8

12.8K 1.5K 574
                                    

Haiiii, ben geldiiim.

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar lokumlarım! Xx

+++++

"Jeon, iyi misin dudağın kanı-" diye başlamışken elimi kaldırıp suratına tokat attım.

Başı sağ omzuna doğru düşerken çenesi kaskatı kesilecek şekilde dişlerini sıktı. "Gay olduğumu tüm okula ifşaladın. Bu muydu o muhteşem hamlen?!"

Başını geri kaldırırken, bakışları karardı ve dilini tokat attığım yanağının iç kısmını dövercesine dürtükledi. "Ne sikimden bahsettiğini bilmiyorum ama bu tokat için-"

Onu göğsünden itekledim. "Tüm okul bana midesi ağzında geziyormuş gibi davranıyordu az önce. Aşağılayıcı ve tiksinç biriymişim gibi bakıyorlardı ve bu senin yüzünden!" diye bağırıp göğsünü yumruklayacağım sırada bileklerimi yakaladı ve beni durdurdu.

Sırtımı duvara çarptırarak bileklerimi başımın iki yanında duvara sabitlerken, "Ben değildim!" diye yüzüme kükredi.

"Senin gay olduğunu ifşalayan kişi ben değildim! Haberim bile yoktu bu durumdan! Ben dudağın kanıyor diye endişelenirken sen beni suçluyorsun!"

Gözlerindeki kararlılık ve ciddiyeti nefesimi kesti. "Siktir, sen değilsen kim yaptı o zaman..." diye fısıldadığımda, bileklerimi bırakarak geri çekildi.

"Seninle ilgilendiğimi bu kadar açık etmiş, kartlarımı bu kadar açık oynamışken gidip senin gay olduğunu ifşalayacak biri asla olmam. Bu çocukluk düpedüz! Git kendine başka bir günah keçisi ara Jeon!" diye sıktığı dişleri arasından tıslayarak yanımdan rüzgar gibi geçip gitti.

"Taehyung..."

Arkasından seslendiğimde beni duymazdan gelip ayakkabısının tabanlarını zemine vura vura hırçın adımları eşliğinde ilerlemeye devam etti.

Orada dikilmeye son verip ensemi sıvazlayarak peşine düştüm. "En son yaptığımdan sonra öç aldığını düşündüm! Çünkü bana karşı hamlede bulunacağını açıkça belirtmiştin! Sen olsan şüphelenmez miydin?!"

Koşturarak ona yetişsem bile durmadan ilerlediği için yanında koşar adımlarla yürüyerek konuştum.

"Seninle ilgilenirken neden senin gay olduğunu ifşalayayım ben ya! Varsayalım ki böyle bir şeyi ben yapmış olsaydım, sen de gider sana karşı ilgim olduğunu ifşalardın.Düz mantık, bunu düşünemedin mi Tanrı aşkına! Ayrıca bu çocukluğu benim gibi prestij sahibi biri asla yapmaz!" diyerek önüne geçmeye çalıştığım evrede koluyla beni savuşturdu ve yeri döven hırslı adımlarıyla yürümeye devam etti.

Ayağımı yere vurarak ofladım. Koridorun sonuna gelip gözden kaybolduğunda arkasından bakmaya son verip duvarın köşesine geçip yere çöktüm.

Başımı ellerimin arasına aldığımda, önümde bir gölge belirdi. Başım ellerimin arasındayken bakışlarımı önüme dikilen kişinin yüzüne tırmandırdım.

Bana bulaşan Hajoon'un, bana sarkmaya yeltenen sevgilisi Jiwoo kızaran gözleriyle karşımdaydı.

Yanıma eğilerek elindeki mendille dudağımın kenarına uzanıp silmeye kalkıştığında elini itekledim. "Kaybol."

"Özür dilerim Jungkook." diye mırıldandığında kaşlarım çatıldı. "Niçin özür diliyorsun?"

Dudaklarını birbirine bastırıp elini geri indirirken önümde çömelmiş bir şekilde durmaya devam edip başını önüne eğdi.

"Sana neden özür dilediğini soruyorum!" İçimdeki öfkem gittikçe harlanırken sesim koridorda delicesine yankılandı. "Bendim." Neredeyse fısıldayarak konuştu.

YOUNG WILD AND FREE • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin