lades.

1.8K 83 16
                                    

Boynunda hissettiği dudaklarla inledi Asi. Adamın sıcak nefesi boynuna vuruyorken sakin kalması mümkün değildi. Kucağında oturduğu adama bir yandan sürtünüyor diğer yandan inlemeleri duyulmasın diye dudaklarını ısırıyordu. İki eli de adamın dağınık saçlarını mümkünmüş gibi daha da karıştırırken adamın rahat durmayan elleri çoktan göğsünün birini bulmuştu.

"Can!"

Kısık sesle adamın adını söylediğinde ellerini yanaklarına koyup dudaklarını kapattı Can'ın dudaklarına. Öpüşü sertti, birinden, bir şeyden intikam alıyor gibiydi; dün geceden. Dün gece uyuşuk zihnine aldanıp Alaz denilen züppenin dudaklarını öpmüştü. Üzerinde onun ceketiyle, onun dudaklarının sıcaklığıyla daha da gevşemişti bedeni. Kokusu tenine sinmişti, buram buram o kokuyordu her yeri. Ayrıldıklarında ise kalbinin atışı kulaklarını uğuldatıyordu. Yaşadığı adrenalin, damarlarında dolaşan alkol onu yapmaması gereken bir hataya itmişti. 

Hata diyordu ancak bir hata ancak bu kadar iyi hissettirebilirdi. İlk defa yaşıyordu bunu. Bundan önce sayısız erkekle öpüşmüş, sayısız erkekle beraber olmuştu ancak Alaz'ı öptüğü gibi hissetmemişti hiçbirinde. En çok da bu kızdırıyordu işte Asi'yi. Bunu hatırlıyor, daha fazlasını istiyor olmaktan nefret ediyordu. Aklına düşen karelerle daha sert öpmeye başladı Can'ı. Bunu bir an önce unutmalıydı, kafasından atmalıydı bu lanet düşünceyi.

Alaz olmazdı, olamazdı. Aptal, basit bir öpücüğü bu kadar yüceltmesi kabul edilemezdi, kabul etmemeliydi. Sarhoşken yaşadığı aptal adrenalinden, zora düştüğünde birilerini öpme alışkanlığından ibaretti her şey. Alışkanlıktı bu Asi için. Zora düştüğünde karşısındaki adamın libidosuyla oyuncak gibi oynamak, tek bir öpücüğe kanan adamları gönlünce kullanmak. Cazibesinin farkındaydı ve kullanmaktan zerre çekince duymuyordu.

"Asi, Asi!"

Zeynep'in adını duymasıyla dudaklarını ateşe dokunmuş gibi çekti Can'ın dudaklarından. Yakalanmaktan korkmuyordu yalnızca Zeynep'in ses tonu ürkütmüştü onu. Oldukça endişeli geliyordu. Yarış alanının dışında, kaldıkları kulübenin hemen yanındaki seyyar tuvalettelerdi. Endişeyle Can'ın kucağından kalkıp üzerini ve saçlarını düzeltti. Bozulan rujunu elinin tersiyle silip hızla Can'ı arkasında bırakarak çıktı tuvaletten.

"Abla. Bir sorun mu var?"

Telaşla etrafa bakınan Zeynep'in gözleri Asi'yi bulduğunda hızla adımladı ona. Gözleri bir anlığına Asi'nin arkasından çıkan Can'a takıldığında umursamadan geri Asi'ye bakmaya başladı. Normalde bu yüzden Asi'ye bir posta laf söylerdi ancak iş şu an vahimdi.

"Alaz."

Adını duymasıyla beyninden vurulmuşa dönmüştü. Öfke anında bütün vücudunu ele geçirirken gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Adını duymak bile bütün kimyasını bozmaya yetiyordu. Gerçekten bu herifle işi vardı. En kısa sürede bu adamı kendi çöplüğüne geri göndermesi lazımdı. Yoksa her an kelebeği bir yerlerine takıp katil olabilirdi. Gözlerini aralayıp Zeynep'e bakmaya başladı.

"Akşama yarış var diye haber salmış herkese. Atakan aradı az önce Kerem'i. Niye haber vermediniz diyor. Hiç hazırlığımız yok, ne yapacağız?"

Bu adam kendisini gerçekten katil edecekti. Sakin olması gerekiyordu. Ellerini yumruk yapıp tırnaklarını derisine geçirdi. Alaycıl bir kıkırtı kaçtı dudaklarından. Anlaşılan bu adam düşündüğünden fazla bela olacaktı başına. Dudaklarını yalayıp konuştu.

"Sevgilinden şu herifin dövmecisinin adresini iste. Dayanamayıp araştırmıştır şimdi o bütün sicilini."

Büyük bir sitem vardı ses tonunda. Bunu yoldan rastgele geçen birisi bile anlayabilirdi. İsyankar bir of nidası çıktı Zeynep'in dudaklarından. Gün içinde Kerem ve Asi tek bir kelime konuşmamıştı. Haliyle bu durum Zeynep2i çok zorluyordu.

la douleur exquise.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin