Your Teeth İs Magnificent, Chanmin

0.9

Bang Chan'dan

Dün gece Seungmin yine bizimle kalmıştı. Ve yine beraber uyumuştuk. Bugün daha iyi hissediyordu kendini. Dün yaşadıklarımız çok büyük bir etki bırakmıştı onun üzerinde. Gerçi önceden de varmış... Bunu bilmediğim için kendimi suçluyordum.

Hala aynı yatakta birbirimize bakıyorduk. Ah Tanrım o dudakları öpmek istiyorum! Bu güzel beden nasıl bunları yaşamış olabilir ki? Daha minicik...

Saate bakıp derse geç kalmamak adına kendimi zora ayırdım ondan. Bugün sonuçlar açıklanacak. Ona göre mezun olacağım.

"Nereye?"

"Okula gideceğim."

"Anladım. Geç gelmeyeceksin umarım."

"Erken gelmeye çalışacağım."diyince zorlukla gülümsedi.

Kalkıp üzerimi giyinmeye koyuldum.( )

"Seungmin gidiyorum görüşürüz."

"Hadi görüşürüz. Ben de kahvaltıdan sonra işe giderim. Unutma randevun var. Bekliyor olacağım."ay yeter artık bitmedi bir ya.

"Geleceğim Minnie. Kendini işi hissetmiyorsan evde de kalabilirsin. Babama söylememi ister misin?"onun için her şeyi yapacağım. Hep yanında olup onun için en iyisini sağlayacağım.

"Hayır gerek yok. Çalışmak bana iyi gelebilir."

"Anladım. O zaman gidiyorum."

"Bekle!"panikle söyleyerek yataktan doğruldu.

"Ne oldu?"diye sordum merakla.

"Dişlerini fırçala!"ay gerçekten mi? Şu durumda bile bunu düşünüyorsun Seungmin! Helal olsun.

"Ah tamam tamam!"dedim bıkkın bir şekilde. Banyoya gidip bir güzel dişlerimi onun dediği gibi(!) hızlıca fırçalayıp evden çıktım. Koşarak bir-iki km uzaklıktaki okuluma gelmiştim. Ve kapıdan salına salına okula giren Minho'yu yakaladım.

"Hey! Kiminle mesajlaşıyorsun bakalım?"diye sordum bir elimi omzuna atıp.

"Sincabımla. Aşk bahçem benim yaa."gözlerinden kalpler çıkararak gülümsedi.

"Off bende Minnie'mle çıksam keşke. Sizi kıskanıyorum."

"Oğlum git bu akşam konuş bence onunla. Yoksa platonik hayatında sana başarılar diliyorum ."ay hayır ben platonik olamam! Nasıl dayanırım?

"İyi madem konuşacağım. Ama ne söyleyebilirim ki?"

"Onu kendin düşün. Özgün şeyler olsun biraz daha."

"Hadi lan geç kaldık! Notları açıklayacak hoca."

"Anaam değil mi unuttum ben onu. Koş!"

Koşa koşa sınıfın yolunu tutmuştuk. Nefes nefese ulaştığımız anda da sınıfa çok şükür ki hoca gelmeden ulaşabilmiştik. Derince nefesler alarak yüksekte olan bir tarafa oturduk birlikte.

"Günaydın çocuklar. Oturun bakalım."ayy çok heyecanlandım şimdi. Umarım geçmişimdir.

"Biliyorsunuz ki bugün büyük gün. Yaptığınız maketler sizin mezun olup olmamanızı belirleyecek. Hepinizin maketlerini inceleyip analiz ettim ve sağlamlığını da ölçtüm. Okumaya başlıyorum."

Heyecandan elim ayağım titriyor, derin nefesler alıp titriyordum. Yanımda getirdiğim sudan bir yudum içip parmaklarımla oynamaya başladım. Çok gerilmiştim. Keşke yanıbaşımda Seungmin olsaydı. Onun güzel yüzü beni o kadar sakinleştiriyordu ki anlatamam. Yeniden doğmuş gibi oluyorum.