26-MÜHÜR

3.8K 263 29
                                    


Hector odada dört dönüp sinirini yatıştırmaya çalışırken yatakta uyuyan mühürlüsü acı içinde kıvranıyor,zaman zaman terleyip ateşler içinde kalıyordu.

Damarlarında akan kana bünyesi alışmaya çalışıyordu.

Hector saat başı ateşini kontrol ediyor gereken tüm müdahaleleri yapıyordu.

Sinirle odadan çıkan kızlar zindana inmiş ve keyifli saatler geçirmişlerdi,ne kadar dayak yese de Lara ağzını kapatmamış ve cevap vermeye devam etmişti,belki de elinden çalınan hayatın,ondan alınan ailesinin ardında bıraktığı sorumluğu yerine getirmeye çalışıyor,krallığının son kalan üyesi olarak hepsine karşı savaşıyordu...

Hector elindeki havluyu banyoya girip tekrar ıslattı,bir kaç dakika içinde havlular sımsıcak oluyordu.

Odaya dönüp yatağa yaklaştı,yüzündeki morlukların çoğu gitmişti,bedeninde de kalmadığına emindi,kanı onu çabuk iyileştirmişti,istemsizce güldü bu düşüncesine,artık ona bağlı biri vardı,hâlâ inanamıyordu buna.

Elindeki havluyu briellanın alnına koymadan önce eğilip küçük eşinin alnından derince öptü,alnına yapışan saçları geriye itip havluyu tekrar alnına bıraktı,üzerindeki yorganı biraz daha açtı,ateşinin çabuk düşmesi için.

Uykulu hâli ile briella elini uzatıp varlığını hissettiği adamın elini tutu,Hector elini tutan küçük ellere derince bir iç çekerek baktı,bedenini hareket ettirmesi her şeyin yolunda olduğunu gösteriyordu.

Eğilip küçük ellerine de öpücük kondurmuştu,uyansın dedi içinden, uyansın onu içime saklayacağım,herkesten koruyacağım dedi.

Odanın kapısının hafif bir şekilde tıklatıldı,Hector kısık sesle " gel." Dedi.
İçeri giren nominin bakışları ilk arkadaşına ardından da kral hectora döndü.

"Kralım, briellanın annesi ve babası olanları duymuşlar,yola çıkmışlar bir saate burada olurlarmış." Dedi,hem mutluydu hem de üzgündü.

Böyle bir kazadan dolayı gelmeleri onu üzüyordu ama mutluydu da onları uzun zamandır görmüyordu.

"Onları karşılamak için sınıra asker gönderin,hazırlık da yapın briella da birazdan uyanır,çorba tarzı yemekler yapın çabuk toparlansın." Dedi Hector.

Nomi tebessüm ederek "tamam." Dedi ve odadan çıktı.

Mutfağa inip hectorun isteklerini sıraladı,ardından herbertin yanına gitti.

Herbert ona doğru gelen eşine çapkın bir şekilde gülerek bakıyordu,bu kız tam bir kayaydı,fırtına gibi hayatına esip girmişti tam da merkezine.

Nomi ise tek kaşını kaldırıp ona pis pis bakan adama yaklaştı ve dirseği ile karnına vurup "aç ayılar gibi bana bakmayı kes." Dedi.

Herbert eşinin benzetmesi ile gülüşünü tutamamış ve gülmüştü,her defasında bu kız farklı lakaplar bulup lafı yapıştırıyordu,bu hali çok hoşuna gidiyordu herbertin.

"Peki bir dahakine aç ayı gibi değil aç kurt gibi bakarım." Dedi gülerek.

"Çok konuşma kralın emri var." Dedi nomi konuyu değiştirerek.

"Dinliyorum,buyrun nomi hanım." Dedi tüm ilgisini kıza vererek.

Konuşma pek de umrunda değildi,hatta hectorun emri bile pek umrunda değildi,eşi onunla her konuştuğunda tüm ilgi ve odağı o oluyordu.

"Briellanın annesi ve babası geliyor, karşılamaya birilerini göndermemizi istedi " dedi nomi.

Herbert tepki vermeden onu izlemeye devam edince nomi elini kaldırıp gözü önünde salladı "ayakta mı uyuyorsun sen,çok mu yoruldunuz?" Dedi,sesi sonda hafif merak ve endişeli çıkmıştı,ne kadar dalgaya vursa da herbert diye diye kalbi artık delirmek üzereydi.

ZALİM KURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin