Müzik yavaşça son bulduğunda, etraftaki mızmız adamlardan başka bir ses yoktu. Gözlerini ikiside ayıramıyordu birbirlerinden. Aralarındaki çekim an be, an artıyordu. Kim hayal ederdi bir katille polisin birbirilerini seveceği?.. Kalpler hızla atarken katil dudaklarını ıslatmıştı. Etraftaki loş ışık ikisinide de tahrik ederce parlıyordu. Katilin eli yavaşça belinden indiğinde, komiser kasılarak ne yaptığının farkına varmıştı. Katilin omzunda olan ellerini yavaşça çekerken katil buna izin vermişe benziyordu."Sikeyim seni, aptal herif."
"kabul et komiser, hoşuna gidiyor."
"hiçbir şey hoşuma gitmiyor amına koyayım."
bu sırada kaşlarını çatmıştı katil memnuniyetsizlikle. Komiser onu delirtiyordu. Kafasını eğerek gülmüştü. Korkutucu bir gülüştü bu. Bir katilden ne beklenirdi ki zaten? İçerideki odadan ses geldiğinde katil kafasını kaldırdı. Jisung ciddileşmiş ve odanın içini eliyle göstermişti. Konuşmuyorlardı ama ikiside anlamıştı ne olacağını. Yavaşça kapıya yanaştıklarında yerdeki silahı eline almıştı komiser. Dolu olan silahın şarjörünü takmıştı kendi silahına. Katil ise gözlerini ayırmadan bakıyordu ona. Büyüleyici bir güzelliği vardı. Ona karşı koymak istemiyordu. Bunun bir nedeni var mıydı ki?
_________________________________(Seungmin odaya gidince odada yaşananlar)
Chanı sürükleyerek odasına getirdiğinde deri koltuğuna oturmuştu. Gözleri ile karşısındaki sarı saçlı mafyayı izliyordu. Yavaşça bir sigara yaktığında Chris korkunç bir şekilde gülmüştü. Nefes nefeseydi fakat bunu umursamıyordu bile.
"hala içiyorsun yani şu zıkkımı."
"Sana mı soracaktım?"
Seung yavaşça eski sevgilisine kafasını yaklaştırmıştı. Diğer eli ile ensesini kavradığında ona keskin bakışlar atıyordu. Birbirlerine yakışacak türden bir ikiliydi. Seung içtiği sigaranın dumanını önündeki eski sevgilisine üflerken kasılarak gülmüştü. Hoşuna gidiyordu.
"Ne zaman anladın?"
"Benim aptal birisi olmadığımı biliyorsun Chris. O komiseri tanımayacağımı mı sandın?"
Chris dudaklarını yaladı aniden. Gözlerini kaçırmadan baktığında seungmin'in gülüşü kaybolmuştu yavaşça. Ensesini kavrayan eli yavaşça omzundan inip chris'in bağlı ellerini tuttuğunda, gömleğini yavaşça yukarı kaldırdı. Chris ne yapmaya çalıştığını anlayamamıştı. Seung elindeki yanan sigarayı hızlıca chris'in koluna bastırdığında acıyla inledi sarışın. Daha sonra kaldırdı yeniden, bir daha bastı. Ve bir daha..
"Sana beni unutmaman için bir hatırlatıcı koyacağım Bang. İşaretleri sevdiğimi biliyorsun."
Acıyla inleyen Chris nefes nefese kalmıştı. Dişlerini sıkmıştı. Yeniden gözleri birleştiğinde kahverengi saçlı çocuğun gözlerindeki caniliği görmüştü. Dudakları yukarı kıvrılırken odada nefes alış sesleri hakimdi. Sigara yavaşça parmakları arasından kaydığında, boşta kalan eli yukarı doğru çıkmıştı. Sarı saç tutamlarını elleriyle sıktığında Chris hiçbir tepki vermemişti. Hissizce gülümsediğinde yüzündeki şeytan ortaya çıkıyordu. Kafasını ileriye doğru uzatıp aradaki mesafeyi kapatmıştı.
"Bu senin vücuduna bıraktığım izlerin bir intikamı mı, seung?"
Kahverengi saçlı oğlan dişlerini sıktığında aklına kötü anılar geliyordu. Chris'in ona çektirdiği acılar. Duygularını kontrol edememesinin sebebi olan acılar. Eliyle sertçe chris'in kafasını yere eğip vurduğunda çıkan ses onu rahatlatmıştı. Bu sırada kapıdan kırılma sesi ile oraya döndü. Beklediğinden geç gelmişti Lee. Dudakları memnuniyet ile yukarı kıvrılırken chris'i yavaşça bırakmıştı. Ayak ayak üstüne atarken yeni bir sigara çıkarmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSYCHOPATH / MİNSUNG
ActionHer şeyin tersine döndüğü olay mahallinde, birbirine aşık zıt kutupların bir olması ne demekti?