10-GERÇEKLER

5.2K 298 135
                                    


Yapılan hatalar,istenmeyen sonuçlar doğurur her zaman.

Yapacağın hatanın sonucunu bile bile o hatayı yapmak ise hem büyük bir pişmanlık hem de derin bir üzüntü getirir.

Hayat herkese toz pembe değildir. Bazıları karanlık içinde yaşamaya mahkûmdur.

Her karanlığın aydınlık bir noktası vardır, tıpkı gece çıkan ay gibi,yıldızlar gibi...

Hectorun karanlığındaki aydınlık ise minik eşiydi.

Hector için gece güneşiydi mühürlüsü.

Kos koca ormanda geceleri etrafı aydınlatmaya çalışan ateş böcekleri olur ya,kendi yollarını bulmak için etrafa ışık saçar ama bir nokta kadar etki ederler.

Hectorun ormanını aydınlatan küçük bir noktası vardı,bu nokta sadece kendi yolunu değil Hectorun yolunu da aydınlatıyordu.

İçinde bu güne kadar olmayan değişik duyguları oluşturuyordu,en belirgin olanı ise koruma duygusuydu.

Onundu, hayatıydı, geleceğiydi...

Güne çok keyifli başlamıştı Hector,kızının utanınca kızaran yanakları, hızlı hızlı konuşması, konuşurken kocaman açılan mavi ve yeşil gözleri ile görsel şölen sunmuştu miniği Hectora.

Kolyeyi boynuna taktığı zaman kızında olan değişikliği fark etmişti.

Umuyordu ki o kolye kızına zarar vermesin,istemeden de olsa endişeleri vardı.

Yer altından kızını korumaları için binlerce şeytan görevlendirmişti,Elvis ayrıyeten ilgileniyordu ve Hector ters bir şey olduğu anda kızının duygularını hissediyordu.

Bunlara rağmen içi rahat değildi,ya ben yokken kötü bir şey olursa ya ona yetişemezsem,işte bu yüzden kolyeye mecburdu.

Yemek odasında ikizleri beklerken miniğinin onu elini tutması ile Hector çok şaşırmıştı.

Onun büyük ve sert elinin yanında,minacık ve yumuşak bir el.

Zıt kutuplardı ikisi de ama birbirlerini çok güzel çekiyorlardı.

O an Hectorun içi huzur ile doldu,bu küçük kadın onun karanlık dünyasının tanrıçasıydı.

İkizlerin salona gelmesi ile elleri ayrıldı.yemek sofrasında üçünün arasında geçen bakışmaların farkındaydı Hector.

Yemek bittikten sonra her ne kadar ayrılmak istemese bile miniğinden yapması gerek önemli işleri vardı.

Bu hayattaki en değerli varlığına bir öpücük armağan edip yemek odasından çıktı.

Taht odasına doğru yol aldı,yaptığı kolyeden dolayı içi biraz da olsa rahattı.

Elvisin dedikleri aklına gelince içi tedirgin oluyor,kalbini bir titreme esir alıyordu.

Ufacık da olsa zarar görsün istemiyordu eşi.

Taht odasına girdi,büyük masaya ilerledi,üzerine tonla yığılmış parşömenleri görünce morali bozulsa da hızını azaltmadan direk işinin başına geçti.

Krallıklardan gelen Yıllık hasatların başlanmasına dair izin belgeleri vardı,cadı krallığının iksir yapımında kullanılması gereken bitkiler için izin belgeleri,kiklolar'ın(tek gözlü devler)  her yıl düzenledikleri geleneksel asker törenlerine davetiye....

Aradan saatler geçmişti ama Hectorun işleri bir türlü bitmemişti.

Minik eşini özleyen kurdunu dizginlemek de ona ayrı bir eziyetti.

ZALİM KURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin