(12)🗡◆•◇Ölümüne Bir Yemin◇•◆🗡

50 4 8
                                    

∽∽∽∽∽∽∽∽∽12.Bölüm∽∽∽∽∽∽∽∽∽

⚔️1.kısım⚔️

(Koarn) gezegeni 1. imparatorluk 

⋄∼◇⋄∼◇⋄∼◇⋄∼◇Diken kulesi◇∼⋄◇∼⋄◇∼⋄◇∼⋄

Kuralların her şey olduğu bir evrende hiç bir şeye bağlı olmadığı kadar ruhunu adadığı krallığının sırları arasında gezinen parmaklarını adım seslerinin diken kulesinin içinde yayılmasıyla geri çekti. Gözleri camın altında yanan mumlara kaydığında ise elleri o sıcaklığı sardı. Eline aldığı mumu masaya koyduğu kağıtla buluşturduğu saniye kağıt ateşe sarıldı ve yavaşça siyahlaşarak küle dönüşürken kendi diriltme belgelerindeki alevler gözlerine yansıdı. Zihnindeki bulanık anılar acısını yayarken bıçağın görüntüsü içini yaktı, sesler aklındaydı. O alevlerin ışığının duvarlara karıştığı saniye Lord Ekwa'nın sesi içinde yer buldu. "Korkuyorsun Karlistır." Lord Ekwa Yarin'in raporlarını bu kuleye emanet etmişti ve Yarin kızının arındırma töreninden sonra her şeyi kızına bırakacağına dair bir not vermişti Karlistır'a. 

Bıçağın üzerinden damlayan koyu sıvı gerçekmiş gibi zihninde tekrar salındığında istemsiz adımı ile sırtı rafı buldu. Bedeninin ihanetini çekiyordu, zihni onu anılarıyla boğuyordu. Ardı ardına içinde yankılanan Ekwa'nın sesi yumruğunu masaya bir kaç kez sert bir şekilde geçirmesiyle daha fazla acı verirken diriltme sisteminin etkisi ilaçlarınkiyle karışıyordu. 

Sama'ya vermesi gereken notu ortasına tuttuğu mumla yok ederken bu lanetten arınmak için geçmişe ait her yeminini ortadan kaldırmaya çalışıyordu. O notu Sama'ya arındırma töreninde vermemişti. Bıçak aklına dolduğunda acı bir bağırış döküldü dudaklarından, bıçak sanki tekrar sırtına saplanıyormuş gibi hissediyordu. Onun yemini onun lanetine dönmüştü. Yarin'in Çocukken ona söylediği bir başka söz duvarlardan taşan fısıltılar gibi etrafa yayıldığında diz çöktü. "İğreniyor musun Karlistır? Kendine bak korkuyla boğuluyorsun?" 

Yarin'le konuştuğunda insanlar ona bakıp canavarlarla konuşuyor derdi. Bu sesler zihnini kemirirken buraya kendi elleriyle bıraktığı bütün belgeler ateşe ait oldu. Bıçağın hissiyatı kaybolduğunda yıllar önceki başka bir olayın acısını tattı, ikinci ölümünün soğukluğunu. Bazı şeyleri hatırlamak isterdik ama unuturduk onu bir zamanlar hafızamızdan kazıyıp atmak istediğimizi. Oise haklıydı, krallıklar acımazdı, kimse acımazdı, herkesin kendi çıkarları başkasının lanetini getirdiğinde onu öylece kendi yok oluşuna bırakırlardı. Karlistır'ın ikinci ölümüne ait olan bir anı kendini saklandığı karanlıktan çıkarırken Ekwa'nın yüzünü ve ellerindeki kanı gördü. Bulanıktı, yüzü bulanıktı ama bu onun sesiydi. 

Çarptığı dolaptan düşen kağıtlara basarak ellerini masaya dayadığında önünde ki belgelerde dolaştı gözleri, en sonunda hareleri kilitlendiğinde o tanıdık isime uzandı eli. Serna Meys dedi içinden. Oise'in annesinin kanına yapılan deneylerin yazılı olduğu bir kağıt duruyordu önünde. O kızıl çiçek hastalığına hiç yakalanmamıştı, Oise'e yalan söylenmişti, daha acısı ise annesini kanı için kullanmışlardı. Hastalık bir bahanenin tohumuydu, açmayı öylece beklerken yıllar onu filizlendirmişti, yani Oise buna inanmıştı, inancı ise o filizin çiçeği olmuştu. Altındaki imzanın Ekwa'ya ait olduğunu gördüğünde diğer imzalara bakmaya çekindiğini hisseti. Kralın Lastiy'nin ve daha bir çok soylunun imzası kağıda işlemişti. Orada Karlistır'ın imzası yoktu ama aklındaki anı canını yakıyordu. Ekwa onu krallık adına öldürmüştü, karşı çıktığı her şeyi unutması için. İmzalamayı reddetmişti, yaptıkları acımasızlıktan çekilmek istemişti ama şimdi onlar gibi olmuştu. Üçüncü bir hayat sunmuştu krallık ona ama bu hayat onun ıstırabı olmuştu. Ruhu temizlensin diye ona sunulduğu sanılan bu lütuf zihninin katilinden başka bir şey olamamıştı. 

Geleceğin Krallığı (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin