Yetimhanede geçen günler

37 16 58
                                    

° Görüşmeyeli nasılsınız, nasıl gidiyor hayat? Bana sorarsanız bazı şeylerin yoluna girmesinin mutluluğu üzerimde derim. Dün yayımladığım duyuru da minik bir hata yapmışım efenim her gün 1 bölüm değil de, iki günde 1 bölüm olacak şekilde yayımlayacağım.

°Bu bölümümüzün şarkısı
'Selda Bağcan-Adaletin bu mu dünya'

°Şimdiden keyifli okumalar dilerim♡

°Yıldızımıza basmayı ve fikirlerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayınn!

&&

9 Yıl Sonra

Evet, koskoca 9 yıl geçmişti o gecenin üzerinden. Dizlerimin annemin kanına bulanması üzerine 9 yıl geçmişti, bu lanet olası yetimhaneye gelmemin üzerinden 9 yıl geçmişti. Evet, annemin ölmesi ve sevgili babamın da annemi öldürdüğü için hapse girmesi üzerine beni bu korkunç yetimhaneye getirmişlerdi, tamı tamına 9 yıldır bu cehennemdeydim ve bu 9 yıl içerisinde onlarca koruyucu aileye verilmiştim. Kendimi bir sokak köpeği gibi hissediyordum ve bu iğrenç bir histi.

Nereye ait olduğumu bilmiyordum artık, bu o kadar sinir bozucuydu ki. Annemin öldüğü ve birisinin tesellisine ihtiyaç duyduğum o günlerde, kimsenin desteğini görememiş, aksine verildiğim yetimhanede çabucak elden çıkarılması gereken bir mal gibi davranılmıştı. Daha oraya alışamadan kendimi şehrin diğer ucunda, sahil kenarında kocaman bir evde bulmuştum.

O evdekilerin ismini hatırlamıyordum fakat soyadları Şekerci'ydi, en başta zararsız, çiçeği burnunda bir çift gibi gelmişlerdi. Çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış fakat sağlık sorunları buna izin vermemiş, onlarda maalesef ve maalesef 'bir çocuğa bakabilir miyiz?' diye düşünmeden evlatlık edinmeye karar vermişler. O şanslı çocukta(!) Bendim işte.

Her şey çok normal gibi gelmişti o evde, daha annemin ölümünü atlatamamışken bir de onların kavgaları çıkmıştı başıma. Evet, sürekli kavga ediyorlardı, en ufak şeyde adam, kadına bağırmaya başlıyordu, birçok kez el kaldırdığını da görmüştüm. Neden babama benzeyen birisine verilmiştim ki? Ondan kurtulmuştum fakat bir başka varyasonu ile karşılaşmıştım, bir başka deyimle yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştum.

Fakat kadın annem gibi değildi. Annem gibi suskun, annem gibi bir ses yükselmesine ağlayan, annem gibi sessiz kalan birisi değildi, hayran kalmıştım o adama baş kaldırmasına. Tek bir yanlışında, onun gibi cevap veriyordu ona. Ben her gece annem geri gelsin diye dualar edip ağlarken, o kadın içinde dua ediyordum zarar görmemesi için. 3 ay sonunda kadın ve adam boşanmış, beni de tekrar yetimhaneye vermişlerdi. Bu beni mutlu etmişti fakat bu mutlulukta diğerleri gibi 1 hafta falan sürmüştü.

Yurda yeni geldiğimden olsa gerek çok dışlamışlardı ilk zamanlar, bu beni gereğinden fazla üzerken annemin ölümü ile dalga geçmeleri çok daha fazla sinirlerimi bozmuştu. Zamanla onların dalga geçmelerine alışmış ve onlar bana nasıl davranıyorsa aynı şekilde karşılık vermeye başlamıştım, tabii benim değişen bu hâllerim onlara garip gelmişti. Bir süre sonra benimle başa çıkamayacakları kanısına varıp yanıma dahi yaklaşmamışlardı, yalnız olmak biraz sıkıcı olsa da, onlar gibi kendini bir şey sanan ukala çocuklar ile arkadaş olmaktan kat ve kat daha iyiydi.

Hademe ablalar, kediler ve köpeklerden oluşan gayet kaliteli bir arkadaş grubu oluşturmuştum zamanla kendime, hademe ablalar kötü ve ifadesiz insanlar gibi görünse de kovulmak pahasına dahi olsa, ceza aldığım zamanlar yardım edip yemek vermiş, şu hayatta iyi insanların  var olduğunu kanıtlamışlardı bana.

DİLHUN; Geçmişin AlametiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin