6

18K 1.8K 1.7K
                                    

Haiii, ben geldiiim. Bugün 1 eylülün dünyaya kattığı en güzel şey Jeon Jungkook'un doğum günü. İyi ki doğmuş bizim güzel yürekli meleğimiz, acemiz, yetenek abidemiz, golden maknaemiz. İyi ki var, iyi ki...

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Götümü sıvazlaya sıvazlaya Taehyung'un kapısına azrail misali dikildiğimde, dudaklarında sinsi bir gülücükle kapıyı açtı.

"Dondurma götlü Taehyung, gülme yolarım bak saçlarını." diye kabadayılık tasladığımda daha çok beni sinir etmek ister gibi sesli bir şekilde kıkırdadı.

"İçeriye geçmeyecek misin?" diye sorduğunda gözlerimi kısıp ona dik dik bakarak omzuna çarpıp yanından geçtiğim gibi eve girdim.

"Kuzenin gitti mi?"

"Sabah işe gitmişti." diye homurdanarak kapıyı kapatıp arkamdan geldi.

"O taşları nereden buldun Tanrı aşkına?!" diye sorduğumda eliyle ağzını kapatarak kıkırdadı. "Bahçedeki çakıltaşlarını toplamış olabilirim."

"Harbiden işsizin tekisin! Kıçım kırılabilirdi!" diye çıkıştığımda elini ağzından indirip parmaklarıyla kalçamı işaret etti. "Gayet iyi görünüyorsun, yürümende sıkıntı yok."

Gözlerimi devirerek koltuğa yüzüstü yığıldım. "O taşları oraya koymasını bildin madem, şimdi de kalçalarıma masaj yap." diye söylenerek omzumun üstünden başımı çevirip ona baktığımda alt dudağını ısırarak yanıma geldi.

"Çok mu sert oturdun?" diye sorduğunda, "Götüm sızladığına göre!" diye huysuzca homurdandığımda kıkırtısını bastırmak ister gibi dudaklarını birbirine bastırdı.

"Taehyung!"

"Tamam masaj yaparım şimdi. Masaj jeli alıp geliyorum bekle." diyerek bana göz kırpıp salondan fırlayıp çıktı.

Masaj jeli alıp kısa bir süre sonrasında döndüğünde, ben de yastıklardan birini kollarımın altına alıp bileklerimle birlikte çenemi yastığa yasladım.

"Eşofmanını ve iç çamaşırını indirmen gerekiyor Jeon." dediğinde çenemi yaslı tuttuğum kollarımdan ayırmadan, "İndir işte sen." dediğimde beni onayladığına dair homurtular çıkarttı.

Ardından eşofmanım ve boxerımın lastiklerine asılarak kalçalarımdan çekiştirerek dizlerime kadar kaydırdı.

Arkamda kaldığı için ona bakmaya yeltensem de tam göremedim. Masaj jelinin kapağının açılma sesi kulağıma doldu. Saniyeler sonra elinin ayasına bir miktar dökmüş olmalı ki, avuçlarını birbirine sürttüğüne dair bir ses kulaklarımda uğuldadı.

Tanrı şahit abarttığım kadar bir durum yoktu. Evet salıncağa oturmuştum ama o kadar da sert oturmamıştım, kızmıştım da bu uyuzluğu yüzünden ona. Ama ona yakın olmak için bir bahaneydi bu şimdi.

Bunu kullanabilirdim, nitekim kullanıyordum da.

Taehyung'un uzun, ince ve kemikli parmaklarını kalçalarımda hissettiğim anda nefesim kesildi.

Kalçalarımı avuçlarıyla yoğurup ellerinin ayalarıyla görünmez daireler çizerek masaj yapmaya başladı.

Ellerini tenimde yuvarlarken avuç içleriyle biraz daha baskı uyguladığında çenemi bileklerimden kaldırıp yastığı hafifçe sıktım.

Kalça kemiklerimden uyluklarıma kadar parmakları kaydığında bacaklarımı biraz daha aralarken buldum kendimi.

Sanki bunu yapmamı beklemiş gibi parmaklarını biraz daha bacak içlerime kaydırdığında dudaklarımdan minik bir inilti fırladı.

YOUNG WILD AND FREE • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin