Chan odasında bana Valse dışında başka eserler de çalmıştı. Onları da mükemmel şekilde bitirmişti. Şimdi çalacağı ise Fourth of July şarkısıydı.
"Seungmin ah eşlik etmek ister misin?"
"Ben mi?"
"Hm hm sesin büyüleyici."yanaklarım yavaştan pembeleşmeye başlıyordu. Niye böyle söyledin ki? Kalbimi yerinden çıkarmaya mı çalışıyorsun?
Birden kapı tıklanmıştı. İçeriye giren kişi Eunji teyzeydi.
"Çocuklar yemek hazır hadi gelin bakalım."
"Yemekten sonra kalırsan eğer yine çalabilirim."dedi Chan.
"Düşüneceğim."hep birlikte merdivenlerden aşağı inmiştik. İndiğimiz an bir masa gördüm dopdoluydu açıkçası biraz şaşırdım. Niye benim geleceğim için bu kadar fazla yemek yapmışlardı?
Masaya oturduk ancak tanımadığım bir adam vardı. Chan'ı yanına çağırdı ve ona sarıldı, sonra kulağına bir şeyler fısıldadı ama ben duyamadım.
"Seungmin oğlum hoş geldin. Ben Chan'ın babasıyım. Adım Junsung. Tanıştığımıza memnun oldum."
"Ah öyle mi? Anlıyorum."hemen yanına gittim ve kendimi fazlaca kaptırarak selam verdim.
"Oturabilirsin yemeğe başlamamız lazım değil mi?"bir şey söylemeden büyüklerin başlamasını bekledik. Onlar yiyince biz de başladık. Hiç iştahım yoktu. Tamam şu an yalan söylüyorum. Beni obur bir köpüş sanmasınlar.
"Minnie yesene."
"Yedim ben."
"Görmedim ama."tabağıma yemem için bir şeyler doldurdu. Ama ağzıma süremedim. Off açım ama!
"Aç bakayım."eline benim çubuklarımı aldı ve arasına tabağımdakilerden kıstırdı. Ay ne yapıyorsun Chan? Annenlerin önünde yanlış anlayacaklar.
"Hep ben açıyorum ağzımı şimdi sıra sende. Uçak geliyorr aa."kafamı Eunji teyzeye çevirdim umutlu bakışlarla bizi izliyordu. Yoksa başardım mı?
"İyi madem." bana tuttuğu yemeği yedim. Ben hayatımda bu kadar güzel bir şey yememiştim. Gözlerimi büyümüştü.
"Seungmin ne oldu? Boğazına mı kaçtı? Chris sırtına vur boğulmasın!"
"Hayır Eunji teyze. Yemekleri siz mi yaptınız?"
"Evet çocuğum."
"Hayatımda yediğim en güzel bulgogi. Ellerinize sağlık."
"Ay ilahi Seungmin. Afiyet olsun sen bize hep gelirsen ben de sana hep bulgogi yaparım."yanaklarım kızarmaya başlamıştı. Sanırım burası gerçekten koca bir aileymişiz gibi hissettiren bir yerdi.
Çok fazla kaçırmadan yemeği yedikten sonra tatlıları da getirmişlerdi. Oturma odasında televizyonun karşısında yerken ailesiyle laflıyorduk. Sanırım iki saat kadar geçmişti cidden sohbetleri çok iyi akıyor bu hoşuma gitti.
"Evet efendim haklısınız gerçekten de öyle."herkes benimle birlikte gülerken bir şey fark etmiştim Chan kendi dünyasında sessizce tatlısını yiyordu yanımda.
"Chan ah bir şey mi oldu?"diye sordum kolundan tutarak.
"Biliyorsun sadece..."sonra tatlısından bir çatal daha aldı. Yüzü buruşmuştu. Şimdi belli olmuştu bunun karın ağrısı.
"S-Seung odaya geçelim mi tatlını bitirdiysen?"
"Olur Channie."çoktan bitmiş olan tabağımı önümüzde duran sehpaya bıraktım. Ve Chan kolumdan tutup odaya götürdü beni. Daha sonra ışığı açıp kendini yatağına bırktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Your Teeth İs Magnificent, Chanmin
FanfictionDiş hekimliği 5. sınıf öğrencisi olan Kim Seungmin gece okuldan dönerken yol kenarında yüzü kanlar içindeki baygın adamı görüp evine götürmüştü...