsünde çarpıyordu.
Ondan yayılan ham, dizginsiz arzuyu hissedebiliyordu ve bu onu hem heyecanlandırdı hem de korkuttu. Titrek bir baş sallamayla, kendi ihtiyacı onunkini yansıtıyordu ve aceleyle yatak odasına geri çekildi, hava aralarında çıtırdayan heyecan verici gerilimle ağırlaştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
