Günler geçiyor ama en sevdiğim hastam ve arkadaşımı göremiyordum.Bang Chan...Onu çok özlemiştim.Hiç de birbirimizi aramamış, karşılaşmamıştık.Onun güzel yüzü ve gülüşünden bir hafta mahrum kalmıştım.Sadece boynumda asılı duran kolyeyle yetinmek zorundaydım.Ve tabii düşüncelerim.
Masaya oturmuş, bugün gelecek hastalarımın doslayalarını inceliyordum ki görmüş olduğum isimle havalara uçmuştum.Sonunda özlemimin son bulacağını düşündüm.Evet Chan'ın bugün randevusu varmış öğleden sonraya.
Öğleye kadar beş hasta falan gelmişti.Onları bitirip yemekhaneye indim.Yemeğimi alıp en köşede bir yere oturup tek başıma öğle yemeğimi yemeye başladım.Gerçi pek öğle yemeği sayılmaz saat şu an iki buçuk falan.Sessiz sakin yemeye başlayacakken yanıma aniden tanımadığım bir çocuk oturana kadar.
"Niye tek başına yemek yiyorsun?Hmm Seungmin?"yaka kartımdan okumuş olacaktı ki ismimi böyle söylemişti.Çünkü beni üç hoca dışında neredeyse kimse tanımıyordu.
"Daha yeniyim ben.Geçen hafta başladım."
"İyi o zaman yeni arkadaşına merhaba dee.Ben Han Jisung."çocuk çok tatlı ve cana yakın duruyordu.Sincaba benzeyen yanakları ve lüle lüle ensesine uzanan kahverengi saçları onu daha da tatlı gösteriyordu.
"Memnun oldum Jisung."
"Sen bayağı yakışıklı çocukmuşsun ya.Yok mu birileri?"ima yapar gibi konuştuğunda kafamı iki yana salladım.
"Eğer hoşlandığın biri olursa ilk bana söyle tamam mı?En iyi arkadaşın olmak için çabalayacağım Seungmin.Umarım beni seversin."ona hafifçe gülümsedim.
"Ay sevdim seni tabiki.Çok samimisin.Peki sende var mı birisi?"Jisung'un tebessüm ederek uzaklara daldığını görebiliyordum.Belli ki bir şeyler vardı.
"Mimarlık fakültesinden Lee Minho...Çok yakışıklı yaa!Flörtleşiyoruz gibi bir şey.Yanii bende hoşlanıyorum ondan.Buluşmak istiyorum. "mimarlık fakültesi mi?Hmm belki Bang Chan onu tanıyordur.
"Benim mimarlık fakültesinden bir arkadaşım var.Belki Minho'yu tanıyordur."gözlerini belertip heyecanla konuştu.
"Adı nee?"o aklıma geldiğinde yanaklarım kızarırken kıkırtılar çıkararak"Bang Chan."demiştim.
"Yakışıklı mı bari?"
"Bence..."önce ne söyleyeceğimi bilemesem de sonra gerçeği söylemeye karar verip devam ettim."Dünyanın en yakışıklı ve tatlı kişisi."
"Hmm burada neler oluyorr?"
"Hayır ya sadece arkadaşım."
"Bakalım biraz zaman geçince de böyle söyleyebilecek misin?"Jisung'a göz devirip saate bakmak için telefonuma baktım.Yirmi dakikaya mesaim yeniden Bang Chan ile başlayacaktı.
"Jisung numaranı verir misin?"elimden bu anı bekliyormuşçasına telefonumu alıp kendini çaldırdı ve geri verdi.
"Benim gitmem gerekiyor Jis sonra konuşuruz.Hatta seni istersen Bang Chan ile tanıştırır, Minho'yu sorarız.Ne dersin?"birden gözlerini açarak ellerini heyecanla ağzına koydu.
"Cidden mi?!"kafamı sallayarak onu onayladım ve el sallayıp gülümseyerek masadan kalktım.Evet bugün ikinci arkadaşımı edinmiştim.Mutluydum gerçekten.
Koridorda yürüyerek muayenehaneye ilerlerken, Bang Chan gelecek mi diye aramaya karar vermiştim.Belki yine korktuğu için gelmeyebilirdi.Biraz çalmıştı telefon sonra da zaten açmıştı.
Dişlerine kurban olduğum🎀🦷
"Alo Chan?"
"Efendim Min."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Your Teeth İs Magnificent, Chanmin
FanfictionDiş hekimliği 5. sınıf öğrencisi olan Kim Seungmin gece okuldan dönerken yol kenarında yüzü kanlar içindeki baygın adamı görüp evine götürmüştü...