Locadan çıkıp güvenlik kameralarının olduğu odaya doğru gidiyordum.
Koridorun sonuna geldiğimde döndüm vee işte tam karşımdaydı oda. Kapıyı yavaşça açıp içerisinin boş olduğundan emin olmak için yavaşça girdim içeri. Şükür ki kimse yoktu. Kapıyı arkamdan kapatırken Aylini aradım.
Kulaklıklarımı takıp laptopu çantasından çıkardım ve güvenlik kamarelarına bağlandım.
Bu sırada Aylin telefonu açmıştı.
"Bir sorun yok dimi"
"Hayır her şey ayarladığımız gibi"
"Nerdesin şuan"
"Güvenlik odasındayım görüntüleri hallediyorum"
Bir ay önceki iki saatlik kısmı bu günle değiştirecektik ki kameralar dikkat çekmesin.
"Hatta hallettim bile." Dedim gayet sakin bir sesle ve laptopu tekrar çantasına katmaya başladım.
"Tamamdır bende elketriği halledicem. Otoparkataki kapı hariç tüm kapılar kapalı olucak unutma. Haa bu arada jenaratör 5 dakika içinde devreye girecektir o zamana kadar çıkmış olman lazım.Son olarak Barış stadın iki sokak üstünde bekliyor olacak acele et geç kalma"
"Tamamdır merak etme her şey kontrolüm altında"dedim ve telefonu kapatıpn odadan çıktım zaten benim odadan çıkmamla elektrikler kesildi.
Adım atmak için ayağı kaldırmamla ortalık loş bir hale geldi daha sonrada birinin sesi geldi.
"Hey sen!Napıyorsun orda?Kimsin sen?Heey sana diyorum cevap versene"
Evet şuan arkamda bir güvenlik görevlisi vardı ve sırtıma doğru ışık tutuyordu.mükemmel gerçekten peşime bir güvenlik takılması eksikti harika yani.
Şapkamın önünü biraz daha eyip koşmaya başladım.Ben koşarken adamda duracak değildi tabiki o da koşmaya başladı.Bir yandanda bağırıyordu.
"Dursana.Dur dedim durrr"
Hadi ya abi sen ne kadar ikna edicisin böyle hemen duruyorum.Te Allahım yarabbim yaa.
Oldum olası şuna asla anlam verememişimdir koşan birine dur diyerek durdurmaya çalışmak ne kadar saçma bir şey.Hadi polisleri falan anlarım onlar uyarı yapmak zorunda da abicim ben polisten kaçan hırsız mıyım?Askerden kaçan terörist mi ne istiyon bendennnn?Bir sal beni yaa.
Koşmaktan yorulmaya başlamıştım neyseki otoparka az kalmıştı hızla köseyi döndüm ama...
"Hassiktir"
Köşeyi dônmemle bir güvenlik görevlisiyle çarpıştık adam yere düşmüştü neyseki ben hemen toparladım dengemei ve koşmaya devam ettim.
Harika artık arkamda bir değil iki güvenlik görevlisi var gerçekten harika.
Otoparka girdim.Adamlar arkadan kalmıştı bir yandan koşmaya devam ederken bir yandan arkamı döndüm kontrol amaçlı.Ama bunu yapmamla birine daha çarptım.Be sefer dengemi koruyamamıştım.Düşmek üzereyken bedinimin havada asılı kaldığını hissettim.
Sikicem ama ben niye birilerine toslayıp duruyordum bu gün.
"Yürümeyi mi bilmiyorsun önüne bakmayı mı?"
Siktirler olsundu bu oydu...
SEMİH
Ayaklarım tekrar yerle buluşurken yine donup kalmadım neyseki.
"Kusura bakma acelem vardı da"
"Acelen varsa otoparkta ne işin var"
"Ne?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümrüt Yeşili / SEMİH KILIÇSOY
Action"Belli ki sen de taraftarı çok seviyorsun" "Öyle tabi.Zatem sevgi karşılıklı bir şey değil midir?" "Bunu söylemek plotoniklere haksızlık olmaz mı?" Güldü hafifçe "Sen de şair gibi düşünüyorsun yani 'Sen elmayı seviyorsun diye elmanında seni sevmesi...
