Stajyer [WOOSAN]

{10}

Film serisini izledikleri için ikinci filme geçmişlerdi. Birlikteyken zamanın nasıl akıp gittiğini fark etmiyorlardı. San hâla küçük olanın dizlerinde yattığı için uykuya direnen göz kapaklarını görebilmişti.

San bir şey demeden uzandığı yerden kalktı ve içeri gitti. Bu ani hareketlenme onun tuvalete gittiğini düşündürmüştü Wooyoung'a. Arkasından bakarken San tekrar gelmişti bi sefer elinde bir bardak su ve ince bir battaniye vardı.

"Onlar ne?" Wooyoung meraklı gözlerle bakarken San elindeki suyu masaya bırakmıştı. "Saat çok geç oldu, seni eve bırakıp rahatını bozmak istemiyorum. Aslına bakarsan seni götürmek istemiyorum."

Büyük olan, diğerinin yanına oturup bir bacağını kanepeden aşağı sallandırdığında Wooyoung'a uzanabilmesi için alan tanımıştı. "Bu adam alıkoymaya girmiyor mu avukat bey?" Küçük olan kıkırdayarak konuştuğunda başını San'ın göğüsüne koyarak uzanmış ve hafif yan dönmüştü.

"Madde 109- Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir." San bir anda boşluğa dalıp söylediği şeyi sonradan fark etmişti. Dudaklarının üzerine vurup küçük bir 'üzgünüm' savurduğunda Wooyoung daha büyük bir gülüş bahşetmişti ona.

San kucağında yatan çocuğun saçlarını okşarken getirdiği ince pikeyi onun üzerine örtmeden önce telefonunu eline aldı ve küçüğünün resmini çekti. Seonghwa'ya endişelenmemesi için haber vermesi gerekiyordu.

●●●

Park Seonghwa x Choi San

San:
Kuzenin bu gece benimle kalacak
Merak etme
(01.27)

Seonghwa:
Ay hoşt ulan amınakoduğumunun
Ne alaka siz
(01.34)

San:
Sana ne yarram

Seonghwa:
TCK m. 125/3/a - Yerine getirdiği görevinden dolayı kamu görevlisine hakaret suçu - cezanın alt sınırı bir yıldan az olmamak üzere bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası verilir.

Seonghwa:
Anladın mı it herifçiğim

San:
"Hırsız", "rüşvetçi", "adi" , "sahtekar" gibi kelimeler de hakaret suçu oluşturur. "Eşek", "köpek", "öküz" "it" vb. hayvan isimleriyle hitap etmek de hakaret suçuna vücut verir.

Seonghwa:
Her şeye de cevabı var amk

San:
Amk vb. kısaltmalarla sosyal medya üzerinden yazılan yazılar hakaret suçu oluşturur.

Seonghwa:
Piç |
Sakın dokunma kardeşime

San:
Çok geç
Hamile artık

Seonghwa:
Ne diyorsun lan

San:

Film izliyoruz 💁🏻‍♀️💁🏻‍♀️

Seonghwa:
Teyze oğlun elden gidiyeh

San:
Wooyoung kızıyor kapatıyorum
Kötü geceler

Seonghwa:
ŞEREFSİZ PİÇ

görüldü

●●●

"Hyung!" Wooyoung sesini yükselterek mızmızlanmıştı. İkinci defa uyarıyordu telefonu kapatıp filme dönmesi için.

Wooyoung'un yüksek sesle "Hyung!" diye seslenmesiyle San, telefonuna hızlıca bakıp kapatırken, hafifçe gülümsedi. "Özür dilerim... Şimdi filme odaklanalım."

Wooyoung, gözlerini devirdi ve şakayla karışık bir şekilde "Senin dünyanda sadece ben varım. Ben senin yanındayken sadece benimle ilgilen." dedi.

San, bu sözler karşısında hafifçe kıkırdadı. "Doğru, tamam sadece seninle ilgeneceğim." Küçük olanın saçlarını karıştırırdı. "Ve seninle birlikte film izlemekten daha iyi bir şey yok."

Film izlemeye devam ettikleri sırada, ikisi de kendi düşüncelerine daldı. San, Wooyoung'un yanında olmaktan mutluluk duyduğunu düşünüyordu. Onun sıcaklığı ve samimiyeti, San'ın hayatına neşe ve anlam katıyordu.

Wooyoung ise San'ın yanında olmaktan keyif alıyordu. Onun yanında hissettiği huzur ve güven, Wooyoung'un içini rahatlatıyordu. San'ın kendisine gösterdiği ilgi ve şefkat, Wooyoung'un kalbini ısıtıyordu.

Film ilerledikçe, ikisi de zamanın nasıl geçtiğini fark etmeden kendilerini film dünyasına kaptırdılar. Film sona erdiğinde, ikisi de birbirlerine bakarak gülümsedi. San, "Bu gerçekten harikaydı, teşekkür ederim." dedi.

Wooyoung da gülerek, "Ben de teşekkür ederim, hyung. Seninle zaman geçirmek çok güzeldi." diye karşılık verdi. Sesi o kadar uykulu geliyordu ki birazdan uykuya dalacak gibiydi. Çok geçmeden San'ın düşüncesi gerçekleşti.

Büyük olanın kucağında yatan Wooyoung, huzurlu bir şekilde derin bir uykuya daldı. San, onun uyuyakalmasını izlerken, yüzünde bir gülümseme belirdi. Wooyoung'u kucağından kaldırıp battaniyeyi üzerine örttü ve onu nazikçe yatağına taşıdı.

Wooyoung'un yüzündeki masum ifadeyi izlerken, San içten bir mutluluk hissetti. Onun yanında olmak, San'a huzur ve mutluluk veriyordu. Wooyoung'un yanına uzanıp onun yanında uyumaya karar verdi.

Ama bunu yapamazdı, uyandığı zaman rahatsız olabilirdi. Bu yüzden küçük olanın üzerini iyice örtüp saçlarına minik bir öpücük bıraktı ve odadan çıktı.

"Güzel filmmiş..." yüzündeki sırıtışla mırıldandıktan sonra kanepeye oturdu ve açtıklarından beri asla izlemediği televizyonu kapattı San.

-
Ben bir tane San istiyorum.