Valerie hedeflerini baştan çıkarıp onları öldüren bir tetikçidir. Sıradaki hedefi olan Josh'un onu öldürmek için gönderilmiş, kendisi gibi bir tetikçi olduğunu öğrendiğinde canını zor kurtarır. Onu öldürmeyi kafaya koymuş bir adamı arzulayacağını is...
Herkese keyifli okumalar diliyorum, sonunda uzuncaaa bir bölümle geldim <3
Umarım beğenirsiniz ve lütfen yorumlarınızı, oylarınızı eksik etmeyin. Her biri benim için çok değerli iyi ki varsınız :')))
flywithmesedef
───────── · ·𖥸· · ────────
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
29.Bölüm
Olivia ile takım olmayı bırak birbirimize laf sokmadan aynı havayı solumayı bile beceremiyorduk.
"İnsanların yemek yerine sanat, moda ve mimari tükettiği bu güzelim şehirde seçkin bir baloya katılırken bilinçli bir şekilde mi düşük sınıf bir fahişe gibi giyindin Valerie?"
Çenemi sıkarken dişlerimi kırmama ramak kalmıştı, sanırım bu onun dişlerini dans pistine dökmekten daha iyi olurdu.
Henüz ne hissedeceğimi bile bilmediğim bebeğimi kaybetmenin üzerinden kırk sekiz saat geçmemişti ve bu sürtük olmayan sabrımı sınamaktan geri durmuyordu.
Belki de bu medeni şehre biraz eğlence katıp gerçekten de dişlerini sahneye dökmeliydim.
"Üzerime patates çuvalı geçirseydim bile Olivia," dedim ve ona içten bir gülümsemeyle baktım. "Gian DiAngelo'yu kendime çekmem iki saniyemi alırdı."
Hangimizin daha arsız ya da edepsiz olduğu konusunda yarıştığımızın farkındaydım ama bu sürtük bunu dert edemeyeceğim kadar canımı sıkıyordu.
Kibirli bir gülümsemeyle bana karşılık verdi. "Lockwood onun tahsilatını özellikle benim almamı istedi canım, hatırlatırım."
Aynı gülümsemeyi ona yansıttım. Bu aptal kendini benden iyi sanıyordu ama durumu epey yanlış anlamıştı.
"Lockwood onun tahsilatını özellikle ben almayayım diye bu işi sana verdi hayatım."
Belki yaşadıklarım yüzünden güçsüz düştüğüm için DiAngelo ile benim ilgilenmemi istememişti, beni oyunun dışında yedeklere atmıştı. Ama belki de adama sorabileceklerimden korkmuştu. Çünkü içten içe Lockwood'un yalanını yakaladığımı bildiğini hissediyordum ve elbette ki Vichi'nin peşindeyken gerçekleri açığa çıkarmanın da peşine düşecektim.
O da bunu biliyor olabilirdi.
Ya da basitçe paranoyak davranıyordum.
Her halükarda beni geri plana atmıştı ve DiAngelo, diğer bir deyişle Vichi'nin cüzdanı görevi gören adamın yanına yaklaşmam pek mümkün olmayacaktı. Yine de gözlerimi de kulaklarımı da açık tutma niyetindeydim.
