Ç.K 7

10 1 0
                                    

"Ben Serhat Gündüz tanıştığıma memnun oldum Küçük hanım sizin isminizi öğrenebilir miyim?"

Adamı kafamla onaylayarak konuştum.

"Ben Nehir Zorlu memnun oldum size ne diye hitap etmemi istersiniz."

"Güzel bir soru bana hocam desen yeterli"

Serhat hocam eline saygıları sararken konuşmasına devam etti.

"Milli bir sporcu olmak istiyor musun?"

Onu kafamla onayladığımda konuşmasına devam etti.

"Güzel o halde öncelikle kuşağını öğrenebilir miyim?"

"Koyu kahve kuşağım."

Beni kafasıyla oynayarak devam etti.

"Güzel  o halde başarılı bir öğrenci seçmişim. Her gün buraya geleceksin ve biz seninle her gün antrenman yapacağız. Hiçbir şekilde bırakamazsın bırakmak gibi bir kelimede asla söylemeyeceksin. Eğer ben seni antrenörüm sen sen de benim bir öğrencimsin bunu sakın unutma. Hiçbir şekilde bir şeyin seni engellemesine izin verme eğer sen bir şeyi istiyorsan o şey senin elindedir kimsenin değil. Bu yıl şampiyonluğu sen olacaksın o yüzden kendini motive et. Sen Serhat gündüz'ün öğrencisisin senin adın Nehir zorlu bir nehir zorlu olduğunu unutmayacaksın. Benim öğrencim sıradan bir öğrenci değildir ve sen de öyle olmayacaksın Nehir. Dediklerimi anladın mı?"

Onu kafamla onayladığımda konuşmasına devam etti.

"Üşenme. Erteleme. Vazgeçme."

Kafasını kaldırarak bir kez bana baktı sonra geri kafasını ellerine indirerek devam etti cümlesine.

"Sen kolayı yapmakla hükümlü değilsin, sen kendinle mücadele etmekle hükümlüsün.Umarım beni anlıyorsundur sen de o ışığı Sezdiö Nehir pes etmeyeceğine inanıyorumdediklerimi lütfen unutma ve kendine inan ,inandıklarımı boşa çıkarma.En iyi olabilmek için gereken her türlü fedakarlığı yapabilirmisin Nehir?"

Kafamı hızlı hızlı sallayıp cümlelerimle de onu onayladım.

"En iyi olabilmek için gereken her türlü fedakarlığı yapabilirim hocam."

Serhat Hocam gülerek karşıma geçti ellerini iki yana açarak konuştu.

"O halde bana saldır  ve bakalım küçük hanım ne kadar iyiymiş."

Dediklerini onaylayarak ona hızlı bir yumruk attım.Yumruğumu kolayca karşılayarak elimi itti.

"Bu kadar mısın yani ah daha fazlasını beklemiştim senden."

Dediklerine sinirlenerek hızlı bir şekilde iki tane yumruk geçirdim suratına.

"Üzgünüm hocam ama bu kadar değilim"

dediklerime gülerek bana bir tane yumruk geçirdi. Yumruğunu karşılayarak ona bir tane tekme attım. Teknenin karşılığında dönerek arkasından vurdum. Hafif sandalyeyerek öne doğru gitti bir anda suratıma gelen yumrukla neye uğradığımı şaşırdım.

Yalparlayarak arkaya doğru düştüğümde kulağıma gülme sesleri geliyordu.

"Seninle işimiz zor çabuk sinirleniyorsun."

Kafam kaldırarak ona baktığımda bana hala gülüyordu.

"Bu sadece başlangıçtı küçük hanım şimdi şu gördüğün torbayı yumruklamaya başla."

Onu kapanma onaylayarak rengin hemen alt tarafında bulunan kum torbasını yumruklamaya başladım her bir yumruğun bir diğerine göre daha serttir yavaş yavaş kollarım yorulduğunda kafamı kaldırarak ona baktım.

"Ne yani hemen pes mi ediyorsun"

Kafanızı sağlayarak yumurtlamaya devam ettim beni her seferinde hırslandırıyordu ve bu hiç iyi bir şey değil di.

Saatlerde yumrukladığı torba artık sinirimi almıştı ellerimin kızarıklığını anca elimdeki eldiveni çıkardığımda fark etmiştim. Serhat hocam ellerime bakarak suratını buruşturdu.

"Vay ellerini nasıl bu hale soktun küçük hanım."

Ona bakarak sinirli konuştum.

"Saatlerde şu torbayı yumrukluyorum ellerim tabii ki de bu şekle girdi. Bekliyordun ki bebek gibi duracak mıydı?"

"Tamam tamam sinirlenme."

Kafasını sallayarak bir şeyler düşündü sonra kafasını geri bana çevirerek konuşmasına devam etti.

"Bunu sadece seni deneyecektim ve fazlasıyla beğendim yarın saat 16.00'da burada oluyorsun akşam 9'a kadar çalışacağız anlaşıldı mı küçük hanım."

Sağ elimi kafamı kaldırarak asker selamımı vererek konuştum.

"Emredersiniz komutanım yarın saat 16'da burada olacağım."
.
.
.
.
.Bölüm Sonu

Çakıcı KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin