Ağzımdan dökülen üç kelimelik bir cümlenin bütün hayatımı değiştireceğini kim bilebilirdi?
"Size yardım edeceğim."
İşte bu cümleden sonra bütün hayatım değişti. Beyge Erkin adlı kadının yani benim karakterim bu üç kelimeyle tamamen değişti...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kaşlarım istemsizce çatıldı. Bu teklifin her iki seçeneğide bana uygun değildi. Ne yapacağımı bilemez hâle gelmiştim. Kafamdan bir düşünce fırtınası geçiyordu ama bu düşüncelerin hiç biri benim işime yaramıyordu.
Cesaretimi topladım ve kral Elliot'a dönerek "Teklifin için sunduğun seçeneklerden hiçbirini kabul etmiyorum. Bana başka bir seçenek sun." dedim.
Kral kararlıydı. "Başka bir seçenek yok. İstersen evlenmeyi kabul etmeyebilirsin. Diğer seçeneği seçersen olacakları sana anlattım. İster öncekiler ister siz bu savaşı hiç bir şekilde kazanamıyorsunuz. Bunu deneyimledim."
Mert konuşmaya dahil olmaya karar verdi. "Onlar yenilmedi. Sen onlara ihanet ettin."
Kralın dudaklarından hırıltı şeklinde bir kahkaha döküldü. "Benim ihanetimden önce de geldiler. Peki o zaman neden kazanamamışlardı?"
"Her geldiklerinde onları yenmek için farklı bir şey denediler. Senin ihanet ettiğin savaş son savaştı. Ondan önceki savaşlarda genellikle yalnız olmayı seçmişlerdi ancak son savaşta önceki savaşların izlerine bakarak tüm güçleri Zeus'a karşı bir araya toplamaya karar vermişlerdi ve savaşı kazanacaklardıda. Eğer senin ihanetin olmasaydı..."
Mert sanki sözüne devam etmek istiyordu fakat bir şey ona engel oluyordu. Ona zihnimden sordum. "Neden sustun?"
"Fazla ileri gitmek istemiyorum."
"Ne konuda? Ne söyleyecektin ki?"
"Bunu sana anlatmak istemiyorum."
Bakışlarım yalvarır bir hâl aldı. "Lütfen, söyle."
"Ben geçmişe gelmeden önce bizden önceki gelenler her öldüğünde Lale , Pars ve ben gelecekte acı çekiyorduk. Buraya gelmeden önce bunun nedenini bende bilmiyordum ama bahsettiğim acı sıradan bir acı değildi. Beyinlerimiz ve kalplerimiz aynı anda parçalanıyormuşçasına bir acı çekiyorduk. En son yaşadığımız acıda Elliot'un da parmağı varmış. Ona bunun hesabını sormak istiyorum ama anlık bir sinirle yanlış şeyler söylemekten korkuyorum. Bu yüzden susmayı tercih ettim."
"Senin yaşadığın bu acıyı anlamak mümkün değil ama anlamaya çalışacağım."
Böylece zihnimizden geçen diyaloglar sona erdiğinde dikkatlerimiz tekrar Elliot'un üzerine çevrilmiş oldu. Aslında Mert'e bu konuda yardım edebilirdim. Bunu yapabilmek için seçenek sayım teke düşse bile... Sonuçta ölüyken ona yardım edemezdim. Ocean ile evlenecektim ama tahta geçse bile onun babasının sözünden çıkmayacağını biliyordum. Onu babasına karşı gelmeye ikna etmeliydim ve bunu yapacaktım. İlk başta sesim titresede sonradan kendimi düzelttim ve konuştum. "Oğlunla evlenmeyi kabul ediyorum ama benim de sana bir teklifim var."
Elliot "Nedir?" diye sordu.
"Taç ve taht üzerindeki tüm yetkini oğluna devredeceksin ve bizim hiç bir hamlemize karışmayacaksın."
