"Tekrar alıyım ben Zorlu aşiretinin Hanım ağası Nehir Zorlu."
"Ne!"
Benim Hanım ağa olduğumu söylememle hepsinin ağzından bir ne nidası dökülmüştü.
Bu kadar şaşıracaklarını düşünmemiştim gerçi benim arkadaşım hanım ağa olsa ben de şaşırırdım.
"Ee, devam et."
Derin bir nefes alarak anlatmaya başlayacağım da barışın bağırması pardon anırması beni durdurmuştu.
"Bir dakika bir dakika sen şimdi zengin bir aşiretin hanım ağasımısın."
Pörtleşmiş olduğu mavi gözleriyle bana bakan Barışa yavaşça başımı salladığımda ,salonda bir çığlık kopmuş ardındanda Barışın bedeni yerle buluşmuştu.
Evet Barış bayılmıştı.
.
.
.
Yazardan...Yaklaşık yarım saatten sonra nihayet Barışı kendine getirdikleri zaman anlatmaya başladı Nehir.
"Zorlu aşireti madinin,en büyük aşireti hatta Türkiye'nin bile olabilir.Ben de Zorlu aşiretinin tek kız torunu Nehir Zorlu.buraya gelmem deki sebebi sonra belki anlatırım.Neyse işte bir iş buldum çalışıyorum aynı zamanda kendimi korumak ve para kazanmak için sporda yapıyorum ki zaten eskiden de hobi olarak yapdığım için vücudum alışık.Bu kadar."
Genç kızın söylediği sözler karşısında herkes şokk olmuştu.Bu nasıl olabilirdi.Böyle neşeli bir kızın nasıl bir hayatı vardı ki daha çoğu şeyi onlara anlatmamıştı bile.Kızın gözlerinden belliydi birşeyler yaşadığı.
Nehir devam etti yürek yakan sözlerine.
"Ailem ayrımcılık yapar bu ben doğduğumdan beri böyle.Yani bizim ailede tek çocuk benim ,benim kız olmamda onlar için utanç verici birşey.Babam ailenin en büyük çocuğu yani dedemden sonra ağalık ona kalıyor.E babamdan da kendi çocuğuna kalmalı ,kendi çocuğuda bir 'kız' olduğu için bundan utanıyor."
Ortamdaki herkes şok olmuştu.Bu nasıl bir aileydi.Elbette hepsi Zorlu aşiretinin ününü duymuştu kim duymazdıki, Zorlu aşireti nerdeyse tüm Mardin'e hüküm ediyordu.Ki Mardine hükmeden aliren ünü ta Ankaralara bile gelmişti.Pekş ailesi bu kadar geniş bir çevreye sahipken bu kız nasıl olurda ailesinden kaçabilirdi?.Herkesin aklındaki en büyük soru buydu.Aras merakın yenik düşerek sordu,
"Peki ailen bu kadar geniş bir çevreye sahipken sen nasıl onlardan kaçabiliyorsun."
Genç kız burukça tebessüm etti öyle bir burukluk vardı ki tebessümün de ona bakan herkesin içi acırdı.Belliydi, kızın gülüşünden belliydi çektiği acılar.
"Ailem benden çoktan vazgeçmiştir.Benim şaşırdığım tek şey beni öldürmemeleri."
Ağır ağır başını salladı genç kız yaşadığı şeyler ağırdı ,çok ağırdı ama o bunlarla baş etmeyi de ta çocukken öğrenmişti ,o Nehir di ,kendi ayakları üzerinde duran bir kızdı.Kendini ezdirmez ,ezmeye çalışanı ezerdi.
Ailen seni öldürmediği için sevinmek acıydı.Kendine acımıyordu o,ona bunalrı yaşatan ailesi dediği insanlara acıyordu.
"Ee kesin şu depresif havayı.Hadi oyun oynayalım."
Arasın çocuk gibi şakımasına hepsi gülmüştü.O böyleydi işte yanında birimi üzgün, kendi acısını unutur ona koşardı.Arasında acıları vardı, bir sene önce ikizini toprağa vermesine rağmen o hep gülerdi.Derler ya hani çok gülen çok ağlar diye, Aras da o kesimden di hep gülerdi ama kimse bilmezdi, içinin kan ağladığını.
Barışın adeta uçarak mutfağa gidip getirdiği şişe,sirke ve bardaklarla hepsi yüzünü buruşturdu.Barış sirkeyi küçük bardaklara koyup tek tek herkesin önüne koydu.
"Şimdi, DC oynayacağız yapamayan önündeki sirkeyi kafasına dikecek."
Her ne kadar ağızlarında küfür olsa da, bazıları sigara içse de, hepsi iyi çocuklar dı, ağızlarına içki sürmezlerdi.Neticede hepsi müslüman dı Allah'a şükür.
Barışın hızla çevirdiği şişenin yeri boylamasıyla,ağzında birşeyler homurdanan Çağrı şişeyi alıp tekrar çevirdi.
Şişenin Lodos ve Göktuğun arasında durmasıyla Göktuğ o meşhur soruyu sordu.
"Heh, en eğlenceli kısım.Doğrulul mu cesaret mi yerel rüzgar kardeş."
Lodos kendisine yerel rüzgar diyen bu genç adama kaşlarını çatarak baktı.
"Neyse,Cesaret kardeşim."
"Heh boku yedi!"
Lodosun cesaret demesiyle ağzına homurdandığını sanan Arası aslında herkes duymuştu.Göktuğ onu takmayarak aklına gelen ilk şeyi söyledi.
"Telefonundan seçtiğimiz birini ara."
Lodos arka cebinden çıkardığı telefonunun kilidini açarak ,Göktuğa uzattığında herkes telefonun başına toplanmıştı.Güzelim diye kaydedilen isme tıklayarak arayıp hoparlöre aldığında ortamda bir telefon sesi yankılandı.Cebinde çalan telefonu eline alan Nehir ekranda gördüğü Lodos ismiyle şokla Lodosa baktı.
"Yuh, Nehiri mi güzelim diye kaydettin."
Barışın söylediği gerçekle ortam buz kesmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çakıcı Kız
ChickLitHayatı kafesteki bir kuştan farklı olmayan bir kızın kendi ayakları üzerinde durup hayallerini gerçekleştirmek için çıktığı yolda başına gelen zorluklar ve güzellikler. . . . Kapıyı sert bir şekilde kapatarak evden çıktığımda artık ne yapacağımı bil...