LOVE ME TOO

2

Jennie elindeki bir kadeh şarapla ağır ağır içerken, "güzelim daha hızlı iç şunu yoksa ben içeceğim."

"E önünde varya kook." Dedi.

"Şşş abiye cevap verilmez!"

"Götümün abisi! Senden 5 dakika büyüğüm ben!" Diyerek çıkıştığında ikimizde kıkırdadık. "Jen sen olmasaydın ben ne yapacaktım tek başıma hiç bilmiyorum..."

Aklıma gelen şarkıyla dudaklarımı araladım ve söylemeye başladım. "İnsan sahipsiz kalır ya... Anlar o zaman hep sendin, hep özeldin nefes almak zor..."

"Üstüm başım altüst olmuşum, bana verilen candan hesap sormuşum. Bir varmışım, bir yokmuşum. Acı çekerek ölmek için doğmuşum." Jennie dolan gözleri ile ayağa kalkıp bana sarıldığında benimde gözlerim doldu.

"Şerefsiz herif, ağlattın yine bizi!" Dediğinde kafamı boynuna gömdüm.

Kafamı "Şerefsiz miyim ben Jennie?!"

"Şaka yaptım kook'um." Dediğinde kıkırdayarak beline sarılarak kafamı boynuna yine gömdüm.

"Jen bu dediğime şaşıracaksın ama, gidelim mi eve? Beraber uyumak istiyorum." Dedim.

"Gidelim, gidelim sen iste yeter ki." Diyerek alnımdan öptüğünde gülümseyerek gözlerine baktım.

"Jaehyung! Aslanım atlayın arabalara gidiyoruz!" Jennie korumalara seslendiğinde bu keko tavrına gülümsedim.

Ayağa kalkıp deri ceketlerimizi aldıktan sonra motorlara bindik. "Varmısın eve kadar yarışa bebek?" Dediğimde tek gözünü kırparak kafasıyla onayladı.

Motorumu çalıştırıp kasasına elimi koydum. "Hadi aslanım yaparız!"

"Sen motorlamı konuşuyorsun?-" diyerek gülmüştü Jen.

"Hadi hadi, bir iki üç!" Diyerek son hıza kadar çıkmaya çalıştım. Jennie iki adım önümde gidiyor, virajlarda motoru yere değecek kadar eğiyordu.

Vitesimi arttırıp daha hızlı sürmeye başladım. Bu sefer ben öne geçerken Jennie yanıma yanaştı.

İkimizde yavaşlarken evin otoparkına girdik. "Berabere, yine kazanan ikimiz olduk." Dedim nefes nefese.

İkimizde motodan inip otoparkın çıkışına ilerlerken Jennie omzuma elini attı, bende omzuma attığı elini tutup jennie'ye hafifçe eğildim.

Eve anahtarla girdiğimizde annem dinazorlu pijamalarıyla yanımıza geldi. "Erken döndünüz çocuklar? Bir şeymi oldu?"

"Kook eve gidip uyuyalım dedi, uykulu şuan o." Diyerek söze girdiğinde annem ikimizinde yanağından öpüp gitti.

"Sen odaya git üstünü değiştir, bende üstümü değiştirip geliyorum kook." Dedi. Meraklı çocuklar gibi kafamı sallayıp odamıza çıktık.

Üstüme tavşanlı pijamamı giyip yatağa oturduğumda Jen üstünde hello kittyli pijamasıyla geldi.

Yatağa zıplayarak devrildiğinde hiddetle sarsıldım. "Ya oha ama, ayı!"

"Şşt! İkize ayı denmez yat zıbar şimdi." Dediğinde kıkırdayarak yanına uzandım.

"Jen... Uyumayalım, sabahlayalım. Konuşmamız gereken konular var..." Bıkkınlıkla nefes verip ona döndüm.

Saçlarımı okşayıp yatakta oturur pozisyona geldi. Yeni yaptırdığı protez tırnaklarına baktım.

Siyahtan beyaza doğru giden tonlamanın üstünde gümüşten yapılmış içi boş kalp vardı.