Bazı insanların rengi vardır, bakınca, konuşunca, yanına yaklaşınca, sadece mavi görürsünüz,işte orda, dünyayı cetvelle ölçmeyi bırakırsınız..
..."Orko, yavrum, daşşak geçecek daha yaratıcı bir fikir bulmalısın, bu çok klasik"
diyen Afkan'dan bakışımı çekince salak Orkun'la göz göze geldim, salaktı , çünkü bu salak salak fikirler sadece ondan çıkıyordu. Gerçeği de benden başkası bilmediği için ortalık da kancık it gibi oynayıp duruyordu.
"Bence eğlenceli olur, dimi kardeşim? "
Mal mal suratıma bakıp göz kırpıp duruyordu.
" Orkun malsın "
" Ben de seni seviyorum kardeşim "
" Ben sana uyuz oluyorum "
"Ulan iyi bişey istedim he?"
Dişlerimi sıktım, elimi boynumdan sarkan altın zincirden çekip Orkun'a doğru uzattırken parmaklarımı oynattım "
"Tamam amına koduğum tamam, ver şu telefonumu"
Telefonumu uzatırken sırıtıyordu.
Telefonu elimde çevirip yanağını tersten hafifçe tokatladım.
"Sırıtma, yersin dayağı "
Daha çok sırıttı.
Olay kısaca şuydu, Orkun'un devamlı iş ayarladığı bir ajans vardı. Arada bana da zengin partilerin de garsonluk işi ayarlıyordu, ikimiz de henüz öğrenciydik ama çift dikiş olanından,lise de hazırlık sınıfını çift okuyacak kadar mal mısınız demişti babası, babamsa sonunda isyan etmişti, yaşın oldu on sekiz it gibi gezip tozacaksan okulu bırak, ya okulu bırak ya da bitir, para mara yok sana artık demişti. Bunu dediği günden beri de lafının arkasında duruyordu. Zırnık koklatmamıştı, hal böyle olunca da iş başa düşmüştü. Orkun da bana devamlı iş bulması karşılığın da bu saçma oyunu oynamam için günlerdir yalvarıp duruyordu.
Olayın aslı kısaca şuydu, bu salak Orkun, aşık olduğu kızla o partilerden birinde tanışmıştı, kız bundan üç yaş büyüktü, garsonluk yapıyordu gözü de baya baya yüksekteydi. Anlattığına göre o partilerden birinde kız, yirmi beş yaşlarında bir adama kafayı takmıştı, Orkun da kızı adamdan soğutmak için bu dahiyane fikri sıçmış ve beni de kan kardeşiz diyerek, it gibi sürüne sürüne yalvarıp olaya dahil etmişti.
Orkun'un adamla bir derdi yoktu, hatta söylediğine göre adam girdiği o sükse ortamlarda ki kaprisli şımarık tiplerden çok farklı biriydi, sakin, yumuşak başlı ve nazik biri olduğunu, kızın da bundan dolayı adamı kolay lokma olarak gördüğünü ve rahatça tavlayabileceğini düşündüğünü söylemişti.
Öyle ya biz sakin ve nazik insanları hep kolay lokma görürdük. Zaten öyleydi.
Kısaca Orkun'un tek derdi, kızı adamdan soğutmaktı, şu oynamamı istediği dahiyane fikri de, adamı kıza gay gibi göstermekti."Bir iki günlük mesajlaşma göstersem kıza yeter" diyerek bana ayrı bir hat bile almıştı.
"Oğlum gözünü seveyim bak, hallet şu işi, başka güvenebileceğim kimse yok sen de biliyorsun, bu piçlerin ağzına düşeceğime bok çukuruna düşeyim daha iyidir"
Telefonu bir kez daha elimde çevirip ekranına gözümü diktim, tek numara kayıtlıydı o da adamın numarasıydı, ekranı açıp parmaklarımı klavye üstünde basitçe oynattım.
"Hadi bismillah"
Bilinmeyen _Selamın aleyküm.
[görüldü]