Sabah çalan alarmımın sesiyle hopladım yataktan.Biraz öylece durarak gözlerimi ovuşturdum.Ve sonra yavaş yavaş heyecanım artmaya başladı.Bugün hasta bakacaktım.Hemen kalktım yataktan.Elimi yüzümü yıkayıp bir şeyler atıştırdıktan sonra dişlerimi güzelce fırçaladım.Dolabımdan üstüme rahat şeyler seçip çantama yeni aldığım formamı da koyup çıktım evden.Sadece yürüyecektim.Kulaklığımı taktım ve telefonumdan bana çok iyi gelen ve içime farklı hisler dolduran şarkı Evgeny Grinko'dan Valse'yi açıp dün akşam çıktığım yokuşu inmeye başladım.
Bu sırada aklımda ben mi Bang Chan'ı arasam?Yoksa o mu beni arayacak? soruları dönüyordu.Daha sonra onun korktuğu dank etmişti kafama.Benim aramam lazımdı.Acaba yetişebilir miydi?
Ben onu daha kaydetmemiştim.Sadece nokta koymuştum daha sonra yaparım diye.Şimdi hmm düşüneyim biraz...
Buldum galiba.Dişlerine kurban olduğum.Evet bu güzel bence.Acaba o beni nasıl kaydetti?Arama butonuna basıp telefonun açılmasını umdum.Korktuğu için açmazdı belki.
Dişlerine kurban olduğum
"Alo Bang Chan."
"Efendim Min?"
"Şeyy bugün gelecek misin?"
"Ne zaman orada olmalıyım?"ayy ben ne yapayım şimdi.Bir heyecan bastı.
"1 saate yetişebileceksen eğer."
"Tamam Seung geleceğimm."
"Sana minnettarım Bang Chan." telefonun arkasından bir kıkırtı sesi duyulmuştu.Neden güldü ki bu şimdi?
"Hadi kapatıyorum ben.Yola çıkmam gerek değil mi?"
"Ah evet üzgünüm.Görüşürüüz."
"Bay baay."
Konuşurken hastanenin önüne gelmişim de haberim olmamış.Hemen içeriye girip ilk defa bulunacağım asistan odasına yöneldim.
Odada üzerinde ismimin yazılı olduğu bir dolapla karşılaşmıştım.Yüzümde bir gülümseme belirmişti.Çantamı dolaba yerleştirdim ve formamı içinden çıkararak giyinme odasına gittim.İlk defa giyecektim bunu.Üç gün önce sipariş etmiştim ve dün gelmişti.
Üzerimde alışılmadık ama hoş durduğunu söyleyebilirim.Formanın üstüne önlüğümü de giyip tamamladım kombinimi.Birden telefonum çalmaya başladı.Bang Chan arıyordu.
"Seungmin ben hastanenin önündeyim."
"Dur orada hemen geliyorum."
Koşa koşa çıktım hemen odadan.Yanına geldiğimde gökyüzünü inceliyordu.
"Bang Chan nasılsın?"kafasını indirdi.
"Ya Min ben yapamam."ağlamaklı gibi çıkıyordu sesi.
"Niyee?"kafasını eğdi ve devam etti.
"Korkuyorum..."
"Korkunu yenmen için buradayım. Korkmana asla gerek yok.Senin iyiliğin için tüm bunlar.Bana güvenebilirsin."elimi omzuna koydum ve patpatlamaya başladım.Koca bir bebekti o adeta.
"Tamam ama acıtma."dudaklarını büzmüş bana yavru köpek bakışları atıyordu.
"Söylemiştim sana acıtmamaya çalışırım diye."derken gülümsememi sundum ona.Islak mor saçlarını geriye atıp aynı şekilde bana tebessüm etti.Gerildiği için terlemişti belli ki.Gülüşü rüya gibiydi.O gülünce bütün pisliklerden temizlendiğimi hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Your Teeth İs Magnificent, Chanmin
FanfictionDiş hekimliği 5. sınıf öğrencisi olan Kim Seungmin gece okuldan dönerken yol kenarında yüzü kanlar içindeki baygın adamı görüp evine götürmüştü...