3.Bölüm

12 2 0
                                    

    29 gün önce

     Hala hızlı hızlı nefes alıyordum. Nasıl bir kabustu bu. Kabusta diyemem. Kabuslar korkunç olur. Ama bu korkunç değildi. Bu daha çok rahatsız edici bir rüyaydı.

   Ayaklarımı yataktan sarkıtarak doğruldum. Odamdan çıktım ve banyoya doğru ayaklarımı sürüdüm. Evet sürüdüm çünkü ayaklarımı kadırıp atacak gücü bulamadım. Sanki uyumamışımda tüm gece uzun bir yürüyüşe çıkmışım gibi hissediyordum.

    Elimi yüzümü yıkadım ve aynaya bakmadan direk banyodan çıktım. Çıktığım gibi İzem'i karşımda görmem  bir oldu. Elinde makyaj çantasıyla karşımda dikiliyordu. "Günaydı- Akira sen iyi misin? Betin benzin atmış. Kireç gibi yüzün. Hasta mı oldun?" İzem elini anlıma uzattı. "Ateşinde yok." "Ben iyiyim İzemcim ama senin iyi olduğundan emin olamadım. Yüzüm kireç gibi diyorsun ama ateşime bakıyorsun. Sabah sabah devrelerin mi yandı. Yoksa birisini mi düşünüyorsun." diyerek imalı bir bakış attım. İzem yüzünü buruşturarak "İyi ki seni düşünüp bir soru sordum. Hemen laf sok zaten. Seni düşünende kabahat." diyerek tripli bir şekilde banyoya girdi. Ben de odama doğru ilerledim.

  Odama geldiğinde dolabımın yanında ki aynadan yüzüme baktım. Gerçekten de kireç gibi olmuştu. Hafif hafif yanaklarıma vurarak gördüğüm bu rüya yüzünden üstümde oluşan karamsar havayı dağıtmaya çalıştım.

    Azda olsa başarılı olduktan sonra yatağımın yanındaki komodinin üstündeki telefonumu alıp saate baktım. Saat daha 7:32'ydi. Benim için erken bir saat olmasına rağmen daha demin elinde makyaj çantasıyla banyoya giren İzem için aynı şeyi söyleyemeyecektim. Hala anlamıyordum. Hangi insan sabahın köründe kalkıp akşama sileceği makyajını üşenmeden yapardı ki. Şahsen ben aşırı üşenirdim. Tabi herkesin kendi tercihi olduğundan çok düşünmeden geri yatağıma girdim.

    Gördüğüm o rahatsız edici rüyadan sonra uyuyamayacağımı bilmeme rağmen yorganımı üstüme çekip gözlerimi kapattım.

    Bunu hep yapardım. Eğer erken bir saatte uyandıysam hazırlanmak yerine saat gelene kadar yatakta yatıp düşünmek bu hayatta en sevdiğim aktivite olabilirdi. Tabi her uzandığımda şimdiki gibi  bir rüyadan uyanmış olmadığım için şu an aklıma sadece gördüğüm o rahatsız edici rüya geliyordu.

    Zaten genel olarak rüya gören bir insan olmadığım için gördüğüm rüyalar aklımdan kolay kolay çıkmaz. Onları tekrar tekrar düşünüp kafamda bir devam filmi çekerim. Malesefki zihnim her zaman yaptığım bu devam filminden esinlenerek gördüğüm o rahatsız edici rüyayı evirip çevirip fantastik bir dünya yaratmaya başlamıştı. Hakkını yemeyeyim bazen bu yaratıcılığına ben bile şaşırıyorum.

...


  Alarmımın sesiyle birlikte her ne kadar istemesem de sıcacık yatağımdan kalkmak zorunda kaldım. Alarmımı kapattım ve dolabımdan rasgele bir kombin yapıp giyindim.

  Yeniden sıcak yatağıma koşmamak için banyoya gidip buz gibi suyla elimi yüzümü yıkadıktan sonra odamdan gün içinde gerekli olacak olan eşyalarımı alıp mutfağa gittim. İzem eski yerine oturmuş kahvaltısını ediyordu. Bende eşyalarımı unutmamak için girişteki ayakkabı dolabının üzerine koyup İzem'in karşısına oturdum.

    İzem'in sanırsam dün ki kıl kaymas- pardon saç bozulmasından dolayı bana attığı sinirli ve temkinli bakışları eşliğinde kahvaltımı etmeye başladım.

   İkimizde kahvaltı etmemizi bitirdikten sonra birlikte sofrayı topladık. Saat geldiğinde evden çıktık. Okula gelip sınıfa çıktığımızda bu sefer Ural'ın bizden önce geldiğini gördük. Bu beni şaşırtmadı bu Ural için gayet normal bir şeydi. Beni şaşırtan Dustin'in de burada olmasıydı. Dün misafir olarak geldiğini söylemişti ona göre bugün kendi derslerine gitmesi gerekiyordu. Ses etmedim. Sonuçta beni ilgilendirmiyor.

Mavi Altın;KalsedonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin