6. Bölüm

10 2 5
                                    

Noluyor, noluyor, noluyor! Şu an bir rüya olmalı. Evet. Şu an bir rüya olsun lütfen bu kadarı bana bile fazla. Bunları ben rüyamda gördüm. Ben nasıl bir fantazinin içindeyim böyle. Kafamı sola doğru çevirdiğimde yerde bir şey gördüm. Karga. Kanlar içinde bir karga. Bu nasıl olabilir? Her şey aynı.

   Yüzü bu tarafa dönük olan siyah saçlı kişiye baktığımda yüzünün gölgeli bir şekilde görülmediği gördüm. Rüyamdaki gibi.

  Peki şimdi ne olacak?

  Zihnim allak bullak olmuşken bir şey dikkatimi çekti. Arkası bize dönük olan kişi çok tanıdıktı. Hatta tanıyorum. Ama... Olabilir mi? Neden olsunki? Nerden bilecek ki o kişinin kim olduğunu. Hem o nereden geldi ki? O kim ki? Dustin onu nerden tanıyor ki?

  Hemen onun Dustin olduğunu söyleyemem de, daha yüzünü görmedim sonuçta.

  "AKİRA!" Ural'ın sesiyle irkilip arkamı döndüm. O sırada onlardan ne kadar uzakta durduğumu fark ettim. Hızlıca yanlarına gittim. Ural İzem'in olabildiğince önüne geçtiği için onu pek göremesemde ikisine ithafen " Dustin nerede?"

  "Dustin mi? O kim? Neyden bahsediyorsun sen?"

  "Dustin işte hani senin arkadaşın var ya. Bu ay bu sınıfa gelmişti."

  "Sen neyden bahsediyorsun? O kim?"

  "Dalga mı geçiyorsun? Hiç komik değil. Durumumuza bakar mısın? Dalga geçilecek bir zaman değil şu an!"

"Asıl sen mi dalga geçiyorsun? O kim diyorum sana. İyi misin sen?"

  "İzem şu sevgiline bir şey söyler misin? Çünkü gerçekten komik değil."

  "Akira sen neyden bahsediyorsun? Ben öyle birisini tanımıyorum."

  "Siz ciddi misiniz?"

  "Evet!"
  "Evet!"

   Ne!? Nasıl yani? Bu nasıl olabilir? Olamaz.

  "Peki, o zaman şurdaki siyah saçlı kişinin karşısında arkası dönük siyah saçlı kişi kim?"

  "Akira, oturmak ister misin?"

  İzem kolumu tutarak beni hemen önümüzdeki kaçışmada buraya sürüklenmiş olan sıraya oturttu.

"Su ister misin?"

  "Hayır teşekkürler ama ne yapıyorsun İzem?"

  "Akira sakin ol önce."

  "Sakinim ben."

   "Akira senin daha demin gösterdiğin yerde kimse yok."

"Ne demek yok!? Orada var ya siyah saçlı iki kişi."

"Yok Akira. Orada kimse yok."

  "Nasıl? Dur bir saniye siz Dustin'i de tanımıyorsunuz?"

  Başını iki yana sallayarak "Hayır tanımıyoruz." dedi.

  Kafamı yine siyah saçlı iki kişini  olduğu yere çevirdim. Hala oradalardı. Bir şey konuşuyormuş gibi gözüküyorlar.

  Sonra karganın olduğu tarafa çevirdim. Hala ordaydı.

"Peki şuradaki kargayı görüyor musunuz?"

  Gösterdiğim yere baktılar. "Hayır Akira."

  Kafamı aşağı yukarı onaylar biçimde salladım. Çok güzel bugün de delirdik. 

Bunlar olurken diğerleride kapıyı açamayınca kırmayı denemeye karar vermişler gibi gözüküyordu. Sırayla hepsi bir kaç kere deniyorlardı ama hala açmayı başaramamışlardı.

Mavi Altın;KalsedonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin