24-ÖLÜM

2.1K 232 14
                                    

Herkese merhaba canlarım,çok kısa bir açıklama yapıp sizi bölüm ile baş başa bırakacağım.

Biliyorum çok sık bölümler gelmiyor,elimden geldiği kadar yazmaya çalışıyorum,bir kaç ay idare edin şu sınav bitsin hayırlısıyla bol bol bölüm yazıp yayınlayacağım.

İyi okumalar seviyorum sizleri💜😘

_______

Yola çıktığımız anda avlanmaya başlamıştık, krallığın yakınında avladığımız hayvanları çevredeki kurt askerler alıp depoya götürüyorlardı,ilk iki gün mühürlümü hissediyor,kalp atışlarını duyuyordum, krallıktan uzaklaştıkça onu hissetmemeye başlamıştım.

Bu kurdum için işkenceydi ama bu avın zorunlu olduğunu bildiği için katlanıyordu,kurt formunda daha çok avlanmaya çalışıyordu,ne kadar av toparlarsa o kadar çabuk krallığa döneceğimiz için elini hızlı tutuyordu.

Üçüncü gün ve sonraki günler avladığımız hayvanları yanımızda taşıyamadığımız için bir alanda toplamış ve büyü ile onları görünmez yapmıştım,döndükten sonra yerini askerlere bildirip krallığa getirmelerini söyleyecektim.

Ateşin üzerinde yanan koca koyun karşımda oturan cedricin midesini iyice kazımış olacak ki dakka başı yaklaşıp" ne zaman pişer?" diye soruyordu.

Aron ise umursamaz bir tavırla "az kaldı." Diyerek sorularını cevaplıyordu.

Herbert elindeki dal parçasını cedricin kafasına atıp "aç halin çekilmiyor,sabredersen pişecek,mühürlüne çok acıyorum,gerçi senin nasıl biri olduğunu hissetmiş gibi ortaya da çıkmak istemiyor." Dedi.

Aron ve etraftaki bir kaç kurt herbertin sözlerine gülmüştü.

Cedric bozuk bir şekilde herberte dönüp "yemek ve mühürlümün ne alakası var,ayrıca sende kraliçe briella olmasaydı zor bulurdun nomiyi." Dedi.

Güzel kızımın ismi geçince kafamı kaldırıp baktım onlara,üç günde ne kadar da çok özlemiştim onu, kokusunu,sesini...

Kurdum delirmek üzereydi,gözlerimin yanmaya başlaması iyiye işaret değildi,kurdum dışarı çıkmak ve koşa koşa mühürlüsüne gitmek istiyordu,derin derin nefes alıp sakinleşmeye çalıştım,böyle olmuyordu,artık nereye gitsem onu da yanımda getirecektim.

"Ben sonuca bakarım oğlum, mühürlüm yanımda mı? Yanımda,gerisi umrumda değil." Dedi umursamaz ama gözlerinde koca bir parıltıyla.

"Olumlu taraftan bakalım bence,sen ve Hector özlemini çekiyorsunuz,bizim öyle bir sorunumuz yok." Dedi cedric gülerek.

"Biz derken." Dedim,bizimle gelen diğer kurtların hepsi mühürlülerini bulmuşlardı.

"Ben ve Aron,siz düşüncelere dalmaktan önünüzü göremiyorsunuz." Dedi.

"Gelirsem oraya sana önünü de yolunu da gösterecem!" Dedim ve tekrar önüme eğildim.

Sinir kat sayım normalden daha yüksekti üç gündür.

"Aron sen hiç hissetmedin mi mühürlünü." Dedi herbert.

Kafam önümde eğik olsa da bir kulağım onlardaydı,bu soru benim de nedense ilgimi çekmişti.

Aron derin bir nefes alıp "hayır hiç hissetmedim ama değişik bir rüya gördüm,bu krallığa geldiğim günden beri de rüyalarım çoğaldı." Dedi.

Sesi sonlara doğru kısıldı, kafamı kaldırıp göz ucu ile baktım ona, düşünceli görünüyordu,gözleri ateşe dalmıştı,annesinden aldığı kırmızı gözleri ateş ile çoğu kızı etkileyecek kadar güzel gözüküyordu ama o gözlerin içindeki özlemi buradan bile fark etmiştim.

ZALİM KURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin