Haiiii, ben geldiiim. Ay bu fici eğlenerek yazacağım gibi görünüyor.
Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx
+++++
Tuvalette işimi görüp kendimi rahatlattıktan sonra 40 dakikadan daha uzun süre dersin sonlanmasını beklemek zorunda kalmıştım.
Kafeteryaya inip içecek almış, bahçede dolanmış ve geri gelip merdivenlerde oturarak beklemiştim. Siktiğimin saati normalde anında geçerdi, ama telefonsuz olduğum için dakikalar bile bir ömür gibi gelmişti.
Ders bittiğinde, tüm öğrenciler laboratuvardan çıkmış olsa da Taehyung çıkmayınca oflayarak içeriye girdim. Telefonsuz kalmak gerçekten ölüm gibiydi!
"Profesör Kim, telefonumu alayım artık." diye homurdanarak içeriye girerken, deri çantasına yerleştirirken bakışları bana çevrildi.
Burnuna doğru kayan retro gözlüklerinin altından bana bakarken, "Düzgün bir şekilde istersen düşünebilirim." dedi ve önüne dönüp çantasını kapattı.
Gözlerimi devirerek masasının önüne gelip yavaşça oturup elimi önüne doğru uzattım. Beni görmezden gelerek çantasını masadan kaldırıp yere bıraktı. Ardından dosyalarını üst üste getirerek toplarken havada kalan elimi indirdim.
Ayaklarımı masaya doğru kaldırıp masasına yayılabileceğim ölçüde yayıldığımda kaşlarını çatarak bakışlarını ayaklarımdan gözlerime tırmandırdı. "Oldu olacak kucağıma otur Jeon? Bu nasıl bir saygısızlık?!"
"Olur. Kucağına da oturabilirim, yeter ki telefonumu ver profesör Kim." diyerek ona göz kırptığımda çenesi kaskatı gerildi. Gözleri itinayla kısıldı.
Otoriter bakışları altında gerilince kıkırdayarak ortamdaki gerginliği dağıtmaya çalıştım. "Hadi ama profesör Kim, telefonumsuz bitkisel hayatta gibi hissediyorum."
"40 dakika telefonsuz geçirdin, 40 gün değil." diye homurdanırken ayaklarımı indirmem için parmağıyla işaret verdi.
Oflayarak ayaklarımı masadan indirdiğimde, masayı yeniden gösterdi. "Temizle masamı."
Dilimi damağıma değdirerek sırıttım. "Şaka?"
"Şaka yapıyor gibi mi görünüyorum?!" diye sıktığı dişleri arasından tısladığında ellerimi başımın iki yanında havaya kaldırdım. "Tamam ya sileriz. Ne değerli masan varmış profesör Kim." diye söylene söylene elimin kenarıyla siliyor gibi yapıp geri çekildim.
"Tamam sildim. Bal dök yala oldu, bakın tertemiz." dediğimde arkasına yaslanarak dirseklerini sandalyesinin yanlarına yaslayıp ellerini iç içe geçirecek şekilde birbirine kenetledi. Beni izlerken dilini yanağının içine doğru ittirip bastırdı. Retro gözlükler, yanık ten, koyulaşan bakışlar, iç içe geçirilmiş uzun ince ve kemikli parmaklar, dirseklere kadar kıvrılan siyah gömleğin altından görünen damarlı kollar, göğse kadar açık dar siyah gömlek...
Tüm bu görüntü bir anlığına beni benden alırken sertçe yutkundum. "Jeon, düzgünce masamı silmediğin müddetçe telefonunu unut." diyerek bana göz kırptığında düşüncelerimden sıyrılarak başımı iki yana salladım ve kendime geldim.
Herif iki dakikada beni hipnoz etmişti. Çok seksi adamdı. İnsanın baktıkça bakası geliyordu. Huyu kurusun gıcık ve iticiydi, ama cidden çok etkileyici ve yakışıklıydı.
"Buradan anlamalıyım ki, telefonunu geri almak kesinlikle istemiyorsun." diyerek ellerini çözüp saatine baktı. Gözlüğünü parmağının ucuyla itekleyerek düzelttikten sonra dosyalarını aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOUNG WILD AND FREE • TAEKOOK ✓
FanficJeon Jungkook, Kim Taehyung'un kiracısıydı, aynı katta oturuyorlardı. Aynı zamanda Taehyung, Jungkook'un Anatomi profesörüydü. Jungkook ev sahibinden hoşlanıyordu, ev sahibi Kim Taehyung ise onunla uğraşmaya bayılıyordu. Mini fic bölümler kısa kısa...