ZALİM KURT

29-BEBEK

✨1 Hafta sonra✨

yemek masasının etrafında hepimiz oturmuş güzel bir akşam yemeği yiyorduk,buraya gelişimizin üzerinden bir hafta geçmişti.

Jolie, tris ve tany üç gün önce krallığa geri dönmüşlerdi,biz ve ailem baş başa kalmış ve dolu dolu günler geçirmiştik.

Yemekten sonra annem ve babam hariç hepimiz periler krallığına gezintiye çıkacaktık,buranın akşamları ayrı bir güzeldi ve ben çok özlemiştim akşamları gezmeyi.

Hector yanımda oturuyordu ve çaprazında oturan babamla sohbet ediyordu,bu bir haftada araları iyice olmuştu,artık resmi değil de isimle hitaba geçmişlerdi,buda bir şey en azından.

"Briella,kızım dışarı çıkarken yanınıza muhafız almak ister misiniz? Bu aralar sokaklarda kavgalar arttı,nedenini araştırıyoruz ama bir türlü bulamıyoruz." Dedi annem.

Hafif tebessüm ederek "anne yanımızda çok güçlü kurtlar varken kimse bize zarar veremez,ayrıca hepimiz kendimizi koruyabiliriz." Dedim.

Göz ucuyla masadakilere bakınca tüm erkeklerin göğüslerini kabartarak dik bir duruşa geçtiğini görünce gülümsemem büyüdü.

"İçiniz rahat olsun yani." Dedim cümlemi bitirerek.

"Haklısın kızım hector ve diğerleri varken gözümüz arkada kalmaz." Dedi babam ve hectorun bacağına iki kere dostane bir şekilde vurdu.

Yemeklerimiz bitince kızlarla masadan kalktık ve odalarımıza dağılıp üzerimizi giyindik,altıma dar siyah bel üstü bir pantolon giydim,onun üstüne yeşil vücudumu sıkı sıkı saran bir badi giyindim, aynanın karşısına geçip saçlarımı at kuyruğu yaptım,boynuma inci kolyeyi taktım,spor bir ayakkabı giyindim ve koyu yeşil bir kaban üzerime aldım.

Odadan çıkıp ikizlerin odasına ilerledim, kapıyı tıklatınca "girin" sesi geldi ruz'dan,kapıyı açıp içeri girdim,kızlar da benim gibi pantolon ve üst tercih etmişlerdi.

Hemen arkamdan kafasını uzatan nomi de "hazırsanız çıkalım,çok heyecanlıyım uzun zamandır burayı gezmedim." Dedi şek şakrak sesiyle.

İkizlerin de nomiden geri kalır yanı olmadığı için koşar adım odadan çıktılar, Hector ve diğerleri bizi bahçede beklediği için direk sarayın bahçesine çıktık.

Hector,Aron,herbert ve cedric bizi görünce sohbeti kesmiş ve yanlarına varmamızı beklemişlerdi.

Hectorun yanına varınca koluna girip "hadi gidelim." Dedim gülümseyerek.

Nomi ve herbert,roza ve cedric,aron ve ruz da bizim gibi kol kola girmişti.

Birlikte yürümeye başladık merkeze doğru,sarayımız merkeze çok yakın olduğu için on dakika yürümüştük.

Yavaş yavaş artan periler ile merkeze yaklaştığımızı anlamıştık,ben ve nomi geçtiğimiz yerler hakkında bilgi verip eski anılarımızı anlatıyorduk,Hector beni ilgiyle dinliyordu.

Yanımızdan geçen periler beni tanıyıp önümüzde kibarca eğilmiş sonra da yollarına devam etmişlerdi.

Ruzun önümüzden gelen sesiyle ona döndük, heyecanla bize dönüp "inanamıyorum,ileride çok güzel bir takıcı var hadi kızlar oraya gidelim." Dedi yüksek sesle.

Bu haline hepimiz gülmüş ve onun peşine takılmıştık,ruzu gören satıcı gülümseyerek ona dönmüştü,bizde onlara yaklaşınca bakışları ben ve hectora kaydı,gözleri şaşkınlıkla açıldı ardından kibar bir beyefendi gibi selamladı bizi,bende hafif tebessüm ederek selamını aldım.

Takılara dönünce değerli mücevherlerden yapılma özel takılar olduğunu anladım,hepsi birbirinden güzeldi,ruz ve nomi dalmıştı takılara,roza sade olanları inceliyordu.