YOUNG WILD AND FREE • TAEKOOK ✓

15

Haiii ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

1 hafta sonra|

Yoongi hyung dün sabah mesaj atmıştı. Olan biten herhangi bir yaramazlık olup olmadığını sormuştu. Babamdan kaynaklı herhangi bir arıza olmadığını ve şimdilik sıkıntı olmadığını dile getirmiştim. Çünkü herhangi bir ses seda yoktu.

O da babamla bu mevzuyu konuşup çözdüğünü, artık babamın özel hayatım konusunda bana  müdahale etmeyeceğini, ilişkilerime karışmayacağını söylediğini iletmişti. Ama Yoongi hyung, Taehyung'un en ufak bir yamuğu olursa onu kendisi patlatıp profesörlük ünvanını ebediyen elinden alacağına dair acı tatlı, dokunaklı tehditkâr bir mesaj yazmayı da eksik etmemişti.

Geçen akşam Taehyung ile akşam yemeği yiyip biraz içmiştik. Ben siyah sporcu atletimle terasta oturduğum için üşüyünce Taehyung tişörtünün üstüne giydiği gömleğini çıkartarak bana giydirmişti geçen gün.

Hâlâ gömleğinin ben de olduğu gerçeğiyle sırıttım. Biraz kardiyo için koşu bandında yürüyüş yapmış ve sonra da duş alıp ıslak saçlarımı havluyla kurulayarak çıkmıştım.

İç çamaşırı bile giymeden katlı bir şekilde kenara bıraktığım beyaz gömleğini alıp sadece birkaç düğmesini iliklediğim gibi aklımdan geçen tilkiliklerle terasa yöneldim.

Taehyung genelde bu saatlerde filtre kahvesini alır ve terastaki salıncağında otururdu.

Daha yeni uykudan uyanmış numarasıyla altımda iç çamaşırı bile olmaksızın oversize beyaz gömleği eşliğinde terasa çıkıp esner gibi ellerimi havaya kaldırdım. Zaten kalçalarımı güçlükle örten gömleği kollarımı havaya kaldırınca daha da yukarıya yükseldi ve tenimi açığa çıkarttı. Çaktırmadan onun terasına baktım. Onu orada tam da tahmin ettiğim gibi kahvesini yudumlarken yakaladım.

"Günaydın." diye ona seslendiğimde bakışları bana döndü. Beni daha iyi görebilmek için yaslandığı salıncakta öne doğru gelirken üstümde yalnızca onun gömleği olduğunu fark edince ağzındaki kahveyi püskürttüğünde keyifle sırıttım.

"Benim gömleğim mi o?" dedi hırıltılı sesiyle. Alt dudağımı ısırarak başımı olumlu anlamda sallayınca ayağa fırladı ve elindeki kahveyi kenardaki masaya bırakıp köşeye doğru yanaştı.

"Ve içinde hiçbir şey yok..." Beni göz süzgecinden geçirirken, sözlerini onaylamaya ihtiyacım varmış gibi konuşunca hınzırca kıkırdadım ve sadece onun görebileceğinin verdiği rahatlıkla hafifçe ona dönüp kalçamı açığa çıkartacak şekilde gömleğin kenarından yukarıya çekiştirdim. Dudaklarımda sergilenen yaramaz gülüşümle ona bakmaya devam ettim.

"Jeon... Affedilmediysem gerçekten beni azdırma. Lütfen, az sonra okula geçmem gerekiyor." dediğinde bir an bile beklemeden kahkahayı bastım. Başım gülerken hafifçe geriye kayınca dudaklarımda sergilenen gülüşüm eşliğinde boynumu kaldırıp yüzüne baktım. "Dün bana çok istediğim o deri ceketi aldığın için affetsem mi acaba..." dedim oyuncu bir sesle.

Babam yerine Yoon hyung bana para göndermeye başlamış olsa bile henüz harcama yapmamıştım. Ve dün çok beğendiğim ama çalışan biri olmadığım ve babamın para göndermeyi kesmesi sebebiyle fazla pahalı geldiği için alamadığım ceketi, Taehyung satın almıştı. Tabii o evrede Yoon'un bankama para transfer ettiğinden haberim yoktu, bildirimi ceketi aldıktan saatler sonra fark etmiştim çünkü.

Taehyung'un gözleri çıplak bacaklarımda ve kalçalarımda gezinirken gözleri koyulaşınca keyifli ve bir o kadar da cezbedici bir şekilde kıkırdadım.