Eve geldikten sonra hızlıca odama çıkmış, Poyraz ile tek bir kelime etmemiştim. Şimdi ise saat 21.30'du. Eve geldikten sonra yatıp uyumuştum.
Gece de uyumak istediğimden daha fazla oyalanmadan yataktan kalktım ve ayılmak için duşa girdim. Kendime gelmek için soğuk bir duş aldım. Kısa sürede duştan çıktım. Odanın kapısını kilitleyip üstümü giyinmeye başladım. Saçlarımı da kurutmadan sadece taradım ve ıslak bırakarak odadan çıktım.
Aşağıya doğru iniyordum Poyraz'ı henüz görmemiştim bu iyi bir şeydi umarım görmeden odama çıkabilirdim.
Merdivenden inmemle onu bahçede koltukta bir adamla otururken görmem bir olmuştu. Zaten ne zaman istediğim oldu ki?
Onlara görünmeden hızlıca mutfağa girdim. Karnım oldukça acıkmıştı ve ben artık açlığa dayanamıyordum. İyice zayıflamıştım bu görüntü hoşuma gitmiyordu.
Şuan tek sıkıntımız zaten dış görünüşümüz.Harika! İç sesimiz de konuşmaya başladığına göre hiç bir sorunumuz kalmadı.
Mutfağa girip buzdolabını açtım. Dolaptaki tencereyi çıkartarak içindeki makarnayı ocakta ısıtmaya başladım. Evet saat neredeyse on olmuştu ama ben yine de makarna yiyecektim.
Tencereyi ısıttıktan sonra tabağa koydum ve masaya oturup yemeye başladım. Çalışanlar saat 7 den sonra evde olmadıkları için yemekleri yapıp dolaba koyup öyle gidiyorlardı.
Kapı sesi duymamla Poyraz'ın içeri girdiğini anlamıştım.
Poyraz mı? Evet isminin Poyraz olduğunun yeni farkına vardım ve farkına varmamla gözlerimin dolması bir oldu. Kafam o kadar çok doluydu ki bunu fark edememiştim bile.
Ona Poyraz diyemezdim Akgün diye hitap edecektim.Yemeğimi bitirdikten sonra tabağı bulaşık makinesine yerleştirdim ve mutfağın kapısına doğru adımladım.
İçerden gelen gelen keskin sigara kokusuyla kapının ağzında beklemeye başladım. Onunla karşılaşmadan odama çıkmak istiyordum fakat o salonda otururken bu çok zordu.
Yaklaşık 5 dakikadır mutfağın kapısında dikiliyordum fakat o hala salondan çıkmamıştı.
"Orada daha ne kadar dikilmeyi düşünüyorsun?" Ne?
Nerden biliyordu ki burada beklediğimi?Mutfaktan yavaşça çıktım ve onun olduğu tarafa bakmadan hızlıca merdivenlere doğru yürümeye başladım. "Buraya gel."
Demesiyle olduğum yerde durdum fakat arkamı dönmedim."Uykum var uyuyacağım." Dedikten sonra tekrar yürüyecekken sesiyle yine durmak zorunda kaldım. "Lafımı ikilettirme, seninle konuşurken yüzüme bak." Kızgın çıkan sesiyle daha çok korkmaya başlamıştım.
Ne yapacağımı bilemeyip hiç bir şey söylemeden koşarak merdivene ulaştım ve yukarı çıkmaya başladım. Odama girip kapıyı kilitledim ve nefesimi düzenlemeye çalıştım. Koşarken arkama bakmadığım için arkamdan gelip gelmediğini bilmiyordum.
Kapının açılmaya çalışılmasıyla cevabımı almış oldum. "Beni daha fazla sinirlendirme aç şu kapıyı! " Bir yandan bağırıyor bir yandan kapıya yumruk atıyordu. Ben açmasam kapıyı açacağını bildiğim için daha fazla inatlaşmadan kapının kilidini açtım ve hemen geriye çekildim.
Kapıyı açmamla karşımda sinirden delirmiş, gözlerinin içi ateş fışkıran bir Akgün'le karşılaşmıştım. Hemen kafamı indirdim ve ona bakmamaya başladım.
Şuan gerçekten çok korkuyordum çünkü normal zamanda olduğundan daha fazla sinirliydi. Odaya girip beni kolumdan tutarak duvara yaslaması bir olmuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEFTUN
Romance"Abim, o parayı hiç bir zaman sana vermeyecek." Bunun o da farkındaydı fakat ısrarla devam ediyordu. "O zaman hep benimlesin." ... Yağmur abisinin ödeyemediği borç yüzünden hiç tanımadığı bir mafyanın eline geçer. Eline düştüğü mafyanın sadist kiş...