Seungmin'den
Bugün Bang Chan ile Jisung ve Minho'yu buluşturmaya gidecektik. Channie bunu Minho'ya sormuş, o ise bunu kabul etmişti.Jisung'la da artık çok yakınlaşmıştık.
Ben eve Jisung'u çağırdım.Zaten gideceğimiz kafe buralardaydı. Jisung'u beklerken giyinmem gerekliydi.Neden bilmiyordum ancak her zamankinden biraz fazla özenesim gelmişti bugün.
Hava güneşliydi ve neredeyse nisan ayına gircektik.Bu yüzden siyah bir şort giymeyi tercih etmiştim.Üzerime beyaz düz bir tişört ve onun üstüne mavi bol bir gömlek tercih etmiştim.
Kulaklarıma birkaç gümüş küpeyi de takmış, ardından bileğime ipten birkaç bileklik parmağıma da sade bir yüzük geçirip kombinimi tamamlamıştım.Birkaç fıs ta en sevdiğim parfümden sıktım ve çalan kapıyla aşağı indim.Jisung gelmiş olmalıydı.
"Hoş geldinn."
"Hoş buldum Seung."kapıdan biraz geri çıkarak içeri girmesini sağlamış ve salona geçmiştik.
"Ayy ben çok heyecanlandımm!"bunun üzerine ufak kıkırtılar çıkarıp cevap vermiştim.
"Sakin ol Jis."
"Seni de Bang Chan'la yapalım mıı?"hemen gözlerimi belertmiş, ve ondan kaçırmaya başlamıştım.Adını duymak bile benim için kalp krizine yol açabilirdi.
"Nereden çıktı şimdi?Biz sadece arkadaşız."
"Yav he he birbirinize olan bakışlarınızdan belliydi her şey.Bence senden hoşlanıyor."
"Y-yok ya niye benden hoşlansın ki?"Jisung tam bir şey söyleyeceği sırada çalan telefonum onu bölmüştü.Evet yine Bang Chan'dı.
Dişlerine kurban olduğum🦷🎀
"Efendim Channie?"
"Seungmin biz kafedeyiz siz de gelin bir an önce." ay vallahi beni de bir heyecan bastı yaa
"Tamamdır görüşürüüz."
"Hoşça kal."
"Jisung gelmişler!"
"Ne!Hazır değilim ben!"diye bağırdığı için sesi tüm evde yankılanmıştı.
"Ya Jisung ben çok mu hazır gibi görünüyorum!?Delirtme beni gidiyoruz."kolundan tutup anca sürükleye sürükleye dışarı çıkarabilmiştim onu.Yokuştan aşağı inerken birkaç kere geri dönmeye çalışmış, ama durdurabilmeyi başarmıştım.
Geldiğimiz yer pastalarını çok beğendiğim yani beğendiğimiz yere gelmiştik.'Beğendiğimiz' dedim çünkü Channie'yle beraber evde yediğimiz pastayı aldığım kafeydi orası.
Jisung'u içeriye yine zorla soktuğumda karşısında oturan Minho'yu gördüğünde put kesilmişti.Sadece kocaman korkunç bir şekilde gülümsüyordu.Ben Minho'yu ilk defa görüyordum.Yakışıklıydı gerçekten ancak bir Bang Chan etmiyordu.Ben direkt ona yönelirken oturduğu yerden ayağa kalkıp artık gelenekselleşen sarılmamızı gerçekleştirmiştik.
"Nasılsın Minmin?"
"İyiyim Channie sen?"
"Bende iyiydim seni görünce daha iyi oldum."bunun üzerine gülümsemiş ve çaprazımda oturan Minho'ya dönmüştüm.
"Siz nasılsınız Bay Minho?"
"Resmiyete gerek yok Seungmin.Artık arkadaşız."
"Tamam o zaman."
Bu sırada Jisung hala ayakta dikiliyordu.Minho birden ayağa kalkıp onu omuzlarından tutarak ittirip yürümesini sağlamış, sonra da oturtmuştu.Jisung kıpkırmızı bir domatese dönüşmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Your Teeth İs Magnificent, Chanmin
FanfictionDiş hekimliği 5. sınıf öğrencisi olan Kim Seungmin gece okuldan dönerken yol kenarında yüzü kanlar içindeki baygın adamı görüp evine götürmüştü...